İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi’nde, Cumhuriyet Halk Partili (CHP) belediye başkanlarına yönelik yargı uygulamaları ve siyasi müdahaleler sert sözlerle eleştirildi. İBB CHP Grup Başkanvekili Ülkü İnanlı, Meclis kürsüsünde yaptığı konuşmada, geçmiş dönem uygulamaları ve bugün yaşananları karşılaştırarak, özellikle CHP’li belediye başkanlarının hedef alındığını dile getirdi. Konuşmasında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin eski dönemlerine ve Recep Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlığı sürecine de atıf yapan İnanlı, hukuk ve adalet vurgusuyla dikkat çekti.
İşte Ülkü İnanlı’nın İBB Meclisi’nde yaptığı o konuşmanın tamamı:
Tamamen aldı, ortada açık tanık beyanı olmadan, gizli tanık beyanlarıyla, bir iddianame olmadan getirdi. Yolsuzluk dedi, rüşvet dedi. Yargıyı rahat bırakın derken, yargıyı etkilemeyi kendisi burada çaba gösterdi. Bakın, Sayın Başkan'ın şu sözünden bunların neden yapıldığını çok iyi anlıyorum. Dedi ki: “Dünyanın hiçbir yerinde seçime 3 yıl kala cumhurbaşkanı adaylığı da açıklanır mı canım?” İşte mesele bu. Demek ki seçimi 3 yıl kala açıkladığımız için başkanımızın başına bu geldi, önünü keselim diye geldi. Korktunuz.
Çünkü korktunuz. Seçime yakın açıklasaydı planlarınız vardı. Seçime 3 yıl kala açıklayınca paniklediniz. Ortada delil olmadan, dosya olmadan, belge olmadan “atalım içeri de bir şeyler buluruz” dediniz. Avrupa’da dediniz, hiçbir belediye başkanı yargılanmadı mı? Ya Avrupa’da hiçbir belediye başkanı… Bırakın Avrupa’yı, Türkiye’de bugüne kadar hiçbir belediye başkanı sabahın köründe evinden, çoluğunun çocuğunun gözü önünde alınıp da nezarete atılıp da tutuklandı mı? Hiç örneği var mı?
Geçmişte Sayın Recep Tayyip Erdoğan…
Yargılanmadı mı? Bir gün bile belediye başkanlığı dönemindeki faaliyetleri için içeri mi atıldı? Bir gün bile gözaltına mı alındı? Daha önce başka belediye başkanları yargılanmadı mı? Neden Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanları gözaltına alınıyor, neden hemen tutuklanıyor? Yargıyı rahat bırakın arkadaşlar. Yargıyı siyasallaştıran sizsiniz. Yargıyı amaçlarınıza alet etmeye çalışan sizsiniz. Son bir sözü de ekleyeyim: Nüfusumuzu 90 milyona çıkardı. Herhalde Suriyelilere de oy kullandıracaksınız, 90 milyon öyle oluyoruz. Benim bildiğim daha olmadık, 86 biliyoruz, 90’a da çıkmışız.
“İBB’NİN ERDOĞAN DÖNEMİNDE DE BİRÇOK YOLSUZLUK DOSYASI VAR”
Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönem, yani 1994-1998 arası dönemdeki Büyükşehir’in, Büyükşehirdeki bazı uygulamalarla ilgili isnat edilen suçlar ve yargılamalardan sadece bahsedeceğim. Başka hiçbir yorum yok, ben kanun maddeleriyle konuşuyorum. Akbil yolsuzluğu, İGDAŞ’tı, şuydu buydu, o kadar detaya girmiyorum. Bakın suçlama maddeleri savcılıktan, iddianamede yazılmış. Savcılıktan: “Cürüm işlemek için teşekkül meydana getirmek ve bu teşekkülü yönetmek, nitelikli zimmet, devlet alım ve satımlarına çıkar sağlamak, rüşvet almak, görevde yetkiyi kötüye kullanmak, artırma ve eksiltmeye hile karıştırmak.” Tek bir gizli tanık yok, bir şey yok, her şey belgeye dayalı. Dava bundan açılmış. Ancak Sayın Cumhurbaşkanı 2002’de AK Parti Genel Başkanı seçiliyor. Dava devam ederken bir şekilde beraat ediyor.
“İBB BAŞKANININ KAÇMA ŞÜPHESİ Mİ VAR?”
Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemdeki İBB’deki usulsüzlük, yolsuzluk iddiaları ile ilgili olarak gizli tanığa dayanmadan, somut delillerle, savcılık iddianamesiyle Sayın Belediye Başkanı'na ve bir grup oradaki ihale almış şirkete — ki şirketlerin isimlerini vermiyorum şu anda, hiç kimseyi zan altında bırakmak istemiyorum — yargılanıyorlar. Suçlamalar dedi Sayın Başkan: “Sadece şiir okudu, başka bir şey yok.” Suçlama: nitelikli zimmet, cürüm işlemek için teşekkül meydana getirmek — hani diyorlar ya şimdi Sayın İmamoğlu suç örgütü kurdu — cürüm işlemek için teşekkül meydana getirmek, nitelikli zimmet, devlet alım ve satımlarına çıkar sağlamak, rüşvet almak, görev yetkisini kötüye kullanmak, artırma eksiltme ihaleye hile karıştırmak. Suçlama bu. Tek bir gün gözaltına alınmamış, tutuklanmamış. Doğrusu budur. Bakın, bunu eleştirmiyorum. Hukuk bunu söyler: Tutuklanmamalı, gözaltına alınmamalı. Çünkü kaçma şüphesi yok. Belediye Başkanı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın kaçma şüphesi mi var? Ortada ne olursa olsun yargılanmış, beraat etmiş. Bunu istiyoruz, söylemeye çalıştığımız bu. Teşekkür ederim, uzatmayalım artık.