Vatandaşların sevgi gösterileriyle karşılanan İmamoğlu’nun okuduğu, “Ekrem Amca, 8 yaşındayım, 8 kilometrenin 8 adım olmadığını biliyorum” pankartı, meydandaki coşkulu kalabalığı güldürdü. “Dersine çalışmayan ithal adaya yolluyor o sözü” diyen İmamoğlu’na konuşması sırasında, Şahintepe Veli Baba Cemevi'nden gelen yöresel kıyafetli kadınlar eşlik etti. Ülkedeki siyaset dilinin sorunlu olduğu tespitinde bulunan İmamoğlu, “Bizim dilimizde ayrımcılık yok. Bizim dilimizde insanlarımızı hor görmek yok. Bizim dilimizde insanları ‘oy veren, vermeyen’ diye tasniflemek hiç yok. Hizmetlerimiz insanımız için ve bu hizmetlerimizi insanlarımıza verirken, insanlarımızın ihtiyaçlarını sizlerden dinliyoruz. Sizler bize yol gösteriyorsunuz. Onun için bizim aramızdaki diyalog, bizim aramızdaki köprü çok” dedi.
İMAMOĞLU: BİR KİŞİ ÇIKTI, ‘BEN EKONOMİSTİM’ DEDİ
“İnsanlarımızla yeni bir tarih yazıyoruz” diyen İmamoğlu, “Bu tarihin içinde müthiş bir toplumsal ittifak var. Bu ittifakın içinde herkes var. Bütün siyasi görüşler, bütün siyasi partiler var. Bu yerel yönetim seçimi, İstanbul'dan olağanüstü bir demokrasi meşalesi yakacak. Ve artık hiç kimse ben bu topluma, bu şehre, bu ülkeye tek başına hükmederim, ‘Ben ne dersem o olur’ diyemeyecek. Bütün o antidemokratik ruhu, hep beraber tarihe gömeceğiz, tarihe gömeceğiz” şeklinde konuştu. Son 6-7 yıldır ülkenin en büyük sorununun yoksulluk olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Peki bu ülkenin ekonomisi, bu ülkenin sorunları bu kadar ağır olur muydu? Bakın olmazdı. Ama bir kişi çıktı ne dedi? ‘Ben ekonomistim’ dedi. Ekonominin kurallarını altüst etti. Hatırlayın; suçu faize, sonucu enflasyona bağladı. Ve yeni bir kural yazmaya kalktı. Bu yazmaya çalıştığı kural, hepimizin başına dert oldu. İşi bilmez ekonomi bakanlarını göreve getirdi. Liyakat aramadı. Aradığı şey şuydu: ‘Ben ne dersem onu yapsın.’ Oraya işi bilen biri gelse, onun dediğini yapmayacaktı. Doğru insanlar, ekonominin doğru kurallarını uygulamaya çalışıyorlar gücü yettiğince. Ama Merkez Bankası'nda ama bakanlıkta. Ama o koyduğu bakanlar, bizim paramızı altüst etti. Cebimizdeki parayı pul etti. Yoksulumuzu daha yoksul etti. Orta kesim diye kimse kalmadı. Emeklileri aç, açıkta bıraktı” ifadelerini kullandı.
“SOSYAL YARDIMLARI ANLATMAK, İNSANIN HOŞUNA GİTMİYOR”
Kötü ekonomi yönetimi sürdükçe, kendilerinin de sosyal yardımları süreç içerisinde 6 kat artırmak zorunda kaldıklarını kaydeden İmamoğlu, bu kapsamda yaptıkları ve yapacakları hizmetleri örneklendirdi. İmamoğlu, “Sosyal yardımları anlatmak, insanın hoşuna gitmiyor. Bunlar sizin hakkınız. İnsanlarımız yokluk çekiyorsa, biz, insanlarımızın yanında olmak zorundayız. Bu devletin kuralı. Devlet, bunu yapmak zorunda ve yapmaya da devam edeceğiz. Arttırmaya da devam edeceğiz. Ama temel mesele ne biliyor musunuz? Bu memleketin yoksulluk sorununu tarihe gömmek. Ama bunlar yapamayacak. Bakın niye yapamayacaklar biliyor musunuz? Bunların tek derdi, koltuğu korumak. Bunların tek derdi, koltuğun ve makamın sahibi olmak. Onlar, kendilerini makamın sahibi zannediyorlar, koltuğun sahibi zannediyorlar. Mesela onlar, şimdi olmazsa olmaz İstanbul'u kazanacaklar. Sanki İstanbul'u tapu edecekler. Sanki İstanbul'u mülk edecekler” diye konuştu.
ÖKSÜZ: CEKETİMİ BIRAKSAM KAZANIR ANLAYIŞI HİZMET ETMEYİ UNUTTU
Seçim otobüsünde Başakşehirlilere seslenen CHP Başakşehir Belediye Başkan Adayı Mesut Öksüz, “Çok şey değişti kıymetli hemşerilerim. Diyorlardı ki Başakşehir’in tercihi belli. Ama sizler tercihin ne olduğunu siz göstereceksiniz. Ezber bozuyorsunuz. Hep birlikte başaracağız. Kalpten kalbe gidiyoruz. Başakşehir yıldı. Siz aynı dertle dertlenen kişiler istiyorsunuz artık. Dost elinizi uzattınız. Dertlerimiz ortak, İstanbul’un tüm problemleri Başakşehir’de de var. Nasıl olsa ceketimi bile koysam kazanırım anlayışı hizmet etmeyi unuttu. Her alanda eziyet çekiyor insanımız. Kentsel dönüşüm ‘gaspa’ dönüştü. Bir de diyorlar ki bize oy verilmezse hizmet yok. Size oy verildi de ne yaptınız? Başakşehir İstanbul’un en büyük dördüncü bütçesi. Siz bu bütçeden ne kadar yararlandınız kıymetli kardeşlerim? Bizim hizmet için verdiğimiz bu paraları bize harcamayacaklar da ne yapacaklar? Altın varaklı binalarda oturup başkancılık oynamak belediye başkanlığı değildir. Belediye başkanı dediğin bize hizmet edecek bizi soymayacak.” dedi.
“PROJELERİMİZİ YAPMAK İÇİN SİZDEN OMUZ VERMENİZİ İSTİYORUM”
Öksüz konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Projelerimizin tanıtımını yaptık. Çocuklarımızdan, gençlerimize, kadınlarımızdan, emeklilerimize kadar tek tek çalıştık. Lütfen projelerimizi internet sitemizden ve sosyal medya hesaplarımızdan takip edin. Bu projelerimizi yapmak için sizlerden bize omuz vermenizi istiyorum. Başakşehir’i İstanbul’un en güzel ilçesi yapmaya var mısınız? İlçemizi ranttan kurtarıp pırıl pırıl sokaklarda yaşamaya var mısınız? Bereketli sofraları paylaştığımız bir ilçe için hazır mısınız? Sizler varsanız biz de varız. El ele, gönül gönüle tam yol ileri diyorum. 1 Nisan’da aydınlık bir güne uyanmak dileğiyle. Sağ olun, var olun.”