İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin köklü (İBB) kuruluşu İETT, toplu ulaşımı için yeni ve inovatif yatırımlarını sürdürüyor. Bu kapsamda akıllı ulaşım sistemlerine sahip, güçlü ve konforlu 150 otobüsün daha alımı gerçekleştirdi. İETT’nin aldığı 150 yeni otobüslerin ilk 20 adedi filoya katıldı. Kalan 130 adedi ise 2024 yılı Nisan ayına kadar filoya katılmış olacak. İETT’nin İkitelli Garajında düzenlenen “İstanbul’un Yeni Otobüsleri Tanıtım” programına Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi ve CHP Başakşehir Belediye Başkan Adayı Mesut Öksüz de katıldı.
Loading...
“GÜNDE YAPTIĞI YOL MESAFESİ 1 MİLYON 255 BİN KİLOMETRE”
İETT’nin günde 5 milyona varan yolculuk gerçekleştirdiğini kaydeden İmamoğlu, “Bunu da gece gündüz şehrimizin her noktasında yürütüyor. Öyle ki İETT'nin sadece bir günde yaptığı yol mesafesi 1 milyon 255 bin kilometre. Yani İETT'nin otobüsleri bir günde dünyanın etrafında tam 32 kez tur atacak kadar yol yapıyor. İETT'miz işte böylesine kıymetli ve böylesine önemli bir görevi yönetiyor ve binlerce insanımız, çalışanımız; yöneticisinden, emekçisine çok özel bir hizmeti 16 milyon insanımıza sunuyor. Bu kapsamda 150 adet daha güçlü, konforlu, akıllı ulaşım sistemlerine sahip yerli üretim otobüslerini şehrimize kazandırdık. Bunların 20 tanesi şu an arkamda yer alıyor ve bugün itibariyle görevlerine çıkacak. Kalan 130 tanesinin teslimatı da önümüzdeki haftalar ve aylar içerisinde yakın zaman diliminde tamamlanarak İstanbul Büyükşehir Belediyemizin İETT kurumumuzun otobüs filosunun daha da gençleşmesine ve güçlenmesine ve bu ebattaki boyuttaki araçları ile bazı hatlarda eksik kalan sahalarda özellikle semt içlerinde ya da köy yolları diye tarifleyeceğimiz alanlarda daha etkili hizmeti büyüterek devam edeceğiz” diye konuştu.
“İMZA KRİZİ YAŞIYORUZ”
“Çabamız İstanbul'un daha iyi hizmet almasıyla ilişkili bir çabadır” ifadelerini kullanan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Gerçekten bereketli bir bütçe yöneterek israfı bu şehrin hafızasından kazıyarak İstanbul'a bu güzel hizmetleri kazandırıyoruz. Arkamızda gördüğünüz başlangıcı olan yirmi otobüsümüzle birlikte 150 otobüsümüz İstanbul'umuza hayırlı ve uğurlu olsun. Aldığımız ve almak istediğimiz araçlar sadece bunlar değil. Bazen biliyorsunuz bir imza krizi yaşıyoruz. Bazen UKOME'de imzalar ya da kararlar alınamıyor. Mesela UKOME'de 400’e yakın yeni hatlarla ilgili bir kararımız bekletiliyor. Ya da işte Beylikdüzü, Avcılar, Küçükçekmece, üç belediye başkanımız da burada. Yaklaşık 3 buçuk milyon insanımızın parasını bulduğumuz, kredisini bulduğumuz bir aşamada hızlıca başlayabileceğimiz Beylikdüzü metrosunun ihalesi hızlıca yapabileceğimiz bir çalışmanın bir imza, bir mürekkep, bir kalemle atılacak imza kefil olmuyor. Bakın bu imzayla beraber sadece yatırım planına dahil edilen bir işten bahsediyoruz. Yani bir kurum öbür kuruma kefil olmuyor. İstanbul itibarlı bir şehir. İstanbul dünyanın en kadim en güzel şehri. İstanbul'un her kurumu devletimizin ve milletimizin kurumu ve itibarlı hele hele bizim gibi şeffaf hesap verebilir, ahlaklı, erdemli bir şekilde bütçeyi yönetirseniz dünyanın her finans kurumu size özel ilgi gösterir. Ya bir kalem ve bir mürekkebi buradan uzak tutarak imzayı atmayan ve bu tür hamlelerle işimizi engelleyen bir tavırla görev yapan yöneticiler var. Üzüntüm şu. Bu UKOME'deki bir katılım şeklinde böyle dizilmiş yan yana talimatla çoğu zaman el kaldıran insanlar gibi davranan bir heyet ve onun yüzünden atılmayan imza ama daha acısı var. Bu Sayın Cumhurbaşkanı'na kadar tırmanan bir uygulama silsilesi. Ama şunu söyleyeyim. İmzalar atılmasa da biz hızla çalışma devam ediyoruz. Metroyu da engelliyorlar. Onu da engelliyorlar. Bunu da engelliyorlar. Hiç önemli değil. Evet bizi 300 otobüs alım kararı hem de meclisimizden ortak imzayla çıkmasına rağmen imza atmayarak hızlıca alabileceğimiz, hızlıca başlangıç yapabileceğimiz 300 tane aracı metrobüse katacağımız bir ortamda bizi engellemeye kalktılar. Sadece İstanbul'a biraz zaman kaybettirdiler ama biz ne yaptık? Kendi bütçemizde 5 yıllık dönemimizde 252 adet metrobüsü İstanbul Büyükşehir Belediyemizin İETT kurumuna kazandırdık.”
