Sevgili Okuyucular,
Yabancıların vatandaşlık işlemleri hakkındaki yazı serimizin sonuncusunu sizlerle paylaşacağım. Konunun çok geniş bir müfredata sahip olması ve değişken mevzuat hükümleri nedeni ile güncelden kopmamak adına konu detayları hakkındaki bilgilendirmeler mail adresime yapacağınız başvurularla değerlendirebileceğim.
Önceki yazılarımızda en genel çerçevede açıklandığı üzere mülteciler, şartlı mülteciler, ikinci koruma sahipleri, göçmenler, vatansızlar, yabancı diplomatik temsilciler, konsoloslar, NATO mensubu kimseler Türkiye’de yabancıdır.
Yabancılara ilişkin ülkeye giriş, ikamet, çalışma, taşınır veya taşınmaz mal edinme, yabancı yatırımlar, miras ve yabancılara tanınan diğer kamu hukuku veya özel hukuk nitelikli haklar hali hazırda tek bir kanunda bir arada düzenlenmemiştir. Uygulamada karışıklıkların yaşanması, yabancıların hak kayıplarına uğraması büyük ölçüde mevzuat dağınıklığından kaynaklanmaktadır.
Vatandaşlık çeşitli sebeplerle değişebilir. Hukuk sistemimize göre; yabancıların “yabancı” statüsünden çıkarak TC devletinin vatandaşlarının hak ve yükümlülüklerini taşıyabilmesi için başka bir ifade ile diplomatik himayeden yararlanabilmesi için birtakım şartları yerine getirmesi gereklidir. Kural olarak kişi hangi devletin vatandaşı ise o devletin vatandaşlık hukuku uygulanır.
5091 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu (TVK) sistematiğinde Türk vatandaşlığı doğumla veya sonradan kazanılır. Doğumla kazanılan vatandaşlık soy bağı ve doğum yeri esasına dayanır. Müktesep kazanma yöntemleri ise evlat edinilme, yetkili makam kararı ve seçme hakkıdır. Yetkili makam kararı ile genel kazanma halleri, yeniden kazanma halleri, istisnai kazanma halleri ve evlenme ile kazanma halleri kanunun 11-13, 43. Maddelerinde düzenlenmiştir.
Yabancılık unsuru taşıyan hukuki olay ve işlemlerde, Türk hakimi önüne gelen uyuşmazlığa uygulanacak hukuku bulmak için kanunlar ihtilafı hukuku kurallarına başvurur. Kanunlar İhtilafı hukukunun işleyişi içinde bağlama kuralları, maddi milletlerarası özel hukuk kuralları, doğrudan uygulanan kurallar ve yardımcı ihtilaf kuralları uygulanır. Bağlama hukuk kuralları hukuki soruna maddi hukuk çözümü getirmezler. Maddi çözümü getirecek hukuku gösterirler. Yani bu kurallar gösterici hukuk kurallarıdır. Maddi milletlerarası özel hukuk kuralları ise sadece yabancı hukuki işlem, ilişki ve olaylar için maddi hukuk çözümü getiren kurallardır. Devletin organizasyonu, kamu yararı, kamu düzeni, kamu sağlığı gibi ortak yüksek menfaatleri koruma düşüncesiyle sevk edilen, hukuki uyuşmazlığa maddi hukuk çözümü getiren, kamu hukuku, özel hukuk veya karma nitelikli (gri alan kuralları) olabilen ve yabancı hukukun uygulanmasına engel olan iç hukuk kuralları doğrudan uygulanan kurallar olarak tanımlanabilir.
Yabancı mahkemelerin kararları Türkiye’de kendiliğinden hukuki sonuç doğurmaz. Yabancı mahkeme kararlarına Türkiye’de hukuki sonuç bağlanabilmesi için Türk mahkemesine tanıma ve tenfiz talebi ile başvurulmalıdır. Yabancı mahkemelerin hukuk davalarına ilişkin kesinleşmiş kararları ile tazminat içeren kesinleşmiş ceza ilamları tanıma ve tenfiz şartlarını taşıdıkları yetkili Türk mahkemesi tarafından tespit edildiği takdirde Türkiye’de hukuki sonuç doğurabilir.
Türkiye coğrafi konumu, yaşam şartları nedeni ile her geçen gün daha fazla başka ülke vatandaşının yaşadığı, çalıştığı ya da bulunmayı tercih ettiği bir ülke durumundadır. Sınırlarımız içindeki yabancıların sayısının artması yabancılarla ilgili hukuki sorunların da artmasına neden olmaktadır. Yabancılar hukuku, bu alandaki boşluklarının doldurulması, mağduriyetlerin azaltılması, yeni çalışma alanları ve konularının yaratılması bakımından mesleğe yeni başlayanların ya da uzman avukatların ilgi gösterdiği niş alanların başında gelmektedir.