İstanbul Valisi Davut Gül geride bıraktığımız hafta sonunda medya temsilcileri ile bir buluşma gerçekleştirdi. Buluşmanın gündem maddelerinden biri de İstanbul’daki yabancı sorunuydu. Vali Gül, “ Kısa süre içinde düzensiz göç İstanbul'un gündeminden çıkacak. Suça karışan her yabancıyı gözünün yaşına bakmadan sınır dışı edeceğiz" ifadelerini kullandı. Bu sözler adeta düzenli ve sistemli göçün devlet politikası olarak devam edebileceğinin sinyaliydi.

VALİ GÜL: BAŞIBOŞ DOLAŞMALARINA İZİN VERMİYORUZ

Vali Davut Gül şöyle dedi; “İstanbul'a katkı sunacak, Türkiye'nin ekonomisine katkı sağlayacak herkese ihtiyacımız var ama bunun dışında kaçak yolla girdiyse onu sınır dışı ediyoruz. Belli katalog suçlar var izin verildi ama uyuşturucu terör taciz gibi suçlara karıştıysa bunu da sınır dışı ediyoruz. Bizim göç politikamız merhamet eksenli, adalet eksenli. Kimseye zulüm de etmiyoruz kimsenin burada başıboş dolaşmasına da izin vermiyoruz. Kısa süre içerisinde düzensiz göç İstanbul'un gündeminden çıkacak. Bunun ticaretini yapan kişilerle ilgili de kolluk kuvvetlerimiz gerekeni yapıyor. Biri İstanbul'da yaşamaya karar verdi, buna izin verildi. Ne yapacak? Ticaret yapacak. Günün sonunda bu izin uzatılırken bunun izin verildiği süre içerisinde o amaca yönelik çalışmanın yapılıp yapılmadığını arkadaşlarımız kontrol ediyor. Bu ne demek? Şu demek; Ticaret yapacağım diyor ticaret yapan kişi ne kadar vergi verdi, kaç kişiyi çalıştırdı? Eğer bir kişi iki yıl boyunca ticaret yapmak için izin aldıysa ve bu süre içinde o amaçları gerçekleştirmediyse iki tane alternatif var. Ticari anlamda düzen kuramamıştır bunu uzatmıyoruz. Ticari anlamda bir düzen kurmuştur ama kayıt dışı çalışmıştır bunu da uzatmıyoruz.” diye konuştu.

İMAMOĞLU ‘2,5 MİLYON’ DEMİŞTİ

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu 2021 yılında İstanbul’da 2,5 milyon kayıtlı yabancı olduğunu açıklamıştı. İmamoğlu bu sözleri 2022’de yinelemiş ve İstanbul’da ‘ama sığınmacı, ama mülteci, ama oturma izni almış’ 2,5 milyon kayıtlı yabancı olduğunu ifade etmişti. Bunun üzerine İstanbul Göç İdaresi ise yalanlamada bulunmuş ve 1 milyon 294 bin 124 kayıtlı yabancının yaşadığını beyan etmişti.

KARACASU: 2,5 MİLYONDAN FAZLALAR VATANDAŞLIK ALANLAR SAYILMIYOR

İstanbul’un Araplaşarak harap olmasını Sessiz İstila filmlerinin yapımcısı Gazeteci Hande Karacasu’ya sorduk. Karacasu “İstanbul’daki Arap nüfusunu artık sayı ile kontrol edebilmek ya da belirleyebilmek çok zor. Çünkü 2021 yılıydı zannediyorum bir Mısırlı araştırma enstitüsünün yaptığı çalışmada İstanbul’da Arap sayısının 2 milyonu aştığı söylenmişti, zaten bu haber de olmuştu. Doğum oranlarını vs. düşününce bunun şuanda 2,5 milyon olabilmesi mümkün değil. Çünkü yoğun biçimde geliyorlar. Onunda ötesinde sadece Suriyeli sığınmacıyı düşünmek doğru değil. Körfez ülkelerinden gelen ciddi bir Arap nüfus var. Bunlar mülkleşme yolu ile vatandaşlık alarak geliyorlar ve yerleşiyorlar. Çok lüks semtlerdeler ve onlar da yoğunlar artık bulundukları bölgelerde bunu takip etmek zor çünkü vatandaşlık alarak geliyorlar. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak göründükleri için oturum veya çalışma izni almış yabancı, sığınmacı, kaçak vs. sayıları içerisinde yer almıyorlar. O çıkan sayının üstüne zengin bir Arap nüfusunun geldiğini düşünürsek, bunun da bir o kadar olabileceğini tahmin ediyorum sayının 2,5 milyonun çok çok üzerinde olduğu net ortada.

