Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyum atanmasına karşı CHP’lilerin ilçede başlattığı Demokrasi Nöbeti büyümeye devam ediyor. CHP İstanbul İl Başkanlığı’da tepkisini yükseltti. CHP, Esenyurt'ta yarım kalan belediye projeleri için de İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve ilçe belediyeleri olanaklarını devreye sokmasının yanı sıra ‘Esenyurt Hakkında Yalanlar Gerçekler’ isimli bastırdığı kitapçığı vatandaşlara dağıtarak yaşananları anlatmayı sürdürdü. Ellerindeki kitapçıklarla Esenyurt sokaklarını gezerek vatandaşlarla buluşan CHP’liler kayyumlara karşı olduklarını ve gerekçesini anlattı. Esenyurt’ta vatandaşlarla buluşma etkinliğine ilçe başkanları, milletvekilleri ve parti üyeleri de katılım sağladı. CHP Esenler İlçe Başkanı Cemal Kaya, Cumhuriyet Halk Partisi Adalet Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen’de katılımcılar arasında yer aldı.
İTİBAR SUİKASTI DÜZENLENDİ
Gazetemizin sorularını yanıtlayan Cumhuriyet Halk Partisi Adalet Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, “Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer hakkında çok haksız bir soruşturma başladı. Ardından hızlı bir şekilde gözaltı süreci uygulandı. Daha sorgulama devam edilirken başkanımızla ilgili kayyım atandığına dair yandaş gazetelerde haberler çıkmaya başladı. İşin sonunda büyük hata ve yanlışlarla FETÖ benzeri yöntemlerle başkanımız hakkında bir itibar suikastı düzenlendi. Kendisinin suçsuz olduğunu biliyoruz. Bazı düzmece delillerle içeride tutulduğunu biliyoruz. Bununla birlikte Esenyurt halkının iradesine sahip çıkıyoruz. Bu bizim için sadece Esenyurt halkının iradesine sahip çıkmak değil. Aynı zamanda İstanbulluların iradesine sahip çıkmak anlamına geliyor. Bu yüzden milletvekillerimiz ve örgütümüzle birlikte sokaklarda, meydanlarda, sahada insanımızla konuşmaya devam edeceğiz, sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” dedi.
İTİRAZLARIMIZI BÜYÜTECEĞİZ
Önümüzdeki süreçte CHP nasıl bir yol haritası çizecek sorumuzu cevaplayan Gökçe Gökçen, “Bundan sonra itirazlarımızı büyüteceğiz ve demokrasiye sahip çıkmaya devam edeceğiz. Her bir yerde, mecrada bizim için demokrasi ve adalet mücadelesi büyüyerek sürecek. Çünkü seçimlere giderken siyasi partiler yargı sopası ile dizayn edilemez. Dolayısıyla biz Cumhuriyet Halk Partililer ve bütün demokrasiye inanmış yurttaşlar olarak siyasetin yargı aracılığı ile dizayn edilmesine her mecrada karşı çıkacağız. Halk tarafından seçilmemiş bir kişi kayyım olarak belediyenin başına oturtuldu. Belediye meclis üyelerimiz seçilmiş olmalarına rağmen belediye binasından içeri alınmadılar. Bu belediye meclis üyelerimiz hakkında bir tane soruşturma yok, bir tane dava yok. Yani aslında Prof. Dr. Ahmet Özer ile ilgili söylenenlerin yalan olduğu sadece bu olayla kanıtlanmış durumda” diye konuştu.
POLİSLE KARŞI KARŞIYA GELMEYİZ
Esenyurt Belediyesi etrafında halkın dolaşmadığını ancak polislerin olduğunu hatırlattığımız Gökçen, “Halkın haklı bir iradesi olduğu zaman ona sözle karşı çıkamıyorsanız, siz karşısında haklı olduğunuzu kanıtlayamıyorsanız neye başvurursunuz? Kaba kuvvete ve şiddete. Burada polislerimiz var ve bizim amacımız hiçbir zaman polisle karşı karşıya gelmek değil. Ama o polislere o kanuna aykırı emri verenler geçmişte bu ülkede neler olduğunu iyi hatırlamak zorunda. Çünkü geçmişte bazı savcılarla ilgili büyük kahramanlık hikâyeleri yazılırken, bazı polisler kendilerine çok güvenerek Gezi’de gençlerin çadırlarını yakarlarken hiçbir zaman devrin değişmeyeceğini düşünüyordu. Ama bugün kanunsuz emrin suç olduğunu bu yüzden hatırlatıyoruz. Çünkü eğer bugün siz sadece iktidarın gücüne ve iktidarın değişmeyeceği yanılgısına güvenerek suç işlemeye deva ediyorsanız o zaman sizi kurtaramayacaktır” dedi.
DEMOKRASİYİ HÂKİM KILACAĞIZ
Vatandaşların hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmaması gerektiğini ifade eden Gökçen şöyle konuştu: “Bizler demokrasiye her aşamada sahip çıkmaya devam edeceğiz. Vatandaşlarımızın hiçbir şekilde umutsuzluğa kapılmamasını isteriz. Çünkü umudun kendisi bizleriz. Ne kadar çoğalıp haklılığımızı doğru bir şekilde haykırırsak o kadar başarırız. Daha öncesinde 31 Mart’ta bunları gördük çok umutsuz olunan bir yerden çıktık. Hep beraber gözyaşları ile Türkiye haritasının kırmızıya boyandığını izledik. Aynı şekilde İstanbul’da seçimler iptal edilmişti. O gün büyük bir umutsuzluk dalgası yayılabilirdi. Meydanlarda toplandık. Doğru siyaset ve doğru liderlik ve haklılığın verdiği güçle işi tam tersine çevirdik. O yüzden Esenyurtlular bilsin ki, bütün İstanbullular bilsin ki bu iş böyle devam etmeyecek. Demokrasiyi bu topraklarda hâkim kılacağız.”