BIR KADININ DARMADAĞIN ETTİĞİ BIR TARLAYI…

Abone Ol

İnsanın sosyal yaşamında en büyük sorunlarından birisi,

Tensel- tinsel açlığıdır.

Bu açlık içinde olanlar mutlu olamazlar!

Kavgalı, tartışmalı giden evliliklerin ilk sorunu da budur aslında;

Açlığın sürekli devam etmesidir.

Hani, “Başım ağrısı” bahanesi gibi,

Oysa baş ağrısına iyi gelen doğal çözümdür tensel yakınlık..  

Birey sorunları giderilmeden toplumsal huzur da gelmez.

Mahallede yaşanan bir kavga tüm sokağı etkiler

Örneğin gece yarısı tacize, laf atanlara uğrayan kadına,

“Neden o saatte dışardasın” diye sorarlar.

Oysa bu soru bile yanlıştır!

Çünkü asıl sorun: geç saatte dışarda olmak değil,

Geç saatlerde dışarıda olanların güvenliğinin sağlanamamış olmasıdır.

*

Doyurulmayan, gizlenen, baskı altına alınan

Her duygu zamanla daha da büyür…

İntikama dönüşür, cesaret verir…

Zarar verir,

Yaptığı kötülüğü görmek yerine

Kendini haklı görür.

*

Toplumsal mutluluk ya da mutsuzluk ailede başlar

Mutsuz ailelerin vazgeçemediği en büyük alışkanlıklardan biri de,

Sürekli mutsuzluktan beslenmeleridir.

Karşısındakinin hep olumsuz yönlerine odaklanıp,

Yaptığı her hatayı büyütüp, “sen yapamazsın” diye eleştirip,

Olumlu yönlerini görememektir.

Eşlerin en büyük sorunu da budur;

Alışkanlıklarında direnmek, değişime kapalı olmak, inatçılığını sürdürmek

Oysa mutluluk, karşılıklı esnek olabilmekten geçer

Tartışmak ise,

Karşı tarafın düşüncelerindeki olumsuzlukları görebilmek

Doğrusunu anlatabilmek ve

Kendinde olan olumsuz yönlerinin kabul edilmesinden geçer…

*

Diğer konu ise iletişimin ters orantılı olmasıdır

Bir fikir dile getirilirken, sürekli karşı tarafa öğüt vererek,

Söze, “ama şöyle olursa” diye tam ters bir düşünce ile söylemek,

Ortaya kararsızlık eğilimini çıkarır.

İletişimin başından kopukluk başlar…

“Ben senin iyiliğini istiyorum”, gibi sözlerin içi de boştur.

Karanlıkta kalan düşünceler doğurur, şüphe uyandırır

Güven duygusunu zedeler…

Farklı düşünceler doğurur…

*

İnsana mutluluk veren tek şey,

İnsandır.

Hiçbir şeyi bir insanı sevdiğimiz kadar sevemeyiz,

Hiçbir şey, bir insanın verdiği duyguyu veremez.

Bunun dışında mutluluk veren her şey

İnsanı bir süre sonra doyurur

Hatta bıktırabilir

İnsan en büyük yaşam desteğini insandan alır.

İlişkilerin özü de buradan gelir

Aşklar da,

Evlilikler de böyledir.

Bir insandan kaçarken,

Bir başkasının kollarına koşarız…

Çünkü biliriz;

Bir kadının darmadağın ettiği bir tarlayı,

Ancak başka bir kadının eli düzeltebilir...(2012)

  • Bu yazı 2012 yılında “Duygusal Açlık” adıyla yayınlanmıştır.