Küçükçekmece Halkalı Cumhuriyet İlkokulu’nda yapılan karne töreninde konuşan ilçe yetkilileri, başarının sadece notlarla ölçülmeyeceğini vurgulayarak, öğrencilerin sosyal, ahlaki ve akademik gelişimlerinin bir bütün olduğuna dikkat çekti. Yetkililer, “Başarı bir varış noktası değil, bir yolculuktur. Bu yolculukta öğrencilerimizin potansiyellerini ortaya çıkarmasını istiyoruz” mesajını verdi.
Karne törenine, Küçükçekmece Kaymakamı Mustafa Anteplioğlu, Küçükçekmece İlçe Milli Eğitim Müdürü Emin Çıkrıkçı, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi'yi temsilen Eğitim Danışmanı Av. Eda Ateş Adıyeke, veliler ve öğrenciler katıldı.
Konferansta en dikkat çeken başlıklardan biri de yetenek odaklı eğitim sistemine geçiş konusu oldu. Karne töreninde, gelişmiş ülkelerde onlarca yıldır uygulanan sistemin, öğrencilerin yetenek ve becerilerini daha iyi ölçerek onlara en uygun eğitim modelini sunmayı amaçladığı belirtildi.
VELİLERE ÇAĞRI
Törende, velilere de çocukların karne notları yerine, gelişim süreçlerine odaklanmaları konusunda çağrı yapıldı. “Bir karne sadece bir anlık sonuçtur, ancak çocuğunuzun gelişim yolculuğu süreklidir. Onların çabasını ve ilerlemesini takdir edin” mesajı verildi.
“TATİLDE KENDİMİZİ KEŞFEDELİM”
Küçükçekmece Halkalı Cumhuriyet İlkokulu Müdürü Selahattin Ceylan, şu konuşmayı yaptı;
“Sevgili öğrenciler, bu dönem boyunca çok çalıştınız, yeni bilgiler öğrendiniz, kendinizi geliştirdiniz ve bugün bunun karşılığını alacaksınız. Ancak unutmayın ki yazılı sınavlar, gerçek potansiyelinizi tam olarak yansıtmaz. Sizler bizim geleceğimiz, umutlarımız ve en kıymetli hazinemizsiniz. Başarı bir yolculuktur, bir varış noktası değildir. Bugün elde ettiğiniz sonuçlar, gelecekte daha başarılı olabilmeniz için bir basamaktır.
Ancak unutmayın ki başarı sadece ders notlarıyla değil, insanlık, ahlak ve güzel davranışlarla da ölçülür. Tatil, hem dinlenmek hem de kendinizi geliştirmek için bir fırsattır. Bol bol kitap okuyun, ilgi duyduğunuz alanlarda kendinizi keşfetmeye çalışın ve oyun oynamayı da ihmal etmeyin.
Saygıdeğer velilerimiz, sizler çocuklarımızın en büyük destekçilerisiniz. Karneler, çocuklarımızın gelişim yolculuğunda sadece bir anlık duraktır. Notlardan ziyade onların çabalarını ve bu süreçteki gelişimlerini görmeye çalışın. Çocuklarınıza sevgiyle yaklaşmanız, özgüvenlerini artıracak ve yeni başarılar için onları motive edecektir.
Değerli velilerimiz, eğitim yalnızca okulda değil, aynı zamanda evde devam eden bir süreçtir. Çocuklarımızın öğrenme yolculuğunda sabır ve destek çok önemlidir. Araştırmalar gösteriyor ki ailelerinin ilgisini ve desteğini gören çocuklar, daha başarılı ve özgüvenli bireyler olmaktadır.
Sayın Kaymakamımız, İlçe Milli Eğitim Müdürümüz, Belediye Başkan Danışmanımız, siyasi partilerimizin kıymetli temsilcileri, şube müdürlerimiz, ilçemizin kıymetli muhtarları, okul müdürlerimiz, öğretmenlerimiz, değerli velilerimiz ve sevgili öğrenciler… Hepinizi bu anlamlı günde sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyor, hayırlı günler diliyorum.
Sene başında her okul müdürleri toplantısında söylediğimiz gibi: "Kimler var?" Sayın Kaymakamım, arkadaşlar, başlıyoruz! Gerçekten bugün de o günlerden biri. Göz açıp kapayıncaya kadar zaman geçiyor. Önemli olan bu zamanı dolu dolu, anlamlı bir şekilde değerlendirebilmektir.”
