BİZİ BİZE DÖVDÜRENLER...

Abone Ol

Kavgacı ve ayrıştıran siyasetle nereye kadar?

Biz bizi döverek mi bu ülkeye huzur getireceğiz?

Biz bizimle inatlaşarak mı ülkeyi yarınlara taşıyacağız?

70 Yıldan beri bu ülkeye emperyalistler tarafından dayatılan bir yanlış gidişat var...

Peki, bu gidişat ne zamana kadar sürecek?

Ne zaman acı gerçekleri görüp uyanacağız acaba?

1969 Yılında, Iğdır Lisesi son sınıf öğrencisiyim.

Dedem Ali Ekber Tufan, sohbetin bir yerinde:

‘’Türkiye çok yanlış bir yola itildi!

Gün gelecek, Müslümanları birbirine kışkırtıp ayrıştıran emperyalist sinsi planlar... Cumhuriyet Türkiye’sinin tüm kazanılmış değerlerini tek tek ortadan kaldırarak...

Bu milletti de ayrıştıracaktır! Bu yüzden Türkiye, kendi kendisini döven bir ülke olup çıkacaktır!

Elinde avucunda ne varsa, tek tek kaybederek o emperyalistlerin eline bakar hale gelecektir!

1950’de savaşlar sonrası çok partili bir sisteme geçen Türkiye...

İktidara gelenlerin tarihi ve de dayanılmaz hataları yüzünden:

Demokrasinin gerçek kurallarını değil...

ABD ve İngilizlerin önümüze koyup dayattığı, dışa bağımlı olan bir sömürü kurallarını benimsediler!

Bu utanılacak dayatmalardan sonra: Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önümüze koyduğu, güçlü ekonomiyle taçlandırılmış, özgür ve bağımsız bir Türkiye planıyla projelerini rafa kaldıranlar...

Artık yavaş yavaş yerinde sayan bir Türkiye siyaseti izlemeye başladılar!

Eğitimde geri kalıp, teknolojiye ulaşamayan...

Ekonomisi de yabancıların verdiğine muhtaç olan bir Türkiye...

İşte bu Türkiye, bir zaman sonra öz içinde kavgalı olup ayrıştırılacak...

İşte bu Türkiye, içderide ve de dışarıda nice belalarla uğraşacaktır!’’ Dedi.

Kendisini Rahmet, Saygı ve Özlemle Anıyorum. Çünkü bugün yaşadıklarımız tam da Dedemin uyararak işaret ettiği o Türkiye’dir!

Ne diyelim? Atatürk’ün dediğine değil, ABD ve İngilizlerin dediğine kulak asıp, bu milleti

Oyalayan ve de bu milleti böylesine fukara koyan, tüm siyasal iktidarlara yazıklar olsun!

Çünkü bu millet ve bu memleket, yazılı hukukuyla herkesin ve de her şeyin üstündedir!

Ne demokratik kurallarla gelip giden, kişi ve de siyasal partilerin siyasal tekelindedir!

Ne de her türlü yanlışı yapma hakkını kendilerinde görüp:

Muhalefetin en ufak bir eleştirisine bile tahammül edemeyen bir zihniyeti hak etmektedir.

Dedemin, bugünler için söylediklerinin üzerinden tam 52 Yıl geçti.

Ne dediyse tek tek yaşıyor bu millet!

Günün her saatinde ağıza alınmayacak... 

Ve de devlete yakışmayacak bir iletişim dilini kullananların, en dayanılmaz kavgacı siyasetine tanık oluyor mu bu millet? EVET.

Yasal bir güvenceyle yasal ve demokratik haklarını kullanarak, milletin oylarına talip olanlar:

Seçildikten sonra, herhangi bir yargılama yüzü görmeden... Bir başka seçilmişler tarafından milletin verdiği yetkiden ve görevden uzaklaştırılıyor mu? EVET.

Öz yanlışlarını kesinlikle görmeyen, en kahraman bir yöneten siyasetin esip gürlemesinden sonra... Bir de yöneten siyasetin rüzgarını estiren siyasal kılıklı medyanın hedefine konuyor mu? EVET.

Yaptıkları yanlışların üstünü devlet gücüyle kapatarak, yargısız bir infazla nice muhalif siyasi partilerle nice siyasilere ve de demokratik kitle örgütlerine korku üstüne korku balyozu indiriliyor mu? EVET.

Yetmiyor, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan: ‘’Fezlekeler TBMM’YE geldiğinde eller hemen iner kalkar...’’ Diyerek, bu milletin seçip oraya gönderdiği tüm vekillerin irade beyanına peşin bir karar algısı indiriliyor mu? EVET.

Ne demiştik? Önce milletin seçtiği insanlar hakkında bağımsız mahkemeler karar vermeli...

Bu karardan sonra TBMM’DE gereği yapılmalıdır. Her nereye seçilmiş olursa olsun herkes için böyle olmalıdır! Doğrusu bu mudur? EVET.

Bugün Türkiye’de ayrıştıran bir kavgacı siyaset var mıdır? EVET.

Üretimden düşerek yoksullaşan bir millet var mıdır? EVET.

Tamamen dışa bağımlı hale geldik mi? EVET.

İç ve dış siyasetimiz ülkeyi zora ve dara sokmuş mudur? EVET.

Özgürlük ve bağımsızlığımız eski gücünden uzak mıdır? EVET.

Peki, millet ve memleket bu durumdayken, bu ülkenin en kahraman siyasal milliyetçileri niye sus-pus acaba?  En kahraman yöneten siyaseti niye başını kaldırıp millete ve memlekete sağ duyu ile bakmıyor acaba?

Oysa görerek baksalar çok şey değişir çok...

Sonra da: ‘’ÖNCE SAYGI, ÖNCE SEVGİ, ÖNCE BARIŞ...’’ DEMELİ.

Demeli ve de 70 Yıldan beri ülkemizin altıyla üstünü sömürerek bizi bize dövdüren sömüren emperyalistlerden uzak durmalı!

BİZİ BİZE DÖVDÜRMEYEN...

BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİ KORUYAN...

KİN VE İNTİKAM SİYASETİNDEN UZAK DURAN...

TAM DA MEMLEKET AŞKIYLA YOLA ÇIKAN...

BİR YÖNETEN SİYASETLE UZAK DURMALI!