BABA BABA AĞLAYAN BABALAR
Ancak zaman dilimi, ‘‘Babalar Günü’’ üzerine olunca:
Akıl ve yüreğimiz tüm mağdur babaların yanında...
Tüm haksızlığa uğrayan babalarla...
Hak etmediği halde, kin ve intikama kurban gidenlerin yanındadır.
Hanı şu kumpas tuzağına düşürülenlerle...
Bir nefes adalete susayan tüm babaların yanındadır.
Ey vatandaş babalar!
Ey yuvasıyla yuvasında yaşayanlara hasret kalanlar...
Zor ve sıkıntılı dönemden acı nasip alanlar...
Haksız yere, hürriyetinden yoksun olan babalar...
Hangi meslekten olursa olusun...
Hangi adresten olursa olsun...
Hangi dinden ve de ırktan olursa olsun;
Sadece insan olan babalar...
Tam da bu zaman diliminde gönlümüz sizinle...
Dileriz ki, bu ülkede sadece analar değil...
Babalar da ağlamasın...
Yeter artık yeter!
Bu kin ve intikam siyasetiyle nereye kadar?
Ulusal değerlerin yerle bir edilmesiyle nereye kadar.
Artık bu millet, hayret ve ibretle izliyor başına gelenleri bu biline!
Çünkü sadece insani ve ulusal değerlerimiz değil;
Neredeyse vatan üstü doğal servetlerimiz bile erimektedir.
Ne ormanın yeşiline dikkat var. Ne de denizin mavisine...
Ne ekilecek araziler umurda... Ne de üretilecek ürünler...
Ancak dışarıdan alıp tüketmekle...
Üretim alanlarını terk etmekle meşgulüz o kadar.
İçler acıyor içler...
Vicdanlar kanıyor vicdanlar...
Öyle bir şaşkın ki bu millet;
Neye ağlayıp neye geleceğini bile karıştırmakta...
Giderek öyle bir alışmakta ki bu millet:
Dün dövünerek ağladığına, bugün öylece durup bakmaktadır.
Ne ana yüreği, ne de baba yüreği dayanır bu olup bitenlere...
Babaların bile baba baba ağladığı bu ülkede;
‘’Analar ağlamasın siyaseti’’ çok geride kaldı çok...
Tıpkı unutulmaya yüz tutan adaletimiz gibi...
Tıpkı güvenilirliği tartışılan nice kurum ve kuruluşlar gibidir ne varsa...
Huzur ve güven verenler geride kalırken...
Bir belirsizlik ortamına itildik milletçe.
Çünkü geleceğe dönük düşünceler öyle karmaşık ki...
Öyle bir tedirgin edici ki...
Ne yarınlar umut veriyor, ne de gelecek diğer zaman dilimleri...
Artık günün her saatinde analar da ağlıyor babalar da...
Ağlamazlar mı?
Adalet mağdurları başta olmak üzere;
Ağlanacak o kadar çok şeyimiz var ki...
Aynen Ortadoğu gibiyiz artık.
Kin, intikam, kumpas, kalleşlik, yoksulluk, üretimsizlik, eğitimsizlik var...
Kan var, ölüm var...
Ölümden beter adaletsizlik var.
Analarla babaları ağlatan adaletsizlik...