24 Temmuz Basın Bayramı dolayısıyla basın emekçileri özel toplantılara davet ediliyor. Esenyurt Belediyesi de Basın Bayramı için daha çok yerelden olmak üzere medya temsilcileriyle bir kahvaltıda buluştu. Etkinliğe Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer ve çok sayıda basın mensubu katıldı.
Medyanın yasama, yürütme ve yargıdan sonra en önemli organ olduğuna vurgu yapan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, “Özellikle yerel medya yerel yönetimler için denge ve kontrol mekanizmasıdır. Yerel yönetimlerin yerel basını desteklemesi gerekir ancak hükümetin getirdiği tasarruf genelgesiyle birlikte medya konusunda yaptığımız planları bozdu.” dedi.
ÖZER: DÖRDÜNCÜ KUVVET OLARAK MEDYA
Yasama, yürütme ve yargıdan sonra en güçlü yönetim mekanizmasının medya olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ahmet Özer, “Yeni sistemle yürütme tamamen Cumhurbaşkanında. Yasama ve en temel husus olarak hukuk var. Bir devleti ayakta tutan hukuktur. Ama bu üç şey yetmez, dördüncü kuvvet lazım o da medyadır. Demokratik toplumlarda hesap verme vardır. Bu hesap vermenin sonucu olarak basın en önemli güçtür. Çünkü yönetenlerin doğrularını ve yanlışlarını medya duyurur. Medya topluma ayna tutar. Ülkenin realitesini medya gösterir. Halk demokrasiye katılmalı. Bizde sadece seçimden seçime sandığa giderek katılıyor halkımız. Bu eksik bir şeydir. Halkın sürekli kontrolde olması gerekir. Halk sürekli yönetenleri denetlemeli. Örneğin Avrupa bu 5 yılda bir seçimle değişen yönetenler için bir sistem kurmuş; Geri çağırma. Eğer hizmetleri beğenilmezse o yönetici geri çekiliyor. Bu bir kontrol mekanizmasıdır. Bu konuda en çok iş siz basın mensuplarına düşüyor ve bunun için sizi alkışlamak istiyorum.” diye konuştu.
“GAZETECİLİĞİ SADECE ŞANTAJ ARACI OLARAK KULLANANLAR VAR”
Medya sektörü içindeki bazı odaklara eleştiri yönelten Özer, “Güçlü ve özgür basın, güçlü ve demokratik bir ülke demektir. Bir bedenin çeşitli organlarıyız. Yasama, yürütme, yargı, medya bunların hepsinin sağlıklı bir şekilde çalışması lazım. Çok büyük toplumsal olaylara toplum tepki vermiyorsa o toplum felç olmuş demektir. Bu tepkiyi basınla birlikte göstermelidir toplum. O yüzden basın asla sansüre uğramamalıdır. Bir de iğneyi kendimize batırmak istiyorum; Otoriteler, basını yönlendirebiliyor. Ayrıca gazeteciliği sadece şantajcılık olarak yapanlar da var. Sizlerin bunları içinizde barındırmamanız gerekiyor. Ben sizin yanınızda olacağım. Özellikle yerel basının.”
“YEREL YÖNETİMLER YEREL MEDYAYI DESTEKLEYEBİLMELİ”
Hükümetin tasarruf genelgesiyle yerel basın üzerinde yaptıkları planların bozulduğunu söyleyen Özer, “Yerel basını destekleme konusunda birçok talimatım vardı ama karşımıza pat diye tasarruf genelgesi çıktı. Yerel yönetimlerin yerel basını desteklemesi gerekiyor. Bayramlarda seyranlarda ilanlar veriyorduk. Bu bir lütuf değil, olması gereken bir şeydir. Atatürk basın için “Basın milletin müşterek sesidir” demiştir. Basın başlı başına bir rehber, bir güçtür.” ifadelerini kullandı.
GÖREVE GELDİKLERİNDEN BU YANA YAPTIKLARINI ANLATTI
Özer 31 Mart yerel seçimleriyle göreve gelmesinin ardından yaptıklarını kısaca şöyle özetledi;
- Hiçbir şey yapmayanlar yanlış yapmaz. Biz asla yanlış yapmayacak şekilde çalışacağız. Kültür sanat kenti temiz bir Esenyurt için buradayız. 45 bin ton asfalt döktük. Bu bir rekordur, daha fazla yaptık diyen çıksın bana cevap versin. Bakın geçtiğimiz gün dans festivalimiz bitti 35 ülkeyi ağırladık. Esenyurt’ta zaten halihazırda tüm dünya barınıyor.
- Sosyal belediyecilik anlamında da Esenyurt’un başkent gibi olacağının sözünü veriyorum ve yaptığımız icraatlardan da bunu görmeniz gerekir. Açtığımız ve açacağımız kreşler, aşevi, taziye evi gibi yerlerle halkımızın tüm ihtiyaçlarını gidermek için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz.
- İmar problemiyle ilgili de bir müjde vereyim; Kıraç’ta bize düşen kısmı hallettik. Eylül’de İBB Meclisi’nden çıkacak ve imara açacağız. 40 bin konut mağduru vardı yine bize düşeni hallettik. 100 günü geçti tek bir gün tatil yapmadık sahada çalıştık. Kısa sürede bu kadar işi bu şekilde hallettik.
-Uyuşturucu, mafya çatışmalar vs. gibi maalesef karanlık bir tarafımız var. Bunu yok etmek için mega projeler üretiyoruz. Öncelikle Esenyurt’u Silikon Vadisi haline getirmek için kolları sıvadık. Zengin, güçlü insanlarımızla birlikte Esenyurt’u İstanbul’un yıldızı haline getireceğiz.
- İmamoğlu başkanımıza söyledim; Kadıköy’de Bakırköy’de yeni hikaye yazamayız. Esenyurt’ta yazarız bu yeni hikayeyi.
- Demir köprüyü kaldırdık çünkü artık ömrünü tamamladı. Bir kaza veya düşünmek bile istemiyorum bir sarsıntıda yıkılacaktı.
- Ben bu kadar okumuş, yazmış ve kariyeri elinin tersiyle itmiş bir insanım. Bu birikimimle buraya bir şeyler katmak, burada bir fark yaratmak için görevi kabul ettim. Sizlerden beklentim hatalarımızı ve yaptığımız iyi şeyleri yazın.