Uzun tatilimin sonu yaklaşırken, İstanbul kabusu üzerime karabasan gibi çökmeye başladı.
Yaşadığım yer olan eski belde şimdi mahalle (Erdemli-Tömük) yaşam için çok kolaylıkları olan bir coğrafya. Her yere, merkezlere ulaşım kolay, sağlık için alternatifleri çok olan ve muayene-tedavi olanakları ile kolay rahat bir bölge. Narenciye başta olmak üzere meyvecilik-sebzecilik halkın çoğunun geçim kaynağı olduğu için bol, yeme-içme ucuz. Havası sıcak ve ılıman (alışık olmayanlara yazları cehennem-bana göre hoş).
Anlatılması zor yaşamak gerek ama İstanbul gibi bir mega kentle karşılaştırmalı yaşamak gerek anlattıklarımı anlamak için.
Fazla sıkmadan ufak bir İstanbul da birkaç değerlendirme. Ulaşım araban olsa da rezalet olmasa da akbille yapılsa da. Bir bölgede bir yakının hastalığı olsa veya bir akrabanın nişanı-düğünü olsa gidip gelmek ziyaret etmek katılmak gavur eziyeti.
Sağlık için randevuluda olsa da(her ne kadar 65 yaş üstü olsam da)gitmek, kayıt ve çok yerde yine de sıra. Daha uzun zaman geçirdiğim için aile hekimimin kaydını Erdemli’ye aldım İstanbul’da gidip tansiyon veya prostat ilaçlarım için bir aile sağlığına başvursam hepsin de misafir kotamız dolmuştur yanıtı ile karşılaşıyorum bazıları ile ağız dalaşı sonucu ve rica minnet….
Gıda, yeme – içme pahalı…
Okullar açıldı curcuna ve eğitimde ki servis sorunları, uyuşturucu ceteleri bunlarla mücadele…
Fazla daldım konuya başım belaya girmeden burada kesiyorum.
Bekle beni İstanbul kabusum isen kabusun olmaya geliyorum…
Yağmasan da Gürle….