Aldatmanın Bilimsel Nedeni Olarak Gösterilen İlginç Bir Cinsel Fenomen

İlk iş olarak "Bilim fikrini söylesin ama bence şerefsizliklerinden" diyen gönül dostlarımıza şimdiden hak veriyor ve işin biyolojik ve psikolojik tarafına doğru yelken alıyoruz. Coolidge etkisi, sonuçları ilk önce fareler üzerinde gözler önüne serilmiş çok ama çok ilginç bir deneye dayanıyor. Hemen deneyin ayrıntılarına girelim.

Bir deneyde çiftleşme dönemindeki bir erkek fare, yine tamamı çiftleşme döneminde olan dişi farelerin bulunduğu geniş bir kafese bırakılıyor. Erkek fare, ''Neden tüm deneyler böyle değil'' diyerek başladığı bu serüveninde tüm dişilerle defalarca çiftleştikten sonra yorulmaya, daha fazlasını istememeye ve bu nedenle dişilere karşılık vermemeye başlıyor.

Deneyin ilginç kısmı ise buradan sonra başlıyor. Farelerin bulunduğu ortama yine çiftleşme döneminde olan yeni bir dişi daha bırakılıyor. Yeni dişiyi fark eden erkek farenin tüm yorgunluğu ve isteksizliği nasıl oluyorsa bir anda gidiyor, sanki hiçbir şey olmamış gibi yeni gelenle çiftleşmeye başlıyor ve tekrar yorulana ve isteksizleşene kadar da buna devam ediyor.

Erkek fare, yeni dişi gelince her seferinde tekrar tekrar aynı davranışı sergiliyor ve ciddi anlamda tükenene kadar buna devam ediyor. Aynı deneylerin, dişi fareler üzerinde de denendiğini ve yaklaşık olarak aynı sonuçlara ulaşıldığını söyleyeyim. Fakat dişi farelerde, Coolidge etkisi bir miktar daha az görülüyor.

Benzer etkiler, farklı hayvanlar üzerinde de görülüyor. Yeni dişi görünce sperm üretim hızı katlanarak artanlar mı dersiniz, aynı dişiyle birden fazla kez çiftleşmeye asla yanaşmayanlar mı dersiniz, hayvanlar alemi bu fenomene örneklerle dolup taşıyor. Örneğin çiftliklerden biliyor olabileceğiniz üzere, koç ve boğalar aynı dişiyle tekrar tekrar çiftleşmekten kaçınıp sürüdeki diğer dişilere yöneliyorlar. Bu etkiyi deneyimlemeyen hayvan türleri de var. Örneğin cırcırböceklerinin, farklı dişilerle çiftleşmeye karşı pek de ilgili olmadığı görülmüş.

Gelelim işin perde arkasına. Canlılar neden farklı bireylerle çiftleşmeye çalışıyor? Bunun nedeni olarak erkeklerde evrimsel süreçte mümkün olduğunca fazla dişiyi dölleme içgüdüsünün geliştirilmiş olması gösteriliyor. Etkinin dişilerde az görülmesini de açıklıyor bu durum. Nitekim dişi bireyler, çiftleşmenin etkilerini belli bir süre birinci elden deneyimleyecekleri için (hamilelik süreci), çiftleşirken daha seçici ve daha dikkatli davranıyorlar.

Gelelim fenomenin insanlar üzerindeki etkilerine. İnsanlarda bu etkiyi kısıtlayan bazı faktörler var: Etik ve ahlak anlayışlarımız gibi. Fakat bu, yine de dünyada kimsenin kimseyi aldatmadığı anlamına pek tabii ki gelmiyor. Evli bir çift, yıllarca birbirleriyle seks yaptığında, tıpkı doğadaki diğer hayvanlara benzer şekilde farklı kişilere karşı deyim yerindeyse daha bir iştahlı oluyorlar.

Fenomenin erkekler üzerinde daha etkili olduğunu belirtmiştik, ki yapılan çalışmalar da bunu doğruluyor. Pek çok erkek, eşlerine karşı bir süre sonra daha az cinsel çekim hissettiğini belirtirken; diğer kadınlara karşı cinsel performanslarının gayet normal seviyede olduğunu belirtiyor.

Hatta deneylerden çıkarılan çok ilginç başka sonuçlar da var, buyrun beraber bakalım. Oldukça büyük çaplı bir deneyde katılımcılara yeterli miktarda seks yapıp yapmadıkları sorulduğunda, kadınların %41'i "Hayır" derken erkeklerinse %56'sı aynı cevabı vermiş İdeal seviyeye gelmesi için ne gerektiği sorulduğundaysa, kadınların %63'ü partneriyle daha fazla seks yapmak istediğini belirtirken; erkeklerin sadece %38'i bu cevabı vermiş. Aynı soruya kadınların %18'i farklı kişilerle de seks yapmak istediği cevabını verirken, erkeklerisne %37'si bu cevabı vermiş.

Özetle erkekler, farklı kişilerle seks yapmaya, dolayısıyla aldatmaya daha yatkın. Fakat etki, daha az miktarda da olsa kadınlarda da görülüyor. İşte bilime göre aldatmanın perde arkasındaki bilimsel neden, Coolidge etkisi adı verilen bu ilginç fenomen. Başta da belirttiğim gibi, "şerefsizlik etkisi" demek isteyenlere de hak veriyor ve "Aldatmasanıza arkadaşlar, ayıp değil mi" diyerek sonuçlarını hepimizin merak edeceği iki ilginç anketle yazıyı noktalandırıyorum. Bilimle kalın.