Eğitim-İş İstanbul 3 No’lu Şubesi, Küçükçekmece Gazi Anadolu Lisesi'nde görevli biyoloji öğretmeninin, öğrenciye şiddet uygulayıp, cinsiyetçi ve sapkın ifadelerle toplumu tehdit etmesine tepki gösterdi. Açıklamada: “Çocuklarımızın geleceğini karartanlara geçit vermeyeceğiz.” denildi. Öğretmen, üst makamlara, sosyal medya paylaşımlarının kendisine ait olmadığını, bu paylaşımların kendisi adına yapıldığını öne sürerek bugün savcılığa suç duyurusunda bulunacağını belirtmiş. Ancak, bu paylaşımlar gerçekten ona mı ait, yoksa bir komplo mu var? Soruşturma açılsın, haklıysa aklansın.
Son günlerde birçok lisede öğrenciler, öğretmenlerinin "norm fazlası" sayılarak görev yerlerinin değiştirilmesine karşı sessiz kalmadı. Öğrenciler, eğitim kadrolarında yaşanan bu değişikliklerin okulun akademik yapısını ve öğretmen-öğrenci ilişkilerini olumsuz etkileyeceğini savunarak protesto eylemleri düzenledi. Okul bahçelerinde oturma eylemleri gerçekleştiren gençler, "Öğretmenime dokunma" sloganlarıyla yetkililere çağrıda bulundu. Eğitim camiasında yankı uyandıran bu tepkiler, atama süreçlerinde şeffaflık ve adalet talebini yeniden gündeme taşıdı.
EYLEME KATILAN KIZ ÖĞRENCİYE ÖĞRETMENDEN DARP
Bu okullardan birisi de Küçükçekmece Gazi Anadolu Lisesi’ydi. Öğrenciler eylem yaptı, norm fazlası sayılan öğretmenlerine destek verdiler. İddiaya göre bir kız öğrenci bu eylemlere katıldığı için biyoloji öğretmeni Erdinç Çakıroğlu tarafından başka öğrencilerin gözü önünde darp edilmiş. Öğrenciler, veliler ve eğitim sendikaları bu konuda tepkilerini ortaya koyup açıklamalar yapmıştı.
Okul yönetimi, aileyle iletişime geçerek özür dilemiş ve konuyu yargıya taşımamaları yönünde ricada bulunmuştu. Ancak aile, sağlık kuruluşuna başvurarak darp raporu aldı. Raporda, öğrencinin göğüs bölgesinde morluk ve doku hasarı tespit edildi.
BU KEZ DE SOSYAL MEDYA SKANDALI ÇIKTI
Konu gündemdeyken Erdinç Çakıroğlu hakkında bir başka skandal iddia ortaya atıldı. Çakıroğlu’na ait olduğu söylenen bir X (Twitter) hesabından 2018 yılında kız öğrencilere taciz isteği içeren, 29 Ekim 2020’de Atatürk ve Atatürkçülere hakaret içeren paylaşımlar yapılmış. Çakıroğlu’na ait olduğu iddia edilen paylaşımlar şöyle: 3 Mart 2018 tarihinde yaptığı bir paylaşımda “Mini etekli kız öğrencilerimi görünce bir gün kendimi tutamayacağım diye çok korkuyorum. Biz de erkeğiz yani.” demiş.
2 Ekim 2020’de, Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlığı ile bilinen yazar Kadir Mısıroğlu’nu desteklemek amacıyla bir paylaşım yapmış. Desteklerken Atatürkçülere hakaret etmiş. Paylaşımda “Sizin nefretinizden büyük sevgimiz var. Çatlayın Kamal’ın itleri. #HepimizMısıroğluyuz” ifadelerini kullanmış.
29 Ekim 2020’de de Cumhuriyet Bayramı’na gönderme yapmış. Paylaşımında “#Kemalizm AHLAKSIZLIKTIR!” demiş.
KENDİSİ PAYLAŞMAMIŞ, BUGÜN SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAKMIŞ
Küçükçekmece İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü’nden bir yetkiliden aldığımız bilgiye göre Erdinç Çakıroğlu, sosyal medya paylaşımlarının kendisine ait olmadığını ifade etmiş. Yetkilinin verdiği bilgi şöyle: “Biz soruşturma için yazdık. Ancak hesap sahibi böyle bir şey paylaşmadığını, kendi hesabında bu paylaşımların olmadığını, kendisi paylaşmış gibi o paylaşımların oluşturulduğunu, bugün Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunacağını ifade etmiştir.”