“ENGELLENMESEYDİK 300 OTOBÜS DAHA ALABİLİRDİK”
150 adedi bu yeni otobüsler olmak üzere 293 adet daha otobüsü İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne kazandırdık. Bir baksınlar bakalım 4 buçuk yıllık bir zaman diliminde yani engellenmeseydik bunun üzerine 300 tane daha otobüs alabilirdik. Bu kadar aracı kuruma katabilmiş bir dönem var mıdır? Hem de yılların ihmallerini gideriyoruz. Bunun üzerine yeni bir düzeni, yeni bir sistemi başlattığımız ve İETT'nin hizmet vermeye başladığı Adalar'da da 252 adet de araç sistemimize katıldı. Biz aslında 800’e yakın aracı farklı statülerde, farklı ortamlarda İstanbul Büyükşehir Belediyemizin kurumu olan İETT'ye kazandırmış olduk.
“DÜN YAPILAN KONUŞMA GÖREVİN İHMALİDİR”
Cumhurbaşkanının Hatay'daki sözlerini dinlediniz mi? Sevgili vatandaşlarım, gerçekten analize muhtaç ifadelerdir. Vicdanen analize muhtaçtır. Hukuken muhtaçtır. Psikolojik olarak analize muhtaçtır. İnsana dair böyle bir duygu olmaz. Olamaz. Kendisini ve partisini tercih etmediği için hem de depremzedelerin önünde deprem bölgesinde 10 binlerce canın öldüğü ortamda bile isteye yardım etmediğinin ifadesi bu. Başka bir ifade değil. Ne için? Seçime bir buçuk ay kaldı diye sözüm ona insanları korkutarak siyaset yapacak ve itiraf ettiği bu durumundan ötürü insanların oyuna talip olacak. Yani bu iş bu tarz bu tutum bu tür davranışlar bence siyasetin konusu değil ve toplumun vicdanına emanettir. Ne olacak yani? Hataylı senden korkacak ve koşa koşa sana oy mu verecek? Ya da başka bir şehir. Tıbbın konusudur bu konu. Psikolojik olarak incelenmelidir. Bu ifadeler hafife alınacak ifadeler değildir. Ya bir ülkenin başına gelen bir insan hepimiz ondan şunu bekleriz. Toplumun her kesimine adalet dağıtan, toplumun her kesimiyle ilgili iyilikle, güzellikle konuşan bir insanın dilinde kötülük olur mu? Allah aşkına. Ya kaldı ki makamın büyüdükçe başın eğilir. Tevazun büyür. Oturursun bir çiftçiyle, bir emekçiyle, bir işverenle fark etmez… Bir öğrenciyle, bir çocukla, bir kadınla, bir köylüyle, bir kentliyle, bir sanatçıyla… Aynı seviyede, aynı bakış açısıyla konuşursunuz. Bu nasıl bir anlayış ya? Efendi, hükmeden, hakim! Milletin efendi olduğunu bunlar öğrenecek 31 Mart'ta. Millet efendi millet. Siz efendi değilsiniz. Dün yapılan konuşma görevin ihmalidir. Binlerce insanı çadır hayatına mahkum etmek, insani desteği vermemek bunun bu şekilde ifade biçimidir. Ne için? Oy için. Bir ülke düşünün. Yani tüm vatandaşlarını kucaklaması gereken bir insan kendi vatandaşlarına partiniz ayrıysa zulümü konuşurum diyecek kadar özensiz ve bunu itiraf ediyor. Yunus Emre'nin çok güzel bir sözü var; ‘Zulüm ile abad olanın ahiri berbad olur’. Onun için bu tehdidi milletimiz yutmaz. Bu tehdidin karşılığını bu millet öyle bir verir ki… Müthiş bir demokrasi cevabıydı 31 Mart'taki seçimi 6 Mayıs'ta iptal edip 23 Haziran'da aldıkları cevap 13 bin oyu küçümsediler, aradaki fark 806 bin oya çıktı. Bu tehdidinizin karşılığı milyonlar olacak, göreceksiniz. Sadece İstanbul'da değil, Türkiye'nin her yerinde bu tehdidin karşılığını milletimiz demokrasi şamarı gibi cevabını verecek.
