İBB Meclisinin kasım ayı toplantılarının beşinci oturumu, Meclis 1. Başkanvekili Nuri Aslan başkanlığında Saraçhane'deki belediye binasında gerçekleştirildi. Toplantıda yapılan İSKİ Genel Kurulunda su satış ve kullanılmış suyun uzaklaştırılması bedeline ilişkin tarife teklifi görüşüldü. İBB'nin, su fiyatlarına kullanım miktarına göre yüzde 17,5 zam yapılmasını istendi. Yapılacak zam hakkında konuşan Kâğıthane Belediye Başkanı ve İBB AK Parti Meclis Üyesi Mevlüt Öztekin, "Bu 5 yıllık süreçte suya 'yüzde 50 indirim' denilirken, toplamda bugün itibarıyla İSKİ faturalarında yüzde 800 zam olmuş oldu. Bu ne demek? Bununla beraber bugünkü yüzde 17,5 zamla birlikte yeni yılda toplam 5 yıllık süreçte yüzde 948 oranında zam olmuş oldu. Bu yüzde 948 zamla birlikte İSKİ'ye yeni bir bardak su gelmiş mi, gelmemiş" dedi. CHP yönetiminin, Melen Projesi üzerinden hep eleştirilerde bulunduğuna dikkati çeken Öztekin, İSKİ'nin İstanbullulara arıtarak verdiği suların yaklaşık yüzde 67'sinin Melen'den geldiğini, bu projeyle beraber İstanbul'un susuz kalmadığını gördüklerini vurguladı. Evlere gelen faturalara değinen Öztekin, "Zam şampiyonu su. Su, şu anda altınla yarışıyor. Altınla yarışa bir su fiyatı görüyoruz." diye konuştu.
SU PROBLEMİNİ HATIRLATTI
Suyun kıymetinin önemine vurgu yapan Mevlüt Öztekin, “Su hayattır dediğimiz bir süreçte ne kadar kıymetli olduğunu gördüğümüz İSKİ’nin genel kurulunda konuşmak üzere söz aldık. Tabi özellikle İSKİ dediğimizde vatandaşları en çok ilgilendiren konu fatura ödemeleri, zamları. İkinci konu ise İSKİ ile ilgili az borçlu bir dönemden çok daha borçlu bir döneme girmiş olduğunu görüyoruz. Üçüncüsü bu kadar zamlara, bu kadar borçlanmaya rağmen İstanbul’a yeni bir bardak su getirmediğini üç ana başlıkta anlatmış olacağım. İSKİ önemli, çünkü hepimiz evimizde su kullanıyoruz. Su bir gün kesilse hepimiz suyun niye kesildiğini araştırıyoruz. 90’lı yılları hatırlamazsak tekrar başımıza gelebilir. Özellikle İSKi adı her ne kadar İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi olsa da 90’ların başında Türkiye’de adını susuzluk ve kirlilik olarak, yolsuzluklarla duyuruyordu” dedi.
UZAYAN KUYRUKLARINI ANLATTI
Konuşmasını 90’lı yıllardan örnek vererek sürdüren Öztekin, “İstanbul’da o yıllarda musluklar su akmıyor, akan su çamurlu hale geliyordu. Mahallelerde vatandaşlar çeşme başlarında ellerinde su bidonları ile kuyruklarda bekliyordu. İstanbul’un kanalizasyon şebekesi yeterli gelmiyordu. Kanalizasyon atıkları başta Haliç olmak üzere boğazın dört bir yanına akıyor, çevre sorunları oluyor. Bu şehirde yaşayan tüm canlıların hayatını tehlikeye atıyordu. Bunlar yetmezmiş gibi de İSKİ’nin adı yolsuzluklarla duyuluyordu. İstanbul’u suyu akmayan binaların bodrumlarına büyük depoların yapıldığı mutfak ve banyolarında su bidonları ile dolu bir şehir haline gelmişti. Mahalle aralarında benzin satar gibi su istasyonları kurulmuş vatandaşlar su kuyruklarında parayla su almak için bekler olmuştu. Şehirde su turizmi başlamıştı. İstanbul’da en büyük lüksü 15 günde bir suya razıyız ama hangi gün verileceğini bilmiyoruz lafı olmuştu” dedi.
