GÜNCEL

Yeni Dünya Düzeni Maltepe’de konuşuldu

Abone Ol

Açılış konuşmasını yapan Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, konuya ilişkin Türkiye'nin komşu ülkeleriyle durum değerlendirmesi yaptıklarını ifade etti.

KILIÇ: KOMŞULARIMIZLA BU KONUYU MASAYA YATIRDIK

Açılış konuşmasını yapan Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, internet çağında her bilginin dünyanın her yerine hızlı bir şekilde ulaştığını ifade ederek, bu toplantıda Türkiye’ye özellikle Türki cumhuriyetler ve komşu ülkelerin davet edildiğini söyledi. Gelen tüm konuşmacıları takdim eden Kılıç, sosyal medya ve internet çağı için görüşlerini iletecek diğer katılımcılara sözü devretti.

SAVAŞ: ÇARŞI KARIŞTI

Medyanın ve haberciliğin değişimiyle ilgili konuşan Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş, “Köyde doğduk. Köye haftalık gazete gelirdi. Biz de onun taze haberler olduğunu bilirdik. Sonra şehire geçtik ve günlük olduğunu gördük gazetelerin. Sonra Hatay’a radyo ve televizyon geldi. 90’lardan itibaren bilgisayar furyası başladı ve internetle tanıştık. Anlayacağınız çarşı karıştı. Eskiden bir haftalık haberlere şimdi günlük ve anlık olarak maruz kalıyoruz. Şimdi bir yazıyı hemen önünüzde buluyorsunuz onun doğru mu yanlış mı olduğuna karar verene kadar iş işten geçiyor. İnsanlar endüstri 5.0’ı konuşuyor. Benim 20 yaşlarında oğlum var onunla benim aramda en az 20 kat mesafe var. Biz bilemediklerimizi onlara soruyoruz. Eskiden olay mahalinde çözülüyordu olaylar ama şimdi uluslararası hukuka da ihtiyaç duyuyoruz çünkü olaylar bambaşka yerlere gitti.

Facebook, Twitter çıktı başka şeyler de çıkacak ama bunların düzenlenmesi lazım özellikle biz siyasetçiler tarafından. Herkes için bunun ortası bulunmalı. İnşallah güzel kanunlar çıkar ve hepimiz rahat ederiz ama öteki türlü rahat edemeyeceğiz.” dedi.

MUSTAFAYEV: GELENEKSEL GAZETECİLİK ÖLDÜ

Kim en hızlı haber alacaksa dünyayı o yönetecek. Azerbaycan olarak yeni dünya düzeninde yeni bir pozisyon aldık. Karabağ işgal altındaydı bildiğiniz gibi. Karabağ’ın önemli bir kısmını geri aldık. İlk önce Türkiye’nin desteğini yanımızda gördük. Azerbaycan Cumhurbaşkanı tüm gücüyle süreci yönetirken Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da bir sözü var ki o bizi çok etkiledi. Erdoğan, “Azerbaycan’a kim saldırırsa karşısında bizi bulacak” ve bundan sonra Türkiye’deki bütün siyasi partiler Azerbaycan’a destek veren bir pozisyon aldılar.

Geleneksel gazetecilik ortadan kalktı. Sosyal ve bilimsel gazetecilik artık yok düzeyinde. Şimdi de daha hızlı haber meselesi ön planda. Özellikle sosyal medyada daha yaygın. Gazetelerin büyük çoğunluğu kapandı. ABD Kuzey Caroline Üniversitesi’nin yaptığı araştırmada 2022 yılında neredeyse 1600’den fazla yerel gazete kapandı. Bizde 2010-2018 yılları arasında büyük destek sağlandı medyaya ancak sosyal medya geleneksel medyanın reklam gelirlerine büyük darbe vurmuş durumda. Profesyonel gazetecilik ortadan kalktı daha çok hızlı haber yaygınlaştı. Bu gelişmeler de daha çok yanlış bilgi yayılmasına neden olabiliyor. Şu an kimin nereden ne yazdığı belli değil gibi bir durum ortaya çıktı. Şimdi yasalarla bu olumsuzlukların ortadan kaldırılması lazım. Şimdi Türkiye ile Azerbaycan bu konuda da birlikte çalışmalıdır.