ÖĞRETMEN SENDİKALARI TEPKİLİ: “BU KİŞİ ÖĞRENCİLER İÇİN TEHDİT HALİNE GELMİŞTİR”
Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) İstanbul 3 No’lu Şubesi, skandallara yönelik tepki dolu bir basın açıklaması yaptı. Şube Yönetim Kurulu Üyesi Bilge Turan Siviş imzasıyla ‘Basına ve Kamuoyuna’ yapılan açıklamada şu ifadeler yer alıyor:
“Küçükçekmece Gazi Anadolu Lisesi’nde görev yapan biyoloji öğretmeni Erdinç Çakıroğlu’nun, 11. sınıf öğrencisine sınıf ortamında, diğer öğrencilerin gözü önünde fiziksel şiddet uyguladığı yönündeki iddialar, kamuoyunu derinden sarsmıştır. Bu vahim olay, yalnızca bir disiplin sorunu ya da münferit bir öğretmen hatası olarak değerlendirilemez; aynı zamanda çocuklarımızın güvenliğine, ruhsal sağlığına ve eğitim hakkına açık bir tehdittir.
Söz konusu öğretmenin geçmişte sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlar, bu tehdidin boyutlarını daha da çarpıcı şekilde ortaya koymaktadır.
Kamuoyunun bilgisine sunulan iletilerde:
- Kız öğrencileri fiziksel görünümleri üzerinden cinselleştiren, pedagojiyle ve insanlıkla bağdaşmayan ifadeler kullandığı,
- “Mini etekli kız öğrencilerimi görünce kendimi tutamayacağımdan korkuyorum.” gibi cinsiyetçi ve sapkın bir zihniyeti açıkça ortaya koyduğu,
- Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu ideolojisi olan Kemalizmi “ahlaksızlık” ve “tehdit” olarak nitelendirerek Atatürk’e ve Cumhuriyet değerlerine açıkça düşmanlık ettiği,
- Eğitim ortamını siyasileştiren, kamusal görevinin tarafsızlığını ihlal eden ifadelerle toplumsal kutuplaşmayı körüklediği görülmektedir.
Bu kişi yalnızca bir öğretmen değil; çocuklarımızın her gün karşı karşıya kaldığı bir tehdit haline gelmiştir.
EĞİTİM-İŞ İSTANBUL 3 NO’LU ŞUBE OLARAK BURADAN AÇIKÇA İLAN EDİYORUZ:
Bizler, Atatürk ilke ve devrimlerinin yılmaz savunucusu, laik, bilimsel ve kamusal eğitimin gönüllü neferleri olan eğitim emekçileri olarak; öğrencisine şiddet uygulayan, cinsiyetçi ve ayrımcı ifadelerle kamuoyunun karşısına çıkan, kurucu değerlerimizi aşağılayan hiçbir kişiyle aynı çatı altında eğitim hizmeti vermeyi kabul etmiyoruz.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI’NA AÇIK ÇAĞRIMIZDIR:
- Bu şahıs hakkında ivedilikle adlî ve idarî soruşturma başlatılmalı,
- Öğrencilerimizin güvenliği gözetilerek görevden uzaklaştırılmalı,
- Eğitimin tüm kademelerinde çocukların ruhsal, fiziksel ve ideolojik güvenliğini tehdit eden bu tür kadroların varlığı araştırılmalı ve önlem alınmalıdır.
Eğitim kurumları; bilimsel bilginin üretildiği, özgür düşüncenin yeşerdiği, eşitliğin ve laikliğin temel ilke olduğu, öğrencilerin kendini güvende hissettiği yerlerdir. Bu kurumlar; sapkın fikirlerin, ideolojik nefretin ve cinsiyetçi zihniyetin yuvalanacağı yerler olamaz, olmamalıdır.
Eğitim-İş İstanbul 3 No’lu Şube olarak, bu zihniyeti taşıyan şahısların çocuklarımızın geleceğini karartmasına, mesleğimizin onurunu lekelemesine, okullarımızı ideolojik ve ahlaki olarak zehirlemesine asla izin vermeyeceğiz.
Bu sürecin hem yasal hem toplumsal takibini yapacağımızı, sonuna kadar mücadele edeceğimizi ve laik Cumhuriyet’in ışığında eğitim veren her kurumda bu tür anlayışlara karşı durmaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.”
Tayfun Ercan