Sevilmek insanın iç dünyasını genişletir…
Ve yalnızlık duygusunu azalttığı için insanı güçlü yapar…
Öğretmenin en temel vazifesi,
Öğrencilerine okumayı sevdirebilmesidir.
Çünkü okuma alışkanlığını kazanan her öğrenci,
Mutlaka başarılı olacaktır.
Sokrates’e ithaf edilen;
“Bildiğim bir şey varsa o da hiçbir şey bilmediğimdir…”
Söz, Sokrates’in bilgili ve mütevazı yönünü anlatmış olsa da,
Gerçek aslında sözün derinliğinde saklıdır.
“Bildiğim bir şey varsa o da hiçbir şey bilmediğimdir…”
İnsan okudukça,
Daha çok bilgi sahibi oldukça,
Bilgisinin henüz daha çok yetersiz olduğunu,
Ve birçok konuda cahilliğini görür.
Bilmediğinin farkına varır.
Okudukça,
Öğrenmesi gereken daha çok şey olduğunu fark eder.
Bu anlamda;
Bilgi, yeterlilik duygusu değil…
Yetersizlik duygusundan kaynaklanan,
Ve öğrenmeye olan açlığı ortaya çıkaran düşünce eylemidir.
Bilgi artıkça insanın cehaleti ortaya çıkar.
Bilgi insana ışık tutan rehberidir.
Kalkınmış ülke insanlarının davranışları incelendiğinde büyük bir çoğunluğun şu prensiplere tamamen inanarak uyduğu yapılan araştırmalar sonunda görülmüştür.
Başlıca şu ilkelerdir; (*1)
1- Temel ahlaki kurallara tam uygunluk,
2- Dürüstlükten ödün vermemek,
3- Sorumluluk sahibi ve bilincinde olmak,
4- Kanun ve kurallara tam uymak,
5- Başkalarının hakkına saygılı davranmak,
6- Çalışkanlıktan ödün vermemek,
7- Tasarruf ve yatırım araçlarını etkin kullanmak,
8- Güçlü İradeye sahip olmak,
9- Bireysel kimliğin kazanılmış olması,
Bu gibi etkenler gelişmiş ulusların en temel ve belirgin ortak özellikleri olup,
Geri kalmış ülkelerde nüfusun çok az bir grubu bu temel prensiplere uyduğu yine ortak özelliklerdir.
Her kitap okura yeni bir pencere açar.
Bu sanki gökyüzüne odanın dört ayrı köşesinden bakmak gibidir
O güne kadar görmediği bir penceredir bu…
İnsana değer vermek insanı başarılı kılar.
Kişi ne kadar çok övgü alırsa çevresine karşı o kadar iyimser ve hoşgörülü olur.
Övülmek ve sevgi görmek insanın hoşgörülü tarafını sıcak tutar.