Küresel iklim değişikliği ve gezegenin doğal dengesine verilen zararlar göz önünde bulundurulduğunda yangın ve sel gibi olayların zarar boyutu da her defasında daha büyük oluyor. Küresel çaptaki bu vurdumduymazlığa Türkiye’deki plansızlık ve kaçak yapılar eklendiğinde ülke olarak verdiğimiz can ve mal kayıpları açık ara farkla diğer ülkelerden daha üst sıralarda yer alıyor.

BAŞIMIZA NE GELECEĞİ BELLİ DEĞİL!

Halisçelik: Avcılar için çalışacağız Halisçelik: Avcılar için çalışacağız

Marmara’da beklenen deprem nedeniyle zaten diken üstünde otururken ani bir sel baskını yaşayıp aslında ‘hiçbir afete hazırlıklı olmadığımız’ gerçeği yüzümüze bir kez daha vurdu.

İstanbul bir sel baskınıyla sarsıldı. Başta Başakşehir, Küçükçekmece ve Arnavutköy’de etkili olan yağışlar sonrasında meydana gelen selin ardından ülke olarak ayrım olmaksızın tüm afetlere karşı ne kadar yumuşak karınlı olduğumuz görüldü.

Sel felaketiyle ilgili son durumu aktaran İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Kırklareli ve İstanbul’da 7 kişinin hayatını kaybettiğini, 31 kişinin yaralandığını açıkladı.

KÜÇÜKÇEKMECE’DE PANİK

Küçükçekmece’nin İkitelli semti de seli derinden hissetti. Küçükçekmece’de dere yatağı üzerine yapılan bir bina, şiddetli yağışlar sonrası oluşan taşkınların tehlike boyutunu artırırken, plansız ve kaçak yapılaşmanın afetleri ne kadar ölümcül yaptığını bir kez daha gözler önüne serdi.

İKİ KİŞİ CAN VERDİ!

İki kişinin can verdiği sel yağışları için üç Cumhuriyet Savcısı görevlendirildi. Kent Yaşam Gazetesi olarak aldığımız ihbarla afet bölgesinde vatandaşlara mikrofon uzattık. Afeti yaşayan vatandaşların söyledikleri selin acı boyutunu ve büyük kaybın nedenini açıklar nitelikte oldu. 

DERE YATAĞINA YAPILAN 25 YILLIK BİNA

Mehmet Akif Mahallesi Sakarya Sokak’ta bulunan 25 yıllık bir binanın dere yatağına yapılmasıyla oluşan plansız ve kaçak yapılaşma, felakete davetiye çıkardı. Binanın dere akışını değiştirip sellere neden olduğunu söyleyen vatandaşlar çözüm üretilmesi için yetkililere seslendi. 

“DEREYE ‘FALSO’ VERİLMİŞ”

Mikrofonumuza konuşan bir vatandaş, “Bu derenin önünü kesip, ev yapmışlar. Dereye falso verildiği için düz gelen su bir anda o bölgede durup sellere neden oluyor. Böyle taşkın olayları ile sık sık karşılaşıyoruz. Hükümete ve İçişleri Bakanı’na çağrıda bulunuyorum. Bu bölgeye artık çözüm bulsunlar.” dedi.

“25 YILDIR LAF ANLATAMADIK”

Daha önce orada bu boyutta bir olayın yaşanmadığını söyleyen bir başka vatandaş, “Bu bölgede sel olayı yoktu. Ama karşıdaki bina yüzünden dere suyu rahat gitmiyor. Zaten depreme dayanıklı bir bina değil. Biz 25 yıl boyunca belediye başkanlarına bu sorunları söyledik. Fakat bir çözüm yolu yapılmadı. Yetkililere sesleniyorum gelin bu bölgeye bir el atın.” şeklinde isyan etti.

YÖNETMELİKLER ÇİĞNENİYOR

Tepkilere neden olan binanın 1996 yılında dönemin imar planlarına göre 3 kat ruhsat aldığı ancak daha sonra imar dışı 4 kaçak kat yapıldığı yetkililer tarafından doğrulandı. Yönetmeliğin uygulanmayıp 7 katlı bina yapılması başta binada yaşayanlar olmak üzere mahalle sakinlerini sel ve deprem gibi felaketlerin açık hedefi haline getiriyor.

Başakşehir’den başlayıp Küçükçekmece Mehmet Akif ve Atatürk Mahallelerinin ortasından geçen ve halk arasında İkitelli deresi olarak bilinen bu dere geçmişten günümüze yaklaşık 25 yıldır zaman zaman taşıyor ve ölümlere neden oluyor. Geçmiş 30 yıdır takip ettiğimiz bu derenin sorunlarını bundan sonrada takip etmeye devam edeceğiz. Kent Yaşam Gazetesi Celal Karaali-Serkan Horuz/KENT YAŞAM

Editör: Editör Yazar