ÇIKRIKÇI: GELECEĞİMİZ İÇİN ÇOCUKLARIMIZ DOĞRU YÖNLENDİRECEĞİZ
Küçükçekmece İlçe Milli Eğitim Müdürü Emin Çıkrıkçı da karne töreninde bir konuşma yaparak şunları söyledi;
İlçemizde 9750 civarında öğrenci, 174 resmi eğitim kurumu ve özel okullarla birlikte toplam 457 eğitim kurumumuz var. Bu kurumlarda geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı yetiştiriyoruz. Hem kendi gelecekleri hem ailelerinin hem de ülkemizin geleceği için onları en iyi şekilde hazırlamak için çalışıyoruz.
Bu yıl yeni bir uygulamaya başladık. Çok tartışıldığı için kısaca bilgi vermek isterim. Gelişmiş ülkelerde 50-60 yıl önce uygulanmaya başlanan bir sistemden bahsediyoruz. Bu sistemde öğrencinin yetenekleri ve becerileri tespit edilerek eğitim süreci buna göre şekillendiriliyor. Hepimiz birçok sınava girdik ancak bu sınavların çoğu akademik ölçüm yapmakla sınırlı kaldı.
Bir profesör, üniversite öğrencilerine şu soruyu sordu: "Okuduğunuz bölümü isteyerek mi seçtiniz, istemeyerek mi?" Gelen cevaplar düşündürücüydü: Öğrencilerin %76’sı "İstemeyerek geldim." dedi. Mevcut sınav sistemi nedeniyle birçok genç, yeteneklerine uygun olmayan bölümlerde okumak zorunda kalıyor ve istemediği meslekleri yapıyor.
İşte bu noktada yeni sistemin temel amacı, öğrencilerimizin yeteneklerini keşfedip geliştirmek. Mezun olurken hem öğrenciler hem de aileleri, "Bu benim mesleğim, ben bunu yapabilirim." diyebilecekler. Çocuğa, yapamayacağı bir meslek dayatılmayacak. Bu sistemi bu yıl uygulamaya koyduk ve önümüzdeki yıllarda kademeli olarak tüm sınıflarda yaygınlaştıracağız.
Gelişmiş ülkeler, 50-60 yıl önce bu sisteme geçti ve başarı sağladı. Biz de sağlıklı bir şekilde bu sistemi yerleştirerek, şu anda yaşadığımız birçok sorunu çözeceğimize inanıyoruz. Eğitimde atılan bu adımlar, geleceğimizi şekillendirecek.
Ülkemizde her yıl yayınlanan işsizlik oranı %10 veya %12 seviyelerinde. Şu an burada işveren arkadaşlarımız ve işletme sahipleri var. "Eleman bulamıyoruz" diyorlar. Sektörün %6 oranında eleman ihtiyacı var. Diğer yanda ise çalışmayan, işsiz bir kitle var. Bu tablo, az önce bahsettiğimiz sistemin bir sonucu. İşte, yeni sistem bu durumu ortadan kaldıracak. Sektörün beklentilerine göre eleman yetiştirilecek.
VELİLERE ÇAĞRI
Kıymetli velilerimiz, sizlerden isteğimiz, çocuklarımızı yeteneklerine, kabiliyetlerine ve becerilerine göre yönlendirmemizdir. Artık bu yıldan itibaren ilkokullarımızda öğretmenlerimiz çocuklarımız için gelişim raporları dolduracak. Çünkü çocuğu en iyi öğretmeni tanır. Dört yıl boyunca bu gelişim raporları tutulacak. Benzeri bir sistem ortaokulda ve lisede de olacak. Okul bittiğinde çocuğumuz hangi mesleği yapabileceğini görecek. Bu sistemin yerleşmesi hem çocuklarımızın hem de ülkemizin geleceğine büyük katkı sunacaktır.
Eğitim-öğretim yılının başından itibaren okullarımızda, öğretmenlerimizle birlikte bu sistemi hayata geçirdik. Temennimiz, hayırlı ve güzel sonuçlara ulaştıran bir sistem olmasıdır.
