SİHİRBAZIN AÇAMADIĞI KAPI

Abone Ol

Bazı kapılar hep açıktır ama biz kapalı sanırız.

Gönül kapılarımız da böyledir.

Kapalı zannettiği açık kapıların veya açık zannettiği kapalı kapıların önünde çok ömür heba olmuş, dev aşkların sonu hüsran olmuştur.

Yanlış anlaşılma nedeniyle de çok yuvalar yıkılmıştır.

Aşağıdaki olay ise tamamen farklıdır.

İnsanın düşüncesinin ne kadar bağlayıcı olduğunu anlatır…

Yaşanmış bir olaydır.

Adı Harry Houdini, asıl adı Erik Weisz (1874 - 1926), 

Macar asıllı Amerikalı illüzyonisttir.

Özellikle, bağlı durumda girdiği kilitli bir sandıktan kurtulma numarasıyla ünlüdür.

Macaristan'dan ABD'ye göç etmiş bir hahamın oğludur.

Küçük yaşta trapezciliğe başlar.

1900'lerin başlarında Houdini zincirkelepçeip gibi bağlardan ve kilitli sandıklardan kurtulma gösterileri ve tehlikeli numaralarıyla uluslararası düzeyde ün kazanmıştır. 

Encyclopedia Britannica'nın 13. basımına (1926) yazdığı gözbağcılık maddesinde, başarısını bir ölçüde büyük fiziksel gücüne ve hafif çarpık bacaklı oluşuna bağlıyordu.*1

İğneleyici bir mizah anlayışı olan Houdini sonraları, Britannica okurlarının, bacaklarındaki çarpıklıkla bağlardan ve kilitlerden kurtulması arasında ilişki kurmaya çalışacaklarını umduğunu söylemişti. Tipik gösterilerinden birinde Houdini, zincirlerle bağlanmış durumda bir sandığın içine konuyor, sandık kilitlenip halatlarla bağlandıktan sonra ağırlık eklenerek bir tekneden suya bırakılıyor ve suyun altında sandıktan çıkan Houdini tekneye dönüyordu. Yine açık havada gerçekleştirdiği başka bir gösterisinde, yerden yaklaşık 23 m yükseklikte ve baş aşağı asılı durumda, üzerindeki deli gömleğinden kurtuluyordu.

Harry Houdini isimli bu sihirbaz yanına hiçbir araç gereç almadan, yalnızca giysileriyle girdiği herhangi bir cezaevinden, bir saat içinde kurtulacağını iddia eder ve bunu da yapardı. Ünü o kadar yayılmıştı ki, bu hokkabazın adını duymayan kalmamıştı.

İngiliz Adaları’ndaki küçük bir kasaba, Houdini’nin maharetlerini duyup davet eder. Kasabada yeni yapılan bir cezaevi vardır. Houdini kasabaya geldiğinde, bu cezaevindeki bir hücreye yerleştirilir. Herkesi heyecan sarmıştır. Cezaevi yönetimi kapılar kapandığında onun o hücreden çıkamayacağını söylüyordur ancak bu herkes için büyük bir merak konusu olmuştur. Acaba çıkabilecek midir?

Houdini’ni hücreye girdiğinde, her zamanki gibi kemerindeki yirmi beş santimlik çelik parçasını çıkardı ve şimdiye kadar tüm kilitleri onunla açmıştı. Yine işe koyuldu. Fakat otuzuncu dakikaya gelmişti ve yüzündeki kendine güven ifadesi de yok olmuştu. Bir saat dolduğunda artık ter dökmeye başlamıştı. İkinci saatin sonunda pes etti ve kapının üzerine yığıldı. Yorgunluktan kapıya doğru düşmüştü. Olan da bu sırada oldu ve kapı açılıverdi. Çünkü görevliler kapıyı kilitlememişlerdi. Kapı Houdini’nin kafasında kilitliydi. Kapıyı biraz ittirse açılacakken; onun kilitli olduğunu düşündüğü için bunu denememişti bile…

Yararlanılan kaynaklar: https://tr.wikipedia.org/ www.hakkarim.net

*1-Encyclopædia Britannica, dünyada en uzun süredir yayımlanan İngilizce genel kültür ansiklopedisidir.