Kahramanmaraş merkezli Türkiye’nin 11 ili ve 15 milyona yakın insanı doğrudan etkileyen şiddetli depremler sonrasında gözler Marmara’da beklenen ve İstanbul başta olmak üzere Marmara Bölgesi’nin tamamını etkileyecek depreme çevrildi.
Deprem bölgesinde de görülen kamu binalarının kullanılamaz hale geldiği durumlar nedeniyle İstanbul’da da özellikle uzun yıllardır hizmet verilen ve depreme dayanıksız oldukları bilinen binalar için kent konseyleri, sivil toplum kuruluşları, odalar ve milletvekilleri iktidara çağrılarını yineliyorlar.
Şişli Etfal Dayanışması ve Şişli Kent Konseyi'nin yaptığı ortak basın açıklamasına birçok STK, oda temsilcileri ve milletvekilleri katıldı.
Yapılan ortak basın açıklaması şöyle;
“DEPREME DİRENÇLİ KENT HASTANELERDEN BAŞLAR”
Değerli Şişlililer,
Basınımızın Kıymetli Temsilcileri,
Basın açıklamamıza hepiniz hoş geldiniz, güç verdiniz.
Değerli Dostlar,
Kahramanmaraş Pazarcık’tan bir depremzede yurttaş, kendisiyle yapılan röportajda aynen şöyle diyor: “Yaralıları çıkardık. Üç gün yanımızda beklettik. Götürecek bir hastanemiz yoktu. Kanamalı yaralıların hepsi öldü.”
İşte biz, böyle bir konuşma yapmamak için buradayız. “Hastanemiz yoktu, kanamalı yaralıların hepsi öldü” dememek için buradayız.
Yaralılarımızı götürebileceğimiz hastanelerimiz ayakta kalsın, böylesi bir afette yaralılara gerekli müdahaleler yapılabilsin diye buradayız.
Enkaz altından yaralı kurtulan sevdiklerimizi uzak hastanelere yetiştirmeye çalışırken yollarda kaybetmek istemediğimiz için buradayız.
Ve biz, hastanemiz Şişli Etfal’i geri istiyoruz demek için buradayız.
Bir depremde hastane enkaza dönüşmüşse veya erişilmesi mümkün olamayacak kadar uzaktaysa, yaralıya el uzatacak doktor yok demektir. Ambulans yok demektir. Ebe, hemşire yok demektir. Operasyon yapılacak ameliyathaneler, yoğun bakım üniteleri, cerrahlar yok demektir. Kan verilemeyecek demektir. İlaçsız kalmak demektir.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde ve sonrasındaki Hatay depreminde enkaza dönen hastanelerin yarattığı boşluğun, felaketin boyutunu nasıl arttırdığının hepimiz yakın tanıkları değil miyiz!
Sevgili Dostlar,
Hastaneleri sağlam olmayan bir kent, depreme dirençli bir kent olamaz. İstanbul depremine karşı dirençli İstanbul seferberliğinin ilk adımı, hastanelerin ve yanı sıra okulların güçlendirilmesi olmalıdır. Hal böyleyken, bırakın depremi, bizim hastanelerimizin pek çoğunun daha bugünden çürük oldukları ortaya çıktı.
Cerrahpaşa Tıp, ödeneksizlikten binalarını yenileyemediği için ölüme terk edildi ve hastane hizmet ve eğitim veremez duruma geldi.
Çapa Tıp can çekişiyor. 102 binanın olduğu hastanenin inceleme yapılan 56 binasından 50 tanesi her an yıkılabilecek durumda. Hastanenin sağlık emekçileri, öğrenciler ve hastalar o binaları kullanmaya devam ediyor.
Haseki Hastanesi ile Haseki Kardiyoloji Enstitüleri, binaları güvenli olmadığı gerekçesiyle kapatıldı.
Kağıthane Devlet Hastanesi binaları yüksek riskli bulunarak boşaltıldı.
