Yamyamlık Suç, Peki Ya Birisi Onun Etini Yesin Diye Kendini Öldürden Adamın Davası Nasıl Sonuçlandı?
Abone Ol
Bundan birkaç yıl önce, 2013'te Wojciech Stempniewicz ve Detlev Guenzel adında iki kişi, bir web sitesi aracılığıyla tanıştı.
Fotoğraftaki kişi, eski polis ve 3 çocuk babası, çevresindeki herkesin nezaketine hayran kaldığı Guenzel.
Bu web sitesi Facebook gibi bir site değildi, Tinder tarzı bir tanışma platformu da. Tanıştıkları sitede herkes ilgi alanındaki fetişler için aramalar yapıp buluşmalar ayarlıyordu.
İkiliyi buluşturan başlık ise 'insan eti yemek' idi.
Fotoğraftaki Stempniewicz ve Guenzel, Çek Cumhuriyeti sınırındaki Gimmlitztal pansiyonunda buluştu.
İkili de uzun zamandır benzer bir arayıştaydı, web sitelerinde aralamar yapmışlar ve uzun bir süre sonra karşılaşmıştı. Kayıtlara göre ikisi de bilinçli bir şekilde bu işe girişmişti.
Maktul Stempniewicz için 'Gençliğinden bu yana biri tarafından öldürülmek ve etinin yenilmesinin hayalini kuruyordu.' denmişti. Guenzel de bunu yapmayı istiyordu, neler olduğunu kimse detaylı olarak bilmiyor fakat soruşturma olayın iskeletini ortaya çıkarmak için yeterli oldu.
Olaya dair her şey Guenzel'in her şeyi gerçekleştirirken yaptığı ve ardından yok ettiği kamera kaydının yeniden birleştirilmesiyle netleşti.
50 dakikalık kan donduran video kaydında bir müzik eşliğinde üstü kanlarla kaplı Guenzel, Stempniewicz'in bedenini parçalıyordu. Ardından parçaladığı kısımlardan kalan bedeni evinin arka bahçesine taşıyarak gömmüştü.
Bedeni öylesine tahrip etmişti ki soruşturma esnasında ortaya çıkan bedeninde Stempniewicz'in ölüm nedenini bulmak neredeyse imkânsızdı.
Bu kargaşada Guenzel'in avukatı olayın bir cinayet olmadığı, Stempniewicz'in ölmek için kendini boğduğu konusunda ısrar etti.
Bu durumda Guenzel katil değil sadece yamyamlıkla suçlanabilirdi. Cinayet suçlaması kabul edilmiş olsa delil yetersizliği sebebiyle görece hafif bir cezayla kurtulmuştu Guenzel.
Altında ne olduğu anlaşılmayan bir gülümsemeyle girdiği mahkeme salonunda 8 yıl ceza aldığını öğrendiğinde hiç üzülmemişti.
Tepkisi tam olarak buydu. 'Cani' hakareti onun için bir övgüydü neredeyse.
Tüm bunların dışında bu tip arayışta olan insan sayısı hiç de az değil. Bir taraf bu eylemi gerçekleştirmek, diğer taraf da yaşamını bu uğurda vermek istiyor.
Hatta bazı araştırmalarda bu tip eğilimleri olan kişilerin klinik test sonuçları normal insanlardan farksız. Normalin ne olduğu daha önemli bir soru fakat şimdilik onu erteleyelim.
Tarihsel gelişimine baktığımızda yamyamlık üzerine arayışlarda bir yanıt bulmak hiç de kolay değildi. İnternet birçok nimetiyle birlikte bu tip arayışlara da mecra oldu.
Almanya'da mahkeme kararıyla 2002 yılında kapatılan Yamyam Kafe websitesi sadece bu iş için vardı. Esasen bazı araştırmalar bu arayışları gerçeğe dönüştürme arzusunda olan kişilerin bazı web sitelerinde bu konuyla ilgili vahşi içeriklerle karşılaştıktan sonra dürtülerinin kaybolduğunu ve çoğunlukla vazgeçtiğini ortaya koyuyor.
Hukuki olarak kişi kendi hayatını ve sağlığını bir anlaşma karşılığı bile olsa başka birine teslim edemiyor, suç sabit.
Fakat ya uzak gelecekte bazı kişiler kendi aralarında yapacakları anlaşmalarla birbirlerini öldürür ve yamyamlığa kendilerini teslim ederlerse, hukuk izleyeceği yolda bir güncellemeye gitme zorunluluğunda kalır mı?
Umuyoruz ki bu soruyu soracağımız gelecek sadece kötü bir senaryo olarak kalır.
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te Kent Yaşam Gazetesi sitemize
abone olun.