Türk Medeni Kanunu'nun kadın haklarına dair attığı önemli adımları göz önünde bulundurarak, geçmişten bugüne ve geleceğe doğru bir yolculuğa çıkalım. Türk Medeni Kanunu, 1926 yılında yürürlüğe girdiğinden bu yana, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları konusundaki değişimlere tanıklık etti.
Türk Medeni Kanunu, kadınların medeni haklarını güçlendirmiş, onlara daha fazla özgürlük tanımış ve toplumsal statülerini yükseltmiştir. Evlilik birliği içinde eşit haklara vurgu yaparak, kadınların ekonomik, sosyal ve kültürel alanda daha etkin rol almalarına olanak sağlamıştır. Ancak, bu çabaların her zaman yeterli olmadığını da unutmamak önemlidir.
Geçmişte kadınlar, miras haklarından eğitim olanaklarına, iş hayatında var olmaktan siyasete katılıma kadar birçok alanda mücadele ettiler. Ancak, Türk Medeni Kanunu'nun getirdiği yeniliklerle birlikte, kadınlar daha fazla özgürlük ve eşitlik için savaşma cesareti buldular. Bu, toplumumuzun kadın hakları konusundaki algısını evriltti ve dönüştürdü.
Bugün, Türk Medeni Kanunu'nun 98. yılı bizlere bu kanunu tanıyan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü saygıyla anıyorum. Fakat günümüz Türkiyesi'nde 98. yılında, kadın hakları mücadelesi hala devam ediyor. Kadınların toplumsal yaşamda eşit haklara sahip olmaları için daha fazla çaba harcanması gerekiyor. Toplumun her kesiminden bireylerin, cinsiyet eşitliği konusundaki farkındalıklarını artırmak, toplumsal normları değiştirmek ve kadınları desteklemek sadece biz kadınların değil, hepimizin sorumluluğundadır.
Geleceğe yönelik umut dolu adımlar atmamız için, kadın haklarını savunmaya, eşitlik mücadelesine katkı sağlamaya devam etmeliyiz. Unutmayalım ki, eşitlik sadece bir hak değil, aynı zamanda daha adil, daha güçlü bir toplumun temel taşıdır.
Tabi yıl olmuş 2024 biz hala eşitlik istiyor , konuşuyoruz ne denir ki.... Üstelik 2023 Yılında Erkekler Tarafından 315Kadın net bir şekilde Öldürüldü, 248 Kadın Şüpheli Şekilde Ölü Bulundu..
Sevgi ve umutla,
Sümeyra DUĞAN