CHP’nin Eyüpsultan Belediye Başkan Adayı Dr. Mithat Bülent Özmen, dün bir restoranda düzenlenen akşam yemeğinde Eyüpsultan’ın yerel basın mensuplarıyla ilk kez bir araya geldi.
Eyüpsultanlılara yönelik olan gazete, dergi, web haber sitesi yayınları yapan 13 basın mensubunun katıldığı akşam yemeği, tanışma ve sohbet ortamında geç saatlere kadar sürdü.
BELEDİYE BAŞKANLIĞI AİLEDEN GELİYOR
Basın mensuplarına kendisini tanıtan Dr. Özmen, Ağrı’nın Diyadin ilçesinde 2 dönem Belediye Başkanlığı yapmış ailesinin yerel siyasetle harmanlanmış geleneksel kültürel yapısını samimi ve alçakgönüllü ifadelerle anlattı.
Çocukluğunda geliştirdiği “kamu hizmeti” hayaliyle, eğitim tercihini bu yüzden Mülkiye’den yana yaptığını kaydeden Dr. Özmen, ardından Dışişleri Bakanlığı ve İş Bankası Teftiş Kurulu deneyimlerinde bürokrasinin çetrefilliğini ama kısa yollarını nasıl öğrendiğini; burslu olarak gittiği yurt dışı eğitimi ve çeşitli yabancı bankaların üst düzey yöneticiliklerinden, bir enerji şirketinin CEO ve Yönetim Kurulu Başkanlığına uzanan profesyonel yöneticilik yaşamında ise “her sorunun çözümünü de beraberinde taşıdığını öğrendiğini anlattı.
“EYÜPSULTAN ALTIN TEPSİYLE SUNULMUYOR”
Hayatında hiçbir şeyin, kendisine “altın tepsi” ile sunulmadığını ifade eden Dr. Özmen, “Ben başarılarımı daima çok çalışarak kazandım. Şimdi de Eyüpsultan Belediye Başkanlığı bana altın tepside sunulmuyor. Ama benim çalışma ve kazanma inancım, azmim var. Üstelik bu kez yalnız da değilim” diye konuştu.
“PROFESYONEL İŞ HAYATI YERİNE HALKA HİZMETİ SEÇTİM”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile İGDAŞ Genel Müdürlüğü görevi için tanıştırılması ve 14 aday arasından bu göreve geliş sürecini anlatan Özmen, soru üzerine, özel sektörde daha yüksek kazançlı profesyonel bir gelecek yerine bu görevi tercih etmesinin ardında; anlattığı yaşam öyküsü içinde gelişen “siyasi” karakteri olduğunu kaydetti.
Özmen, 10 Ocak’ta başlayan adaylık sürecinin henüz 16. gününde olan bir siyasetçi olduğunu ama kendisinin daima “ülkesini ve halkını seven, emeğin ve geleneksel kültürünün değerini bilen, hiçbir zaman ayrımcı olmayan eşitlikçi bir sosyal demokrat” olduğunu vurguladı.
İGDAŞ’ta da bu yüzden koltuğunda oturan bir genel müdür olmaktansa, doğrudan sahada halkla iç içe bir “kamu görevlisi” olmayı tercih ettiğini söyleyen Dr. Özmen, “5 yılın sonunda, ben oradan başım çok dik ve alnım çok ak çıktım. Göreve başlarken İstanbul Belediyesi Başkanıma ve İstanbul halkına bir söz vermiştim. Kurumu katı, ağır ve halktan kopuk bürokrasiden alıp; çağın gereklerine uygun modern teknolojilerle donanmış, eşitlikçi bir kamu yararı anlayışla ileri götürme ve halka yaklaştırma sözüydü bu. Ben sözümü tuttum. İGDAŞ’ta 10 yıllık işi, 5 yılda yaptık. Eyüpsultan Belediyesi’nde de 2 dönemlik işi, ilk 5 yılda yapacağız. Benim şimdi Eyüpsultan halkına verdiğim söz budur” diye konuştu.
“EYÜPSULTAN İÇİN LAYIK GÖRÜLMEK BÜYÜK ONUR”
Sohbet sırasında gazetecilerin pek çok sorusunu yanıtlayan Dr. Özmen, özetle şunları söyledi:
“Eyüp Belediye Başkanlığı adaylığı, benim için bir onur ve şerefli bir görevdir. Adaylık süreci, partimizin Eyüpsultanlılar arasında yaptığı ‘Nasıl bir Belediye Başkanı görmek istiyorsunuz?’ araştırmasında ortaya çıkan profile göre birçok değerlendirme ve görüşmeden sonra bana tevcih edildi. İstanbul’da, başka bir ilçe değil de özellikle 16 yıldır da içinde oturduğum Eyüpsultan gibi maneviyatıyla yüklü kadim bir ilçenin Belediye Başkanlığı adaylığına layık olabilmek, her şeyden önce benim için artık sadece 31 Marta kadar değil, hayatımın sonuna kadar sürdüreceğim ödevim olacaktır. Partim adına bunu onurla taşımak ve halel getirmemek başlıca görevimdir.