İstanbul’un Başakşehir ilçesinde bulunan Şahintepe Mahallesi’nde binlerce hanenin kentsel dönüşüm adı altında mağdur edildiği bölge halkı tarafından yıllardır her platformda dile getiriliyor. Vatandaş, evlerinin yıkıldığı ve neredeyse otel odası büyüklüğünde yeni bir evin kendilerine verilerek daha büyük konutlar inşa edilip bunları da varlıklı insanlara satıldıklarını söylüyorlar. Üstelik bunun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan ve hatta Başakşehir Belediyesi’nin yetkisiyle bile değil, özel bir şirket olan Başakkent A.Ş’nin yetkisiyle yapıldığını ifade ettiler.
16 ada üzerinden mağdur edildiğini söyleyen İsmail Çetinkaya, eşi Gülfe Çetinkaya gazetemize açıklamalar yaptı. Şahintepe Barınma Hakkı Meclisi nöbet yerinde yaptığımız röportajda süreci daha detaylı anlatan Çetinkaya ailesinin komşusu Uğur Çelikok, “Resmen kentsel dönüşüm değil hırsızlık yapıyorlar. 2 bin polisle gelip evimizi yıktılar. Yıkma yetkisi de ne bakanlıkta ne belediyede. Özel şirket Başakkent A.Ş her şeye karar veriyor ve evlerimizi kolluk kuvvetini kullanarak yıkıyor” dedi.
Burada, Aşık Veysel Caddesi’nde nöbet tutan mahalle sakinleriyle birlikteyiz. Neden nöbette olduklarını ve bu nöbetin amacını mahalle sakinleriyle konuşarak öğrenelim.
Sizi tanıyabilir miyiz?
- Uğur Çelikok, mahalle sakiniyim. Çetin Kalesi'nin komşusuyum.
Neyin nöbeti bu ve ne zamandan beri sürüyor?
- Bu, ikinci nöbet yerimiz. Birinci nöbeti evimizin önünde başlattık çünkü hukuksuz bir işlemle evimiz satıldı. Kentsel dönüşüm yetkilerine dava açmıştık ve mahkeme iptal kararını vermişti. Ancak yetkiler olmamasına rağmen Başak Kent A.Ş.'ye satıldı. Özellikle İsmail Amca’nın evi böyle bir işlemle karşı karşıya kaldı. Biz de Barın Mahalle Meclisi olarak, mahalledeki mücadeleyi yönlendiren arkadaşlarla birlikte bu nöbet kararını aldık. Maalesef 131. günde sabah saat 04.30’da, yaklaşık 2000 polisle evimiz yıkıldı.
Yeni nöbet alanı burası mı?
- Evet, evimiz yıkıldıktan sonra yeni bir nöbet alanı belirledik. Ancak orası da Ankara’ya, meclise gittiğimiz gün yıkıldı. Sonunda en uygun yer olarak burayı seçtik ve 14 Mayıs 2023’ten beri burada nöbetteyiz.
Eviniz mi yıkıldı?
- Evet, benim evim yıkıldı.
Siz ne söylemek istersiniz?
- Ben İsmail Çetinkaya. Evimi istediler ve beni 200.000 TL borçlandırdılar. İki yıl önce Başak Kent A.Ş.’nin böyle bir şey yapacağını söylediler. Ancak ben bunu kabul etmedim.
Bir ön anlaşma mı yapıldı?
- Hayır, anlaşma yapmadım. Yetkililerden biri geldi ve iki daire verileceğini, ancak 200 bin TL borçlandırılacağımı söyledi. Ben de, “200 bin TL’yi nasıl ödeyeyim? Ayrıca, yerimi iki daireye vermem,” dedim.
Gecekondu muydu eviniz?
- Evet, 25 yıl boyunca oturduğum bir evim vardı.
Sonra ne oldu?
- Mahkemeye verdik, ama sonunda üzerimize baskı kurdular.
Kentsel dönüşümle ilgili düşünceniz nedir?
- Kentsel dönüşüm mantığını anlıyoruz, ancak biz karşı değiliz. Sorun şu ki; hırsızlık yapmadan, adaletli ve dürüst bir şekilde yapılmasını istiyoruz. Birileri gelip kılıç çekmek yerine efendi gibi yaklaşmalı, “Arkadaşlar, burayı dönüştürmemiz gerekiyor, ailenizi düşünün,” demeli. Ama biz tapularımızın çalındığını düşünüyoruz.
Rezerv alanı ilanı nedir?
- Şahintepe, 2012 yılında rezerv alanı ilan edildi. Ancak burada yaşayan çoğu insan bu durumdan haberdar değildi. Rezerv alanı ilan edildikten sonra yetkiler Başakşehir Belediyesi’ne devredildi ve belediye de Başak Kent A.Ş. adlı bir şirketi devreye soktu.
Başak Kent A.Ş.’nin rolü nedir?
- Belediye bu şirkete ev yıkma yetkisi verdi. Normalde devlet, vatandaşını mağdur edecek bir yetkiyi özel bir şirkete devretmez. Ancak burada böyle oldu.
Nöbet ne zamana kadar sürecek?
- Bu nöbet, İsmail Abi’nin mağduriyeti giderilene ve hukuksuzluklar ortadan kalkana kadar devam edecek.
İsmail Abi, siz ne düşünüyorsunuz?
- Evimi istiyorum. 25 yıl boyunca burada yaşadım. Eşimle, çocuğumla birlikte bu evdeydim. Ama belediye evimi yıktı ve beni borçlandırmak istedi.
Yıkım nasıl gerçekleşti?
- Evimizi zorla yıktılar. Eşyalarımızı çıkarmadan yıkım yaptılar. Gecekondu yıkımı sırasında üzerimize biber gazı sıktılar, eşyalarımızı kepçeyle kırdılar. Komşularımızın desteği olmasa sokakta kalacaktık.
Son olarak bir mesajınız var mı?
- Mücadelemiz sonuna kadar sürecek. Hakkımızı alana kadar nöbet tutmaya devam edeceğiz.
Geçmiş olsun, teşekkür ederiz.
- Sağ olun.