Önce Cumhuriyet Gazetesi ve diğerlerine...
Derken, Sözcü Gazetesi’ne operasyonlar başladı!
Hani derler ya; ‘‘Güler misin ağlar mısın?..’’
Hani deler ya; ‘‘Görünen köy kılavuz istemez...’’ Diye.
Meslektaşlarımızın başına gelenler için demişler adeta.
Yılların gazetecileri... Herkesin yakından tanıdığı insanlar...
Neyle ve kimlerle mücadele ederek bugünler geldikleri ortada...
Fikir ve düşünceleri apaçık...
Geçmişlerine bakarsan, temiz bir geleceğin sağlıklı teminatı...
Ancak kendileri hapis damlarımda...
Sahi, güler misin ağlar mısın?..
Kendileri hakkında düzenlenen iddialara gelince:
İnsanın ‘’Görünen köy kılavuz istemez’’ diyesi geliyor.
Çünkü tanınan bilinen insanlardır bunlar.
Bu tanınıp bilinen gazetecilere, kılıflı iddialara ne gerek var?
Kin ve intikam yaftalamalarına ne gerek var?
Hiç bunlarla Fetö tayfası yan yana konur mu?
Hiç bunlarla illegal işler yan yana konur mu?
Sanki birileri bu yanlışı bilerek yaptırıyor.
Sanki birileri bu işleri neden yaptığının farkında bile değildir.
Öyle ya;
Fetö’yü olduğundan fazla abartarak...
Fetö terör yapılanmalarını esnekleştirip;
Vatandaşın kafasını karıştırmaya ne gerek var?
Sanki bir başka Fetö örgütü halen iş başında...
Sanki eksik kalan işlerini tamamlamakta ısrarlı gibiler...
Artık Siyasal İktidar uyanmalı!
Artık Adalet Bakanı tam da adaletli işler için kolları sıvamalıdır.
Olmaz böyle şey... Olamaz elbette!
Çünkü adaletin eksik kaldığı bir yerde, asla huzur ve güven olmaz!
Çünkü adaletin taraflı iş yaptığı bir yerde, asla sosyal barış olmaz!
Gerçek şu ki:
Yaklaşık 40 yıl önce yöneticiliğini yaptığımız Basın Dünyamız:
Asla bu uygulamalarla yıldırılamaz bu biline...
Gün gelir, aynı düşüncede olmayanlar birleşir.
Gün gelir, aynı tarafa konuşmayanlar, bu kez aynı tarafa konuşur bu biline...
Çünkü çok iyi biliyorlar ki:
Adalet herkese lazımdır.
Özgür basın herkese lazımdır.
Hangi ülkede olursa olsun:
Eğer adalet, bir bahane kılıfıyla iş yaparsa...
Eğer adalet, kin ve intikam için siyasete malzeme olursa...
Eğer adalet, gerçekler dururken gerçek dışı işlere kafa yorarsa...
Eğer adalet, güçlüye başka zayıfa başka uygulanırsa...
Eğer adalet, din iman edebiyatıyla bir kenara atılırsa...
Eğer adalet, haksızlar dururken haklıların ensesine yapışırsa...
Böylesi gidişatın ilk ve güçlü dalgası öncelikle basını...
Sonra da tüm demokratik yapılanmaları sarsar bu da biline...
Vatandaş, ‘’gerçek anlamda kim Fetö’cü, kim suçluysa onlara hesap sorulmalı...
Yoksa tam da Fetö karşıtı gazetecilere değil’’ diyor.
Öyle ya; Adama önden önden vurmuşlar...
Adam, ‘’vay arkam vay’’ demiş. Yani arkasının yokluğundan dert yanmış!
Ne diyelim?
Keşke herkesin arkasında, gerçek ve tarafsız bir basınla adalet olsa!..