CHP’nin Yerel Yönetimler ve Eğitim Çalıştayı İstanbul Planlama Ajansı’nın Florya Yerleşkesi’nde başladı. Çalıştayın ilk gününde CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Yerel Yönetimler ve Dirençli Kentlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, belediye başkanları ve yöneticilerde katılım sağladı. İstanbul Planlama Ajansı’nda gerçekleştirilen çalıştayda, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da yerel yönetimler ve eğitim ilişkisi üzerine “ufuk turu” konuşması gerçekleştirdi. Çalıştayda, eğitimde yaşanan sorunların tespiti ve bu sorunların çözümünde yerel yönetimlerin rolü ve işlevi, akademi ve yerel yönetim ilişkisi, erken çocukluk eğitimi çalışmaları, temel ve orta eğitime destek çalışmaları, üniversite öğrencilerine destek çalışmaları ve hayat boyu öğrenme konuları ele alınacak. Programda ilk olarak CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik söz aldı. Kısa bir teşekkür konuşması ile giriş yapan Çelik, ““Her ne kadar engellemeye çalışsalar da CHP’Li belediyeler okulları temizlemeye devam ediyor. Yurtlar açmaya, burslar vermeye, çocuk kreşleri yapmaya, çocukların beslenme çantasını doldurmaya devam ediyorlar. Bu yönüyle bu çalıştayın sonuçları çok önemli sonuçlar çıkaracaktır” dedi.
NEDENİ SOSYAL POLİTİKALAR
Daha sonra Yerel Yönetimler ve Dirençli Kentlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gökhan Zeybek söz alan isim oldu. Belediyelerin ortak projeler üretmesine değer verdiğini söyleyen Zeybek, “Bugün bir seçim olursa ulaşabileceğimiz oy yüzde 47. Bütün bunların altında yatan neden sosyal politikalarda ibrenin yükseltilmesi. Sizlerden isteğimiz bu politikalarımızın yayılmasıdır. 2025” dedi. Zeybek dijitalleşmenin önemine dikkat çekerek belediye başkanlarına seslendi. Teknolojiyi en iyi biçimde kullanılması gerektiğine vurgu yaptı.
SANKİ FİNLANDİYA’NIN BAKANI
Zeybek’in ardından kürsüye Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş kürsüye geldi. Ülkenin çok zor bir dönemden geçtiğini belirten Özçağdaş, “Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının eğitimle ilgili tüm istatistiklerde, uygulamalarda geriye gittiğini görüyoruz. Eğitimde bir gün kaybettiğinizde onu telafi etmek için çok daha fazla iş var. Türkiye bu iktidarla çöküş halinde. Eğitim bir beka sorunudur. Mustafa Kemal Atatürk ülke eğitimle kalkınır demiştir” dedi. Özçağdaş dünya standartlarında eğitime ayrılan payın yetersiz olduğunun altını çizdi. Kendini Finlandiya Milli Eğitim Bakanı zanneden bir bakanımız var biliyorsunuz. Sürekli Finlandiya’dan örnek veriyor. Peki, Finlandiya’da durum hane halkının hane harcamaları Türkiye’de yüzde 19, OECD’de yüzde 5, Finlandiya’da sıfır. Ortaöğretimde yine sıfır bizde yüzde 18. Okullaşma oranlarında Türkiye’de yabancı uyrukluların ilkokul okullaşma oranı yüzde 97, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olan çocukların yüzde 95. Ortaokulda yabancı uyruklu okullaşma oranı yüzde 95 Türkiye Cumhuriyeti nüfusuna kayıtlı çocuklarımızın yüzde 91. Dolasıyla iktidarın neyle uğraştığını görüyoruz” dedi. OECD rakamlarını değerlendirirsek göre Türkiye bir okul yılı geride. Temizlik konusunda belediyelerimiz okulları temizlemek istedi. Okul müdürlerine temizletmeyin diye talimat gönderdiler” dedi.
