Seçim yasağı resmi olarak başlamadan Küçükçekmece’de birileri kendine vazife çıkarmış görünüyor. Bugün CHP Küçükçekmece Belediye Başkan Adayı Kemal Çebi’nin pankartlarının yırtılıp yerlere atıldığını gördüm ve Türkiye’de İstanbul’da hatta yerel olarak Küçükçekmece’de de bu kutuplaştırma, düşmanlaştırma ve gergin siyasi atmosfere ne kadar gömüldüğümüzü gösteriyor.
Siyasi kampanyalar dünyanın gelişmiş ve demokratik ülkelerinde olduğu gibi kaliteli bir seviyede yürütülmesi gerekir. Çünkü milletin oylarıyla seçilenler millete örnek olmalıdır. Bir şeyleri kırarak, dökerek paramparça ederek makama gelen birilerinin yarın kamu yararına hizmet etmeyeceği çok açıktır. Rakibini küçümseyen, aşağılamaya çalışan bir zihniyet tüm halkı bir bütün olarak göremez ve onların yararlarına da hizmet edemez.
Bu işleri yapanlara şunu hatırlatmak isterim; Yarın rakibiniz kazanırsa ve seçim sürecinde yaptığınız eylemlerin size ait olduğu öğrenildiğinde özellikle bir ilçede yaşayıp tüm etkinliklerde, toplantılarda vs. gibi aklınıza gelebilecek her yerde yüz yüze baktığınız insanların karşısına nasıl çıkacaksınız? Pankartlarını yırtıp yere attığınız rakibiniz belediye başkanı olduğunda ondan nasıl isteklerde bulunabileceksiniz?
Belki bu ilçede yaşamayanlar için sıkıntı olmayacaktır ama burada yaşayıp da bu işlere imza atanların yarınını, öbür gününü de düşünmesi gerekmez mi? Seçim süreci birkaç ay, seçim günü bir gün ancak sonrasındaki süreç 5 yıldır. İşte o 5 yıla göre hareket etmelisiniz.
Tüm adaylara başarılar ve ‘nezaket’ diliyorum.