Bakırköy Kadın Doğumevi ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi boşaltıldı.
Basına yansıyan bilgilere göre, Bakırköy Sadi Konuk Hastanesi, Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları Hastanesi, Siyami Ersek Hastanesi, Samatya Devlet Hastanesi, Haydarpaşa Numune Hastanesi de sırada.
Durumun özeti, “DEPREM GELİYOR, HASTANELER ÇÜRÜYOR!”
Görünen o ki, İstanbul halkının, yaşam alanlarına yakın, tam teşekküllü kamu hastanelerine ihtiyacı artarken, eldekileri de kaybediyoruz. Umarız, bu hastanelerimiz sağlam hale getirilip hizmete girmeden deprem vurmaz İstanbul’u.
Sevgili Şişlililer,
Basınımızın Değerli Temsilcileri,
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin depreme dirençli bir İstanbul için başlattığı seferberlik, çok önemli bir adım. Bu girişim devletin tüm ilgili kurum ve kuruluşları tarafından desteklenmeli; imkanlar, kaynaklar, kabiliyetler, çalışmalar ortaklaştırılıp entegre edilmelidir.
Depreme dirençli bir İstanbul seferberliğinin en önemli ayaklarından birisi olarak hastaneler ve sağlık sistemi, bu planlamanın içerisinde hak ettiği yeri bulmalıdır. Hastaneler hazır olmadan depreme hazır olamayız.
Bizler, Şişli halkı, Şişli Belediyesi, Şişli Kent Konseyi ve Şişli Etfal Dayanışması olarak tüm bunları bildiğimiz ve öngördüğümüz için Etfal Hastanemizin taşınmasına karşı çıktık. Olağan dönemlerde halkın sağlığa güvenli erişim ihtiyacını karşılayamayan bölgemizdeki sağlık sisteminin, Etfal’in yokluğunda, deprem, toplumsal şiddet olayları gibi olağanüstü durumlarda tamamen yetersiz kalacağını özellikle vurguladık.
Şimdi soruyor, cevap bekliyoruz: “DEPREM KAPIDA, ETFAL NEREDE!”
Şişli Etfal dahil, İstanbul’da kamu hastaneleri öncelikli olmak üzere tüm hastanelerin deprem dayanıklılık test ve analizleri İBB veya güvenilir kurumlar tarafından yapılmalı, sonuç raporları şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Güçlendirme yapılabilecekler hızla güçlendirilmeli, güçlendirmeyle kurtarılamayacak olanlar yıkılıp yenileri yapılmalıdır.
Değerli Dostlar,
Deprem gerçeği, Şişli ve çevresinde yaşayan yüzbinlerce insanı da tehdit ediyor. Enkazdan kurtulup, ayakta kalabilen uzaktaki bir hastane yolunda can vermek, sevdiklerimizi çaresizce kaybetmek istemiyoruz.
Yani, “DEPREME HASTANE, ŞİŞLİ’YE ETFAL LAZIM!”
Talebimiz açık ve net: Şişli Etfal yeniden faaliyete geçsin istiyoruz. Acil servisinin ve polikliniklerin hemen açılmasını talep ediyoruz. İstanbul depremi kapıdayken, bu konu daha fazla sürüncemede bırakılmamalıdır.
Değerli Yurttaşlar,
Bugün buradan, enkaz altında kalmayalım, kalırsak da hastanesiz kalmayalım diye hep birlikte ses veriyor, yetkilileri uyarıyoruz. Hem Şişli, hem İstanbul için haykırıyoruz. Bu sesi duyun. Hastanelerden başlayarak, Türkiye’nin kalbi bu dünya kentini, İstanbul’u depreme hazır hale getirin.
Soruyoruz: “SESİMİZİ DUYAN VAR MI!”
Sözlerimize son verirken, katılımınız için hepinize bir kez daha teşekkür ediyor, saygılarımızı sunuyoruz.
ŞİŞLİ ETFAL DAYANIŞMASI