Cumhuriyet Halk Partisi Fatih Belediye Meclis Üyesi Fadime Şimşek, hükümetin uygulamalarının toplumu giderek mutsuzlaştırdığını söyledi. Şimşek’e göre Türkiye, 22 yıllık AK Parti döneminde pek çok sorunla boğuştu. “Türk milletinin düşünen, vicdan sahibi, aydın ve yurtsever bir kesimi, sadece algısı açık, aklı başında diye mutsuzluğa mahkûm edildi” diyen Fadime Şimşek, hükümetin artık bu toplumsal mobinge bir son vermesi gerektiğini belirtti. Akıl sınırlarını zorlayan uygulamaların, Türk milleti üzerinde travmalar yaratan politik anlayışın son bulması gerektiğini ifade etti.
“ÇAĞDAŞ TÜRK KADINLARI KONUŞAMASIN İSTİYORLAR”
Şimşek, “Hükümet, 22 yıldır bu ülkenin duyarlı, sorgulayan kesimini yordu. Türk milletinin düşünen, vicdan sahibi, aydın ve yurtsever bir kesimi, sadece algısı açık, aklı başında diye mutsuzluğa mahkûm edildi. Ülkenin kurucusuna ve cumhuriyet değerlerine hakaret edilmesine düşünce özgürlüğü diyerek göz yumulurken, gerçek eleştirilere tahammül edemiyorlar. Ülkemizde yaşanan sorunlar dile getirildiği zaman hemen halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçundan yakalama kararı çıkarılıyor. Hukuk beklediğimiz yerler olan adalet saraylarından hukuksuzluğun en büyüğü çıkıyor. Son olarak, Dilruba Y. adlı bir kardeşimiz, halktan biri olarak kendisine uzatılan mikrofona içini döktüğü düşüncelerini dile getirdiği için tutuklandı. Keyfi olarak içeride tutuyorlar. İnsanlar, en önemlisi de çağdaş Türk kadınları, konuşamasın istiyorlar. Hayal ettikleri Türkiye tablosunda Dilruba’yı tehdit olarak görüyorlar. Bir sürü suça karışmış olan ünlü sosyal medya dolandırıcıları serbest kaldı. Demek ki, sözde güzellik uzmanı, 22 yıldır inşa etmeye çabaladıkları yeni Türkiye’de oluşturmak istedikleri bir rol model. Bu tip çeteler için güvenli bir ülke hayal ediyorlar. Muazzam bir toplumsal mobbing bu. Toplumu delirtmek, gençleri bezdirip kaçırmak istiyorlar. Adeta, iyi eğitimliysen bu ülkeyi terk et diye zorluyorlar.” DEDİ.
“HERKESİ MUTLU EDECEK ÇÖZÜMLER ÜRETEBİLİRİZ”
Sokak köpeklerinin uyutulması yönünde hazırlanan kanunuda eleştiren Şimşek şöyle dedi: “ Milyonlarca ne olduğu belirsiz kaçağı ülkeye doldururken, onların oluşturduğu tehdidi görmezken, sokaktaki hayvanları büyük tehdit görüyorlar. Bizim için oluşturdukları tehdidi kestiremediklerimize sunulan sevgi ve ikram, sokaktaki dostlarımıza verilse hiçbir tehdit oluşturmayacaklar halbuki. İsraf edilen yemek atıkları da dahil, hayvanların karnını doyursak ve sağlıklarıyla ilgilensek, tamamı zararsız hale gelecekler. Ama yasal zemin hazırlayıp öldürme peşine düşüyorlar.
Bu sorun çok farklı şekillerde çözülebilecekken, 25 senedir hükümetin ve belediyelerin görevlerini yapmaması, hayvanları kısırlaştırmamasının bedeli; bu güzel dostlarımızın canlarıyla ödetilmeye çalışılıyor. Onlara zarar vermeden de herkesi mutlu edebilecek çözümler üretebiliriz. Buna gücümüz var. Belediyeler, hükümet neden var? Sizin işiniz, göreviniz bunlar değil mi? Bu yasa sayesinde hayvanları katletmeyi kendine görev gören bazı acımasız insanlar sokaklarda hayvanları katletmeye devam ediyorlar. Buna dur diyen kimse yok. Adaleti sağlaması gereken kurumlar işlerini yapmıyor. Bu yasa ivedilikle geri çekilmeli ve kurumlar hayvan hakları konusunda gerekenleri yapmaya başlamalı artık. Altındağ'da, Konya'da, ülkenin dört bir yanında hayvanlara yapılan işkenceleri görmekten psikolojimiz bozuldu.”
HALK HER TÜRLÜ SIKINTIDAN BİTAP DÜŞTÜ
CHP’li Fadime Şimşek, hükümetin artık bir yerde durması gerektiğini belirtti “Yeter artık” diyen Şimşek şunları söyledi: “ Halk huzursuzluktan, maddi manevi her türlü sıkıntıdan bitap düştü. Toplumun eğitimli, eğitimsiz, zengin, fakir, her türlü insanında kendine has bir travma oluşturuldu. Bu iktidarı savunan bile mobinge maruz kalmış, travma oluşturulmuş. Ekonominin kötü yönetildiğinden bahsediyorsun; “Ekrem İmamoğlu bu hale getirdi” diyorlar. Eğitim sistemini alt üst ettiniz, FETÖ’nün elinde oyuncak oldu diyorsun; “FETÖ’yü devlete Kılıçdaroğlu yerleştirdi” diyorlar. Ben bir yerel siyasetçi olarak böyle insanlar karşıma çıktığında kendimi ifade edemez hale geldim. Hiçbir şey bulamazlarsa, “Allah’ın işi” diyorlar. Gerçekten yeter artık, kendilerine destek verenlerin ruh sağlığını da bozdular. Bu son verilmesi gereken bir durum; gelecek nesiller kalıcı ruhsal hastalıklarla doğup yetişecek.” TAYFUN ERCAN – KENT YAŞAM