1970’lerde sosyal psikolglar ‘’aşk’’ olgusu üzerine geniş çaplı araştırmalar yürütmeye başladılar. Sosyal psikolog Zick Robin, hoşlanma ve aşk duygularının ayırt edilebilmesi için aşağıda yer verdiğimiz bir skala hazırladı. Rubin’e göre, hoşlandığımız kişilerle beraber vakit geçirmekten ve bu kişilerin bakış açılarından etkileniyoruz; bu nedenle de bu kişilerle zaman geçirmeyi seviyoruz.
Konu aşk olduğunda ise durum biraz daha derin bir boyut kazanıyor. Rubin’in yapmış olduğu bir çalışmada, aşk duygusunu deneyimleyen çiftler birbirinden yalnızca hoşlanan çiftlere göre daha fazla göz kontağı kuruyor ve daha uzun süre hiç konuşmadan bir arada kalabiliyorlar. Aşk, sevgiden farklı olarak daha fazla fiziksel yakınlık kurma ve karşımızdaki kişinin tüm ihtiyaçlarına cevap verebilme isteğini ortaya çıkarıyor.
Bizim için özel olan, gördüğümüzde kalp atışlarımızı hızlandıran kişilerle karşı karşıya geldiğimizde; hepimizin hissettiği farklı durumlar ve duygular vardır.
Bu duygular bazıları tarafından karmaşa, bazıları tarafından hislerin yoğunluğu, bazıları tarafındansa yalnızca hoşlanma olarak tanımlanır. Peki deneyimlediğiniz şeyin aşk, sevgi ya da cinsel arzu olduğunu nasıl anlarsınız?
Sosyal psikolog Elaine Hatfield ise aşk olgusunu iki farklı boyutta inceliyor: tutkulu aşk ve arkadaşlık boyutundaki aşk. Tutkulu aşk, yoğun duygusallık ve cinsel istek barındıran bir olgu.
Arkadaşça olarak tanımlanan aşk çeşidinde ise karşılıklı saygı, ilgi ve güven duyguları ön planda. Hatfield’a göre tutkulu aşklar bir süre sonra arkadaşlık boyutuna kayabiliyor.
Tüm bu tanımlara göre karşınızdaki kişiye karşı hissettiğiniz şeyin ne olduğunu anlamak için aşağıdaki skalalardan yararlanabilirsiniz...
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te Kent Yaşam Gazetesi sitemize
abone olun.