'PARTİZANLIKTAN UZAK DURUN'
Toplantıda son söz TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu aldı. CHP’nin Yerel Yönetimler ve Eğitim Çalıştayı'nda, iktidarın kreş kapatma tehdidine sert tepki gösteren İmamoğlu, partizanlık eleştirisinde bulunarak belediye başkanlarına Hizmet için çalışacağız mesajını verdi. İktidarın kapatma tehdidinde bulunduğu kreşler hakkında açıklamalarda bulunan İmamoğlu, Biz büyük bir ihtiyaca hizmet ediyoruz. Buradan siyasi bir şey çıkarmak hastalıklı bir kafa yapısının ürünüdür ifadelerini kullandı. İmamoğlu, İstanbul’da halen inşaatı devam eden 30’dan fazla kreş olduğunu belirterek, bu projelerin yalnızca çocuklar ve aileler için değil, toplumsal gelişim için de büyük önem taşıdığını vurguladı. Onların koltuklarıyla vedalaşmasını biz sağlayacağız diyen İmamoğlu, bu tür engellemelerin halkın gözünden kaçmadığını ve gereken cevabın sandıkta verileceğini söyledi.
MÜLAKAT GİBİ MÜLAKAT
İmamoğlu, konuşmasının bir bölümünde belediye başkanlarına da seslenerek, Hizmette öncelik şeffaflık ve halkın yararını gözetmektir. Partizanlığı söküp atacaksınız. Partizanlık zehirdir, hizmete zarar verir dedi. Şeffaf ve ihtiyaç odaklı bir yönetim anlayışını vurgulayan İmamoğlu, özellikle kreş projelerinin siyasi çekişmelere kurban edilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti. İmamoğlu, “Hizmet etmek, halkın sorunlarına çözüm üretmek için buradayız. Siyasetin hastalıklı yanlarını geride bırakmak zorundayız” dedi. İmamoğlu Türkiye’nin geleceğini eğitim alanında yapılanlar ya da yapılmayanların belirleyeceğini söyledi. İmamoğlu eğitimin sorunlar yumağı olduğunu belirtti. İmamoğlu Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in ‘Mülakat gibi mülakat’ sözünü de hatırlatarak partizanca uygulanan söylemlerde çocukların ‘okuyacağımda ne olacağım’ duygusuna kapıldığını bunun da çok tehlikeli olduğunu ifade etti. İmamoğlu iktidarın önceliğinin eğitim olmadığını söyledi.
TEK BİR YURT DAHİ YOKTU
İmamoğlu sözlerini özetler şöyle sürdürdü: “Kreşler siyasi telkin yapılmaz yapılamaz. Kimse bu kreşlerden rant elde edemez. Milletin parasını millet için kullanırız araya hiçbir kirli eli sokmayız... Onlarda kreş açamayacağını biliyor. Partizan akıldan sıyrılamayacaklar. Kreşlerle uğraşanların ekonomiyi iyi yönetme vatandaşın refahını sağlama görevlerinin olduğunun onlara hatırlatılması lazım… Bizden önce İBB’nin tek kreşi yoktu. Bir öğrenciyi yatıracak yurdu yoktu. Ben bu yurt olmasaydı ailem okula yollamayacaktı diyen kızlarımız var. Üniversite öğrencilerine desteğimizi arttırdık… Beni bazı bakanlar toplantıya çağırır çoğu çağırmaz. Onlar bir kişinin temsilcisi ben 16 milyonun temsilcisiyim. Ben zengin adamım. Bizi kurtarın değil millet kendine güvenecek… Pazarcıya gidiyorum 10 nüfusa bakıyorum diyor. Senden daha büyük ekonomist var mı? Bakmayın öyle kendisine ekonomist diyenlere. En büyük ekonomist sensin. Herkesin kendine güvendiği durumda bu ülke ayağa kalkar. Tıpkı Mustafa Kemal Atatürk’ün bize güvendiği gibi…”
Emine Duğan