Kıymetli velilerimiz, kıymetli misafirler, çok farklı bir zaman diliminde yaşıyoruz. İletişim ve teknoloji çağındayız. Bu çağda geçmişte yaşanmayan birçok sorunla karşı karşıyayız. Şu anda okullarımızda en sık karşılaştığımız sorunlardan biri akran zorbalığıdır. Çocuklarımız, bazen yanındaki arkadaşına şiddet uyguladığının farkında bile olmuyor. Bunu normal bir davranış olarak görüyor. İşte bu yüzden çocuklarımıza her zamankinden daha fazla sahip çıkmalıyız. Onları izlemeli, takip etmeli ve yönlendirmeliyiz.
EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ YARATILIYOR
İlçemizde, Sayın Kaymakamımızın liderliğinde 153.000 öğrencimiz var. Bu öğrencilerimizin içinde bakıma muhtaç ve özel gereksinimli öğrencilerimiz de bulunuyor. Tam 1.693 öğrencimiz, devletimize emanet edilmiş durumda. Bu çocuklarımız için 8 özel eğitim okulu ve 179 özel sınıf açtık. Ayrıca, fiziksel engeli nedeniyle evden çıkamayan ama zihinsel gelişimi devam eden öğrencilerimiz için evde eğitim hizmeti sunuyoruz. Öğretmenlerimiz, bu çocuklarımızı evlerinde ziyaret ederek eğitim veriyor. Devletimizin sunduğu imkanları en ekonomik ve sağlıklı şekilde, hem çocuklarımıza hem ailelerine hem de tüm vatandaşlarımıza fayda sağlayacak biçimde uygulamaya çalışıyoruz.
Bu süreçte kaymakamlığımız, belediyemiz, mahalle muhtarlarımız, okul müdürlerimiz, öğretmenlerimiz, okul aile birliklerimiz ve velilerimizin büyük katkıları var. Çocuklarımızın faydasına zerre kadar katkı sunan herkese teşekkür ediyorum. Evlatlarımızın başarılarla dolu, huzurlu ve sağlıklı bir geleceğe ulaşmalarını temenni ediyorum.
ANTEPLİOĞLU: ÖNEMLİ OLAN KARNE DEĞİL, GELİŞİMDİR
Küçükçekmece Kaymakamı Mustafa Anteplioğlu da öğrenciler ile velilere seslendiği bir konuşma yaptı. Anteplioğlu şunları söyledi;
Sevgili öğrenciler, Küçükçekmece ilçemiz, İstanbul’un en büyük ilçelerinden biri. İlçemizde 153.000 öğrencimiz var. Bu öğrencilerimiz, her sabah evlerinden çıkıp okullarına gidiyor ve akşam geri dönüyor. Çok şükür ki ilk dönemi kazasız, belasız atlattık. Öğrencilerimiz, yarım dönem boyunca verdikleri emeğin karşılığını karneleriyle alacaklar. Ancak unutmayın, karne sadece bir göstergedir. Önemli olan, eksiklerimizi tamamlayarak kendimizi geliştirmektir.
Sevgili öğrenciler, 15 günlük bir tatil sürecine giriyoruz. Bu sürede hem eğlenecek hem dinlenecek hem de bol bol kitap okuyacağız. Ailelerimizle vakit geçireceğiz. İstanbul gibi hareketli ve yoğun bir şehirde, bazen çocuklarımızla yeterince zaman geçiremiyoruz. Ancak, bu tatili fırsata çevirerek çocuklarımızla kaliteli vakit geçirelim.
Bizler, çocuklarımız için “Ben Okuyorum, İstanbul Okuyor” projesini başlattık. Her gün saat 9-9.30 arasında öğrencilerimizin kitap okumalarını teşvik ediyoruz. Bunun yanında spor kulüplerimizi de destekliyoruz. Amacımız, çocuklarımızın fiziksel aktivitelere katılımını sağlamak ve bireysel gelişimlerini desteklemek.
Sevgili öğrenciler, hepiniz bizim gözümüzde birer yıldızsınız. Sizler, yarının liderleri ve yöneticilerisiniz. Bugün öğrenci olarak burada oturuyorsunuz, yarın bu kürsülerde siz konuşacaksınız. O yüzden kendinizi geliştirin, anne babanıza ve öğretmenlerinize saygıda kusur etmeyin. Çünkü sizler bizim göz bebeğimizsiniz.
Eğitim, yalnızca okul ve öğretmenle sınırlı değildir. Kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve aileler olarak hepimiz, çocuklarımızın daha iyi eğitim alması ve daha iyi koşullarda yaşaması için çalışıyoruz. Bu süreçte emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Sevgili öğrencilerimize başarılar diliyor, hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.