Saksıları Sorduk, Saksağan Dediler
Neler duyduk neler...
Neler gördük neler...
Gün oldu gözümüz şaşı kaldı.
Gün oldu kulaklarımız ıskaladı.
Vah vah dedik, eyvah dedik!..
Bir devlet adamına ve de bir devlete yakışmaz dedik.
Çünkü İletişim Kültürü:
Çok şey ifade eder çok şey...
Dünyada devlet ve milletin saygınlık ölçüsünü...
Yurtta ise birliği ile dirliğini ifade eder.
Barışı, kardeşliği, medeniyeti...
Dahası, kişi ve toplumun ölçü ve seviyesini ifade eder.
En önemlisi de bir kişinin kendisini ifade eder.
Eğer o kişi bir devlet adamı ise;
Hem devleti hem de milleti ifade eder.
Bunun içindir ki bir devlet adamı, bin düşünüp bir söylemelidir;
Ne yabancı devletlere ulu orta laf yollamalı...
Ne de kendi halkına bir sokak iletişimi dilini kullanmalıdır.
Yoksa, nice sosyal normların bir mozaik bütünlüğü, toz olur duman olur.
Geçmişi yüzlerce yıla kök salan bir sosyal hayat, kindar olur yaşamdan olur.
Bundan ötürüdür ki seviyeli iletişim kültürü şarttır şart!..
Devletin iskeletini ayakta tutan tüm kurum ve kuruluşlar için şarttır.
Mülkün temelini oluşturan bir adalet için şarttır.
Bir milletin geleceği olan Milli Eğitim için...
Bu eğitimi alacak, çocuklar ve de gençler için şarttır.
Ulusal güvenliği koruyacak tüm unsurlarla...
Demokrasinin temel taşlarını oluşturan tüm değerler için şarttır.
Evet evet, devlet adamının iletişim kültürü çok önemlidir çok.
Meydanları, sokakları, okulları ve de nice sosyal mekanları etkileyeceği için çok önemlidir.
Çünkü seviye ve ciddiyet betonuna çakılabilir.
Tıpkı saldırı tutkunu olanların, ''SAKSILAR'' söyleminin çakıldığı gibi...
Saksıları sorduk, ''saksağan'' dedi herkes;
''Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı'' diyerek, çok seviyesiz ve de çok yersiz buldu herkes...
Çünkü, son 12 yılda kimlerin yada hangi kurum ve kuruluşların saksıya çevrildiğini çok iyi bilir herkes...
Ayakta kalma çıkarcılığı yüzünden, hangi devlet ve millet değerlerinin nice saksılarda gömüldüğünü çok iyi bilir herkes.
Şakşakçı havuz medyası ile yalaka ve sonradan kondu kitle örgütlerinin hangi saksılarda yeşertildiğini de çok iyi bilir herkes.
Enflasyon çıtasının öldüren fukaralığı ile üretimsizliğin işsizlik darbesini çok iyi bilir herkes.
Şu Irk,ırk ve mezhep,mezhep bölünen herkes...
Bir gün mutlaka; ''İşte gerçek devlet, işte gerçek bir devlet adamı'' diyecek herkes...
Vatan ve milletin geleceğinden kuşku duymayacak herkes...