Yurt arazisinin her bir metresindeki en büyük özlemin adı:
Huzur ve güvendir bu biline!
Artık bunu iyi bilmelidir yöneten siyaset!
Artık bu acı gerçeklere göre siyaset yapmalıdır yöneten siyaset!
Ne beyaz camlı ve yazılı medyanın siyasal telkinlerine…
Ne de ‘’bizi bildiğimizi yaparız’’ deyip;
İktidarla gelen güce sığınmalıdır siyaset!
Çünkü her geçen günün neler anlattığını iyi okumalıdır siyaset.
Elbette ki şakşakçı iletişimcilerden değil;
Bizim gibi, elinde teraziyle gezenlerden okumalıdır siyaset!
Okumalı ki:
Sevgi ve saygıyla… Hoşgörünün en koyusunu…
Sosyal adaletle sosyal barışın en vicdanlısını…
Özgürlükler adına ne varsa en insancılını...
Birlik ve beraberliğin en çelikten olanını…
Yöneten siyasetlerin en kucaklayanını yola çıkarsın.
Çünkü vatandaş: Acele olarak huzur ve güven istiyor.
Çünkü vatandaş: Gözaltılar, tutuklama haberlerinden bıktı.
Ne bir kin ve intikam hesaplaşması istiyor tepeden aşağıya doğru…
Ne de bir ayrışma siyaseti istiyor aşağıdan yukarıya doğru…
Vatandaş: Bir kendinden bir de milletle devletten yana olan gündemlerden yanadır.
Vatandaş: Bir güçlü ülkenin bir mutlu insanı olmayı ister.
Vatandaş: Sürekli olarak ileri gitmeyi ister.
Yeter ki huzur gelsin, yeter ki güven gelsin ister.
Okulların her sınıfında okuyan evlatları için...
O evlatlara verilecek çağdaş eğitimler için…
Yarınların mimarı olan öğretmenler için ister!
Evet, evet… Çok acele huzur ve güven aranıyor!
Üretim birimlerinde çalışan her emekçiden…
Tarlasını ürüne çevirmek isteyen her emekçi çiftçiye…
Emeklisinden, işsiz kalan herkese kadar uzanacak huzur ve güvenden aranıyor!
Yeter ki yöneten siyaset, bu konuya oldukça ciddi yoğunlaşsın!
Yeter ki yöneten siyaset, TV camlarına çıkarken bu konuda daha da hassas olsun!
Hem iletişim sesine çeki düzen versinler!
Hem de eleştiri dozuna ayar versinler!
Devlet adına iş yapan herkese örnek olarak…
Devlet kurumlarının saygınlığını daha da artırarak ayar versinler!
Çünkü bu ülkenin tüm çocukları o ağızlara bakıyor tek tek…
Çünkü bu ülkenin sosyal barışı o gözlere bakıyor tek tek…
Bu yüzden, ulusal tüm değerlerimiz günlük siyasal çıkarların üstünde tutulmalı!
Yurtta ce cihandaki itibarımıza böylece saygınlık kazandırılmalıdır.
Yeter ki kin ve intikam siyasetinden uzak durulsun!
Yeter ki adaletin terazisi herkese eşit uzaklıkta dursun!
Yeter ki tüm siyasi kurumlarımız bu konuda hem fikir olsun!
Çünkü bu ülkede acele huzur ve güven aranıyor!
Adaletin bağımsızlığı, medyanın özgürlüğüyle…
Çağdaş eğitimiyle çağdaş üretimi şahlanan bir ülke için ilk ve önemli bir şarttır!
Bunu iyi okumalı, iyi bilmeli artık!
Yoksa öyle bir gecikme olur ki…
Ne beyaz camlı TV’ler ilaç olur, ne de afiş kılıklı gazeteler…
Çünkü acele olarak aranan, bu milletin huzur ve de güvenidir!
Yani, yöneten siyasetlerin bir numaralı işi…