Gazeteci İsmail Saymaz, Sözcü'deki köşesinde İstanbul'da bir Süleymancı yurdunda 11 yaşındaki çocuğa cinsel istismar uygulandığını yazdı. Saymaz'ın yazısı sonrasında soruşturma açılan Süleymancılar yurdu kapatıldı.
KAN DONDURAN İFADELER
Saymaz yazısında şunlara yer verdi;
Y., ocak ayından itibaren, yurtta imamlık yapan İ.S. tarafından tecavüze uğradı.
Y., 12 Eylül'de alınan ifadesinde şunları anlattı:
“Hoca beni yataktan kaldırıp odasına götürüp tecavüz ediyordu. Bu eylemi ilk olarak yaz tatilinden 6-7 ay önce başladı. Bana arkadan yaklaştı ve tecavüz etti. Eylemleri çok kez yaptı. Ne kadar yaptı, hatırlamıyorum. Kendi pantolonunu ve benim iç çamaşırımı sıyırıp arkadan tecavüz ediyordu. Canım yanıyordu. Çamaşırında beyaz sıvı çıkıyordu. Bu sıvıyı çok kez gördüm.”
Y., ifadesinde, İ.S.'nin geceleri kendisini “Bilgisayarımı getir” diyerek yataktan kaldırıp tecavüz ettiğini ileri sürüyor.
“Gece ve gündüz fark etmeksizin yapıyordu. Eylemler sırasında kimse olmuyordu. Bir hoca gelince beni bırakıyordu” diyor.
Y., başından geçeni iki arkadaşına da anlattığını anlatıyor. “Bu zamana kadar daha kötüsü olabilir diye söylemedim” diye konuşuyor.
TUTUKLANDI
Y.'nin ifadeleri üzerine 22 yaşındaki imam İ.S gözaltına alındı.
İ.S., ifadesinde, tecavüz iddiasını reddediyor.
“Gece kaldırmadım, istismarda bulunmadım” diyor.
Birkaç kez Y.'den üçüncü kattaki muhasebe odasında bulunan bilgisayarını ve şarj aletini getirmesini istediğini söylüyor. Kendi öğrenci grubunda olmadığı halde neden Y.'den istediğini açıklayamıyor.
Çocukların yatsı namazından sonra uyuması gerektiğini ancak zaman zaman yastık savaşı ve kağıttan top oynadıklarını belirtiyor. Hocasına şikayet ettiği için Y.'ye film izlememe ve playstation oynama cezası verildiğini kaydeden İ.S., “Bu sebeple hakkımda isnatta bulunmuş olabilir” diyor.
İ.S. şöyle devam ediyor:
“Şifresini öğrenmiş, telefonumu karıştırmış. Y. kız arkadaşlarla oyun oynadığımı ve birbirimize fotoğraf gönderdiğimizi yaymış. Bu benim kulağıma geldi. Kızdım. Okuldan geldiklerinde çocuklara çay dağıtma cezası verdim. Bu yüzden iftira attığını düşünüyorum.”
Y.'nin, hocasının şifresini biliyor olması, özel bir yakınlaşmayı akla getiriyor.
İ.S., “Telefonumu açarken görmüş olabilir” diyor.
Hiç inandırıcı değil!
İ.S. tutuklanarak, cezaevine gönderildi.