Türkiye, 14 Mayıs’ta yapılacak tarihinin en önemli seçimine doğru giderken, siyasi partilerin ve adayların sahadaki mücadele yarışı da hızlandı. AK Parti İstanbul Milletvekili Halis Dalkılıç, 28. Dönem için de aday oldu ve deneyimli bir siyasetçi olarak seçim çalışmalarını sürdürüyor.
Siyasi kariyerinde AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’nda ve ilçe belediyelerinde Meclis üyelikleri, grup başkan vekillikleri gibi önemli görevler üstlenen Dalkılıç, Kent Yaşam Gazetesi İmtiyaz Sahibi Celal Karaali’ye konuşarak, seçimin yön verdiği siyasi gündeme ilişkin çok önemli açıklamalara imza attı.
“İSTANBUL’U ADIM ADIM GEZİYORUZ”
C.K: Seçim çalışmalarınız nasıl gidiyor?
H.D: Sabah 10-11’den başlayıp sahurlara kadar çalışıyoruz, ev ev geziyoruz. Seçim zamanlarında AK Parti teşkilatlarında farklı bir heyecan olur. Ev, esnaf, STK her yere gidiyoruz. Bire bir görüşüyoruz vatandaşlarımızla.
C.K: Bu seçim diğerlerine göre daha zor denebilir mi ekonomik duruma bakıldığında?
H.D: Her seçimin kendi dinamikleri var. Bu ilk seçimimiz değil, hayat pahalılığı var evet ama ben sahada iyimserlik görüyorum. Türkiye’nin verdiği mücadeleyi milletimiz görüyor. Ben açıkçası tepki bekliyordum milletimizden hayat pahalılığından ama milletimiz hükümete bağlı olmadığını biliyor.
“MUHALEFETİN DEDİKLERİNİ YAPSAYDIK 20 YIL İKTİDARDA OLAMAZDIK”
C.K: Cumhurbaşkanı da birçok vaat vermeye başladı, muhalefet itici güç mü oldu bu konuda?
H.D: İktidar muhalefete göre vaat vermez. Biz toplumun ihtiyaçları var mı yok mu diye bakıp ona göre karar veririz. Muhalefete göre davransaydık biz 20 yıl önce yüzde 35’le iktidara geldik bugün hala yüzde 40’ın üzerinde olmazdık. Muhalefetin anketlerinde bile AK Parti birinci parti.
“MUHALEFETİN DEDİKLERİNİ YAPSAYDIK 20 YIL İKTİDARDA OLAMAZDIK”
C.K: Cumhurbaşkanı da birçok vaat vermeye başladı, muhalefet itici güç mü oldu bu konuda?
H.D: İktidar muhalefete göre vaat vermez. Biz toplumun ihtiyaçları var mı yok mu diye bakıp ona göre karar veririz. Muhalefete göre davransaydık biz 20 yıl önce yüzde 35’le iktidara geldik bugün hala yüzde 40’ın üzerinde olmazdık. Muhalefetin anketlerinde bile AK Parti birinci parti.
C.K: Bu büyümede liderin etkisi ve sizin etkiniz nedir?
H.D: En çok milletle olan lider oldu Erdoğan. Aşkla koşan yorulmaz derler. Milletvekili arkadaşlarımız ve belediyelerimizle de dünya tarihinde görülmemiş bir teşkilata sahibiz. Hem bu teşkilatımız hem de milletle kurduğumuz gönül bağımız sayesinde büyüyoruz.
“MACERAYA GEREK YOK”
C.K: Türkiye’de kaos çıkar mı?
H.D: Pandemiler, ekonomik operasyonlar, depremler her ülkeye diz çöktürebilirdi. Bakın devletimiz milletimiz ayakta. Türkiye yeni bir maceraya giremez. Bir belirsizlik, bir kaos daha kaldıramaz. Şimdi depremin korkunç maliyeti de önümüzde duruyor.
“Z KUŞAĞI BİZE DEĞİL, SİYASETE MESAFELİ”
C.K: Z Kuşağı sizi korkutuyor mu?
H.D: Bizim onlara ulaşma sorunumuz kısmen var. Gençlerimiz Türkiye’nin hangi badirelerden çıktığını bilmiyor. Bunu onlara aktarmamak da bizim hatamız. Gençlerimize bunu anlatmadık, bu meseleyi bilmeyen gençlerimiz de siyasete mesafelidir zaten bize değil. Gençlik kollarımız harıl harıl çalışıyor. Gençler üzerinden konuşmak, ahkam kesmek bizim işimiz değil. Gençlerle buluşup anlatıyoruz. Gençlerin 1 yıl önceyle şimdiki bakış açılarının değiştiğini düşünüyorum.
“SURİYELİLERİ GÖNDERECEK OLAN AK PARTİ’DİR”
C.K: Suriyeliler konusu ne olacak? Kaç tane Suriyeli oy kullanacak?
H.D: 3 milyon küsür Suriyeli var. Bölgemizde savaşlar yaşandı. Buradaki insanlarımız cesetlerin arasından çıkıp sınırlarımıza dayandılar. Biz de insanlık vazifesi olarak onları kabul ettik.
Şu an geliş yok gidiş var. Bunu kimse konuşmuyor. Şimdiye kadar 650 bin kişi gitti.
C.K: Başka siyasetçiler başka rakamlar söylüyorlar.
H.D: 13 milyon da derler, 50 milyon da derler, bir sorumluluk yok çünkü. Bize kimse vatan millet kaygısıyla gelmesin. Allah aşkına sormak istiyorum o vatan millet kaygısı olan kişilere; bizim ürettiğimiz neye destek oldular?
C.K: Ne kadar sürecek peki hepsinin gitmesi?
H.D: Vatandaşlık alan var almayan var. Hükümetin politikası onları burada tutup yaşatmak değil. Örneğin bu dönen 650 bin kişi teşviklerle ve hayır kurumları aracılığıyla oldu. Bölgenin normalleşmesi lazım. Kendi topraklarında yaşamak istiyorlar bu insanlar da.
“VERDİKLERİ RAKAMLAR ABARTI”
C.K: 2019’da 57 milyon seçmen vardı. Oysa hesaplamalar 62 milyon olması gerektiği yönünde. YSK ise seçmen sayısını 64 milyon olarak açıkladı. Aradaki fark nedir?
H.D: Ben muhasebeyi iyi bilirim. Toplam 3 milyon Suriyeli’nin 2 milyonu seçmen olur mu? Bunlar mümkün değil. Bunu söylemek akıl işi değil.
Biz bu geri gönderme işi için özel projeler üretiyoruz, muhatap ülkelerle konuşuyoruz. Safsata politikalara kulak asmamak lazım. Gitmeleri için imkanlar sunuyoruz. 600-700 bin kişi kısa sürede döndüyse bu iş başladı demektir. Bizden atacağız, kovacağız açıklamalarını kimse beklemesin. KENT YAŞAM HABER MERKEZİ