Efendim merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez demiş. Bakar mısınız? Tehdide bakar mısınız? Peki niye tehdit biliyor musunuz? Niye tehdit? Söyleyeyim. Korkudan, korkuyorlar. Neyi, neden korkuyorlar? Koltukları kaybedecekler diye korkuyorlar!
BU NUMARAYI YUTMADINIZ
Tir tir titriyorlar. Milleti tehdit ederek oy gasp etmeye çalışıyorlar. Sevgili İstanbullular bu numarayı yutmadınız, yutmayacaksınız. Size şunu söyleyeyim. Her zaman olduğu gibi aslında hep kendilerini aldatılan diye tarif eden bu kesim, bu bir avuç insan şimdi toplumu, milleti aldatmaya ve kandırmaya çalışıyor. İstanbul’da biz belediyeyi kazanıp atom karınca gibi çalışmaya başlayınca başları döndü. Ben ne demiştim? 18 günde bile yaptığımız işlerle ortaya koyduğumuz. Performans bunları çıldırttı, seçimi iptal ettiler ya. Ben o zaman ne demiştim? 4 buçuk senede bunları deli edeceğiz. Deli divane edeceğiz demiştim. Onun için o günden beri panik halindeler. Onun için her gün saldırıyorlar. Biz 10 metreyi birden yapmaya başlayınca panik oldular. Nasıl yapıyorlar? 10 binlerce insan vızır vızır yeraltında çalıştığı bir İstanbul var ettik. Yıllardır yapamadıkları 3 metro için onlar da çalışmaya başladılar. İstanbul Havalimanı metrosu biz olduğumuz için iki sene, üç sene geç de olsa bitti. Yoksa onu da bitiremeyeceklerdi. Biz onlara da çalışmayı hatırlattık, öğrettik. İstanbul kazandı. Rekabet İstanbul'a kazandırdı.
Hatırlayın hem merkezi hem yerel yönetim bunlardayken ne durumdaydı? 10 metrosu durmuş kente çivi çakılmıyordu. Bakın bu tamamen rahatlıktan. Hatırlayın Mecidiyeköy Meydanı'nın o pespaye halini gidin şimdiki haline bir bakın. Hatırlayın Sarayburnu'nun çöplük halini şimdi gidin pırlanta gibi haline bakın. Beşiktaş Meydanı, Kartal Meydanı. Hatırlayın Üsküdar'ın denizle bir olduğu hali şimdi gidin yağmurda ‘Üsküdar'a giderken’ türküsüyle, şarkısıyla Üsküdar'ın sahillerinde dolaşın. İstanbul'un her noktasında milyarlarca liralık yatırım. Hem yereli, hem geneli verirseniz, hele hele böyle işi gücü görev yapmak değil de millete hükmetmek, milleti korkutmak kavramıyla hareket eden, anlayışa sahipseler yan gelip yatarlar kardeşim. O yüzden yerel seçimde çok daha güçlü bir şekilde kent yönetimlerini milletimizin bize vermesini istiyoruz. Bize verin ki şeytan azapta gerek misali kendilerine çekidüzen vermeye devam etsinler. Bunlar da kendilerine çeki düzen verecek ahval de kalmadı. O ayrı ama inşallah verirler.
BU DİLE HAK ETTİĞİ CEVAP VERİLECEK
Millete efendilik hatta efelik yapmaya çalışan bu akla millet gerçek efendinin vatandaş olduğunu, millet olduğunu 31 Mart'ta gösterecek. Göreceksiniz çok daha güçlü bir şekilde bizler 31 Mart'ta bu millete hizmet için geleceğiz. Kendisini tehdit eden bu tür yöneticilere bu tür dile hak ettiği cevabı verecek.
YÜKSEK KONFOR VE GÜVENLİK DONANIMI
Ekrem İmamoğlu konuşmasının ardından 20 otobüsün önünde İETT Genel Müdürü İrfan Demet’ten de bilgi aldı. Yaklaşık 1 milyar TL’lik yatırımla İstanbul’a kazandırılan araçlar konfor ve güvenlik donanımlarıyla dikkat çekiyor. 12 metre uzunluğundaki 100 yolcu kapasiteli otobüsler, 300 beygir güce sahip. Araçta dijital kamera ayna sistemleri, anlık şoför duygu durum analizi ve yolcu sayma sistemleri bulunuyor. Ayrıca araç verilerini anlık Filo Yönetim Merkezi ile paylaşabilme özelliği ile şoför kaza uyarı donanımı, Telemetri Sistemi ve sürücü için görüş kameraları da aracın diğer sistemleri arasında bulunuyor.