ÖZTUNÇ: İSTİYORLAR Kİ GAZETECİ YAZMASIN AMA UMUTSUZ DEĞİLİZ

Türkiye 180 ülke arasında basın özgürlüğünde 149. sırada. Mevcut iktidar olmadan önce 98. sıradaydık. 20 yılda dünya gelişti, medya gelişti. Ama Türkiye geriye gitti. Gazeteciler hapisteler. 128 dava açılmış. 273 gazeteci yargılanmış. Toplam 75 yıl ceza verilmiş. 57 gazeteci fiziksel saldırıya uğradı. 32 gazeteci sözlü tehdit edilmiş. Basın ilan kurumu sopa olarak kullanılmış. 25 gün reklam cezası verilmiş. RTÜK sopa olarak kullanılıyor. 3 milyon, 5 milyon gibi cezalar veriliyor. Ağır cezalar veriliyor. Para cezasını geçtim artık lisans iptali için girişimlerde bulunuyor. 20 yıl önce daha özgürken tüm dünya gelişmişken Türkiye’de maalesef geldiğimiz nokta bu. Ben eski bir gazeteciyim. Ne isteniyor? Gazetecilik olmasın. Arzuhalcilik olsun istiyorlar. Kimse haber yazmasın, yazan da bizi yazsın. yandaş kalem istiyorlar. Gazeteci muhaliftir, toplumun kulağıdır, sesidir. Ekrem İmamoğlu davasına bakarsak orada hakim önce “ahmak” kelimesini Süleyman Soylu’ya söyledi diyor, sonra çeviriyor YSK üyelerine söyledi diyor. gazeteci bunu yazmayacak mı? Demokrasiye bir darbe vurulmuş. Gazeteci bunu yazmasın mı? Ya da dün gece Türkiye’de bir darbe oldu. Dün gece 04.15’te TBMM’de komisyonuna bir önerge verildi. Zeytinlik konusunda. Bir AKP milletvekili tek imzayla önerge veriyor. 200 milyar TL ek ödenek istiyoruz diye. Bütçe görüşmeleri sürerken bunu istiyor. Gazeteci bunu yazmasın diyorlar. Yazan üç beş gazete var. Yine dün gece bir önerge daha verildi. Sendikacılığa darbe vuran bir önerge. Yüzde 1-2’nin altında olan sendikalar kapatılır. Yangından mal kaçırıyorlar. Gündüz çuvala mı girdi? Önergeyi vermişler sendikaları kapatmak istiyorlar. Sendikacılar konuşmasın, eylem yapılmasın istiyorlar. Sendikalar olmasın diyorlar bunları yazan gazeteciler de olmasın istiyorlar. Ama dün Türkiye bir umut ışığı gördü. Altı ay sonra bir seçim yaşayacağız. Ve bu seçimlerden sonra Türkiye’de ekonomik krizin dışında medyanın özgürlüğünü de sağlayacağız. Gazeteci gazetecilik yapacak, iş insanı iş insanlığını yapacak. Gazeteci iş insanlığına soyunursa hiçbir iş düzgün olmaz.

Altılı Masa’nın adayını Altılı Masa belirleyecek. Ama CHP olarak bize soracak olursanız benim masaya getireceğim aday Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Sonra iktidara yakın gazeteler yazdı; Ali Öztunç adayı belirledi. Ben diyorum ki adayı Altılı Masa belirler ama benim adayım Kılıçdaroğlu’dur.

BABAEKER: PENGUEN MEDYASI DEVAM EDİYOR

Ana akım medya üzerine konuşan Halk TV’den Bengü Şap Babaeker ise şunları söyledi;

“Timur Soykan 6 yaşındaki kızın istismar haberini Birgün’de çalıştığı için yazdı. İktidara yakın gazetelerde çalışsaydı yazabilir miydi? Ve gördünüz istismarı yapanlar tutuklandı. Böyle gazeteciler olmasaydı ne olacaktı?

Yine İmamoğlu uydurulmuş bir suçlamayla mahkum ediliyor. Sadece Halk TV’nin izlenme oranı o iktidara yakın televizyonların toplamının iki katıydı.

Dün uçakta Türkmenistan dönüşü gazeteciler 14 soru sormuş Cumhurbaşkanına. Tahıl koridorundan Türkiye’nin bölgesel güç olma kapasitesine kadar her şey konuşulmuş ama Ekrem İmamoğlu sorulmamış. Cumhurbaşkanına 14 sorudan bu ülkenin en büyük şehrinin belediye başkanına getirilen siyasi yasağı sormamış.

Gezi sürecinde alternatif medya geleneksel medyanın yerini alma konusunda büyük bir adım atıldı. Penguen medyasıyla tanıştık Gezi sürecinde. Bu şimdi de aynı. Dün bütün gün Ekrem İmamoğlu varken sığırcıkları falan yayınladılar. Alternatif medya artık yeni ana akım medya. Örneğin CNN Türk’ün çalışan sayısı 100 kişiyse Halk TV’nin 20 kişi. Ama CNN Türk’ü 1000 kişi izliyorsa, Halk TV’yi 10 bin kişi izliyor.”

Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, yurt dışından gelen misafirleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi. Sümeyra Duğan/KENT YAŞAM