DOĞDULAR, ACI ÇEKTİLER VE ÖLDÜLER

Abone Ol

            Bu çok eski bir hikâyedir.

            Aslında hayatın ve tüm insanlığın kısa özetidir.

            Hiç bitmeyecek gibi görülen yaşamda bunca uğraşmaların, itişip didişmelerin, doymak bilmeyen heveslerin sonunu en iyi anlatan bir olaydır…

            Dünya yaşamını bu kadar net anlatan başka bir olay daha yok desem abartı olmaz…

                Genç yaşta tahta çıkan bir şah, ilk iş olarak Dünya Tarihi'ni öğrenmek istemiş.

Ülkenin bilginlerini çağırmış:  “Kullarımı doğru dürüst yönetebilmek için, Dünya Tarihi'ni öğrenmem gerek, gidip çalışın, bana ayrıntılı bir Dünya Tarihi yazın”, demiş.

                Ak saçlı bilginler, yerlere kadar eğilmişler:

                - Emredersiniz efendim, demişler. Hep birlikte kuytu bir yere gidip çalışmaya başlamışlar...

                Aradan geçmiş bir yıl.

                Bilginlerden ses seda yok.

                Aradan geçmiş beş yıl.

                Bilginlerden ses seda yok.

                Aradan geçmiş on yıl.

                Bilginlerden ses seda yok... Şah, arada sırada haber gönderiyormuş:

                - Ne oldu bizim Dünya Tarihi, diye..

                Saçlı sakallı bilginler:

                - Henüz bitmedi çalışıyoruz, diyorlarmış.

                Aradan geçmiş yirmi beş yıl...

                Nihayet saçlı sakallı bilginler, kırk deve yükü kitapla gelip dayanmışlar Saray’ın kapısına...

                Şah, kırk deve yükü kitabı görünce: -Ben, demiş, bu kadar kitabı okuyamam. Gidip biraz daha özetleyin de gelin, şu Dünya Tarihi'ni.

                Aradan geçmiş beş yıl; derken on yıl...

                Saçlı sakallı bilginler, bu kez biraz daha özetleyip, on iki deve yükü kitapla gelmişler Saray'a...

                Şah: - Bir hayli yaşlandım, demiş. Bu kadar kitabı da okuyacak halim yok artık. Gidip biraz daha özetleyin şu Dünya Tarihi'ni...

                Saçlı sakallı bilginler yine:

                - Emredersiniz efendim, diye çekilip gitmişler...

                Aradan geçmiş beş yıl.

                Dünya Tarihi iki deve yükü kitaba inmiş.

                Şah: - Ben, bundan sonra iki deve yükü kitabı da okuyamam. Daha özetleyin şu Dünya Tarihi'ni... Yedi yıl sonra bilginin biri, bir eşeğe yüklediği kalın bir Dünya Tarihi özetiyle çıka gelmiş Saray'a...

                Şah ise artık ölüm döşeğindeymiş.

                İyice özetlenip kalın bir tek kitap haline gelen Dünya Tarihi'ni görünce Şah:

                - Benim, demiş, bunu da okuyacak zamanım kalmadı. Dünya Tarihi'ni öğrenemeden de ölmek istemiyorum. Hiç değilse azıcık anlatıverin bana şu Dünya Tarihi'ni...

                Kitabı getiren bilgin, ölüm yatağındaki Şah’ın kulağına doğru eğilmiş ve özetlemiş Dünya Tarihi'ni özetlemiş: - “Doğdular, acı çektiler ve öldüler”, demiş. [(*1) Önemli not: Bu hikâyenin ana teması internet ortamında dolaşan bir yazı. Ben öyküleştirip yazdım. Ana temanın yazarının ve çevirinin kime ait olduğunu bilmediğim için özür dileyerek yazamıyorum.]