Kartal Adalet Sarayı önünde aracını yaktı Kartal Adalet Sarayı önünde aracını yaktı

"ARAPÇA TABELALARIN KALDIRILMASI DOĞRU DEĞİL"

Mesela Arapça tabelaların kaldırılması olumlu karşılanırken ben bunu açıkçası doğru olduğunu düşünmüyorum. Çünkü o dükkanların Türkçe tabelalarla kamufle olmasına dolayısıyla o nüfusun da kamufle olmasına sebep oluyor. Yöntem aslında bu değil. O yüzden tabelaların Türkçe olması olumlu bir vaka değil. Bu dükkanların kayıt dışı veya kayıtlı açılıp burada mesken tutmalarının yer tutmalarının engellenmesi gerekiyor. Yoksa Türkçe tabelaya dönmüş olmaları aslında kentleşme politikası açısından olumsuz bir durum. Bu adamların kamufle olmasına sebep oluyor. Türk nüfus arasına kaynayan bir Arap esnaf ile karşı karşıya kalıyorsunuz.”

"PEKİ YABANCILAR AYAKLANIRSA? FRANSA BİR ÖRNEK"

Oysa ki İstanbul’un en önemli sorunu Türk vatandaşları ile dahi şişmiş olması. Üstüne bir de İstanbul nüfusunun yabancılar tarafından doldurulması vatandaşı isyan noktasına getirdi. İstanbullular bir an önce kaçak yabancılardan kurtulmak istiyor. Buna hükümet tarafından ‘katkı sunacağı’ düşünülen yabancılar da dahil. Kontrol edilemeyen kaçaklarla beraber İstanbul’da milyonlarca yabancı yaşıyor. Vali Gül bunların suça bulaşanlarının sınır dışı edileceğini ifade ediyor ama yakın gelecekte Türkiye’de bir ayaklanma başlatırlarsa nasıl bir güvenlik tedbiri alacağımız ve sonuçlarının ne olacağı bir muamma. Gözümüzün önünde sokakları yabancılar tarafından cehenneme çevrilen Fransa örneği var.

"GÖÇ İDARESİ’NİN YAPTIĞIYLA SÖYLEDİĞİ TUTMUYOR"

Halbuki aynı Göç İdaresi 2022 Ekim ayı değerlendirmesi sonrasında 10 ilçeyi yabancı oturumuna kapatmıştı. Bunun anlamı adı geçen ilçelerde nüfusun %25’nin yabancılardan oluştuğu ve yasal sınırın dolduğu şeklindeydi. 2022 nüfus verilerine göre bu ilçelerde 5 milyon 864 bin 632 kişi yaşıyor. Bu rakamın %25’inin ise 1 milyon 466 bin 158 kişi olduğunu düşünürsek sadece 10 ilçedeki yabancıların bile İstanbul Göç İdaresi’nin açıkladığı 1 milyon 294 bin 124 verisinin üzerinde olduğu kesinleşiyor. Peki ya geriye kalan 29 ilçede hiç mi kayıtlı yabancı yaşamıyor?

"TOPLUM BASTIRDI, SUÇA BULAŞAN GÖNDERİLİYOR"

Başıboş kaçakların ise sayısı en iyimser tahminlerle resmi verilerdeki kadar var. Ülkedeki kayıtlı veya kayıtsız yabancıların çoğunu Suriyeliler, Afganlar ve Arap ülkelerinden gelen insanlar oluşturuyor. Doğum oranlarının 5.3 olduğu düşünüldüğünde İstanbul başta olmak üzere Türkiye hızla ‘Arap’laşmaya doğru gidiyor. Toplum baskısı ile birlikte hükümet son dönemlerde suça bulaşan kaçak yabancılara karşı mücadeleye başladı. İstanbul Valisi Davut Gül’ün açıklamalarında da olduğu gibi düzensiz göçmenler suç işlerse sınır dışı ediliyor. Suça bulaşmamışlarsa yasa dışı çalışmalarına ise göz yumuluyor. Yasal başvurularla ticaret yapmaya gelirlerse yasal haklar tanınıyor. Hükümet bu tür yabancıların gelmesini durduracak gibi de görünmüyor. Zaten döviz kurlarındaki artış ve Türk Lirası’nın değersizleşmesiyle batılı bir Müslüman ülke olan Türkiye Araplar için daha büyük bir cazibe merkezi haline geldi. Katar, Suudi Arabistan, İran, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerden İstanbul’a girişler yapılıyor. 2022 yılında en fazla göç alan il %35,4 ile İstanbul oldu. TAYFUN ERCAN/ KENT YAŞAM