Deprem hazırlıkları kapsamında Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu ve belediye yöneticileri, Deprem Bilimci Prof. Dr. Naci Görür ile birlikte Bakırköy’ün depreme hazırlanması noktasında gelinen noktayı ve devamında neler yapılması gerektiği konusunda bir toplantı yaptı. Görür, Ovalıoğlu ve belediye yöneticilerine, hazırlık koordinatörlüğü, halkın eğitilmesi, çevre, altyapı, yapı stoku ve ekonomi ‘den oluşan altı maddelik deprem dirençli kent nasıl olur modelini anlattı.
“BÜTÜNCÜL AFET PLANI”
Göreve geldiğinden beri Bakırköy’ü depreme hazırlamak için çalışmalara başladığını dile getiren Ovalıoğlu, “Göreve geldiğimizden itibaren bu konuyla ilgili dertlendik. İstanbul Büyükşehir Belediyesi(İBB) ile birlikte bir hazırlık çalışması planladık. Yaklaşık iki-üç ay önce Kentsel Dönüşüm ve Afet Müdürlüğü’nü kurduktan sonra çalışmalara başladık. Hem halkı bilgilendirmek hem de yerel depreme hazırlık planlarımızı oluşturmak bununla beraberde, AFAD, AKOM ve İBB ile beraber bütüncül bir acil afet planı içerisinde biz yerelde bu işi ne kadar toparlayabiliriz bunun eylem planını hazırlamaya başladık. Bir yandan da amacımız mevcutta yıpranmış ve yorgun binalarımızın öncelikle sağlam olması için araştırma içerisine girip binalarımızı yenileyerek depreme hazır hale getirmek” ifadelerini kullandı.
“RANT PROJELERİNE BAKANLIK İZİN VERDİ”
Bakırköy’ün sahil bandında ve birçok yerde rant projelerinin dikildiğine dikkat çeken Ovalıoğlu, “Rant projeleri bizim değil, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Turizm Bakanlığı, vakıflar ve dernekler aracılığıyla zeminin sağlam olup olmadığına bakılmadan yükseldi. Hocamız senelerdir anlatıyor. Yeni bir yönetim olarak hocamızın bu toplantısını çok önemsiyorum. Bilim insanı olarak bizimle paylaştığı bilgileri çok kıymetli” dedi.
“KENTLERİ DEPREM DİRENÇLİ YAPMAK MÜMKÜN”
“Kentleri deprem dirençli hale getirmenin mümkün olduğunu söyleyen Görür de, “Ancak depremi önceden bilmek mümkün değil. Depremi engellemek mümkün değil. Ama depreme dayanıklı yerleşim alanları yapmak mümkün. Depreme dirençli yerleşim alanı, deprem geldiği zaman o kente depremi minimum zararla atlatan kenttir. 6 Şubat 2023’de depremlerde yüzbinleri toprağa gömdük. İki-üç ay önce Tayvan’da olan 7,6 büyüklüğündeki depremde üç kişi tesadüfen öldü. Bu işte bir gariplik yok mu? Biz de 10 binler, 50 binler ölürken deprem dirençli kentlerde üç kişi ölüyor. Bir yıldır Güney Doğu’da hayat durdu. Daha senelerce de devam edecek. Bütün Türkiye'yi ekonomik olarak etkiledi. Orada günlük hayat bile değişmedi” diye konuştu.