KADERİ DEĞİŞTİ
İBB’nin 5 yıllık sürecinde suya yüzde 800 zam yaptığını öne süren Öztekin şöyle konuştu: “Evde bir çeşme açık bırakılırdı fıs diye ses gelecek diye beklenirdi. 1994 yılında cumhurbaşkanımızın belediye başkanı seçilmesi ile İstanbul’un kaderi değişti. Haliç’in durumu içler acısıydı. Atık suların sadece yüzde 5’i ön arıtmadan geçiyordu. Atık su Haliç’e ve denize dökülüyordu. Bu tam bir çevre felaketiydi. 94’de cumhurbaşkanımız sayesinde o dönemde çağ atlatan projeler bir hayata geçti. O dönemde artık sular akmaya başladı. Kanalizasyon atıkları dere ve denizlere dökülmüyordu. İleri biyolojik arıtma tesisleri için o dönemde çalışmalar yapıldı. Haliç ve boğaz yeniden turkuaz rengine dönmüştü. Belediye başkanımız Ekrem İmamoğlu seçim vaadinde şu yazıyor. Konutlara yüzde 50 indirimli su İstanbullular indirimli su ile tanıştırılacak. Dar gelirlilerin kullanacağı bir fiyat seviyesi belirlenecek. Konutlarda kullanılan su için indirim uygulanacaktı. Uygulandı mı? Uygulanmış gibi oldu sonra gerçek ortaya çıktı. Yine aynı kitapta İstanbul yeraltı suları ile tanıştırılacak deniyor. 2019 yılı vaatleri bu. Yeni vaatlerde ise sadece tam yol ileri dendi. 5 yıllık süreçte yüzde 50 indirim derken yüzde 800 zam oldu. Bugünkü yüzde 17,5 zamla birlikte ve gelecek yıl enflasyon oranlarını bağlaması ile beraber de yeni yılda toplam 5 yıllık süreçte yüzde 948 oranında zam almış oldu. Bu yüzde 948’lik zam oranı ile birlikte İSKİ’ye yeni bir bardak su gelmiş mi? Gelmemiş. Melen projesi üzerinden hep değerlendirmelerde ve eleştirilerde bulundu CHP yönetimi ama şu anda İSKİ Genel Müdürlüğümüz de burada onlara teşekkür ediyoruz çalışmalarından dolayı. Melen projesi dediğimiz zaman İstanbul’a su geliyor. İSKİ’nin İstanbullulara arıtarak verdiği suların yüzde 67’si Melen’den geliyor. Önemli olan bu projeyi daha ileri götürmektir. Bu da nasıl olur rahmetli Kadir Topbaş döneminde hizmetleri için teşekkür ediyoruz. Boğazın altından su geldi Kâğıthane’ye kadar içme suyu gelmişti. Bunun Bahçelievler ve Sefaköy bağlantıları devam ediyor diye duyduk. Hızla diğer bölgelere ulaşmalı. Bununla birlikte yüzde 948 zam dedik ya, meclis üyelerimiz her şeye zam oluyor diyor. O yüzden bizde zam yaptık diyorlar. İstanbul’da herkesin evine en az dört fatura gelir. Dört faturadan birisi sudur. Birisi elektriktir, diğeri doğalgazdır, internettir. Zam şampiyonuna baktım su. Altınla yarışan bir su fiyatını görüyoruz. Beş yılda Yüzde 948’lik su zammına karşılık elektrikte yüzde 385 zam olduğunu görüyoruz. İSKİ’den İstanbulluların beklediği daha ucuz ve daha içilebilir bir su aynı zamanda yeni kaynaklarla beraber İSKİ’yi daha ileriye taşımaları, dere taşkınlarının olmadığı bununla birlikte yeşilin korunduğu, doğaya sahip çıkıldığı bir İSKİ bekliyoruz.”