Türkiye gıda enflasyonu sıralamasında OECD ülkelerinin başını çekiyor. Pandemiden sonra tüm dünyada gıda fiyatları kademeli olarak düşerken Türkiye’de ise tam tersi artış eğiliminde.
“ALMAYACAĞIM BANA GETİRME DİYORLAR”
Son olarak tarlada kalan ürünler üreticileri tarafından ya sokağa dökülüyor ya da zararına satıyor. Domates üreticilerinden Karagür Mahallesi sakinlerinden çiftçi Ergün Karaman, "65-70 dönüm her sene mahsul ekiyorum. Bu sene böyle bir rezillik görmedim abi. Malları alan yok, satan yok. Bin 300 liraya (ton) bu domatesi satıyoruz. 75-80 kuruşa bu malı toplatıyorum. Bana ne kalıyor. 25 milyar lira zararım var dönümde. Ben bunu bin 200 liraya satıyorum. Alan yok. Millet yola döküyor, ne yapsın? Fabrikaya mal yolluyorum yüzde 20, yüzde 30 fire yazıyor. 1 tır malda 6 ton, 8 ton fire yazıyor bana. Açık açık diyor ki almayacağım malı, getirme bana diyor" dedi.
Ürünleri dökmek için sıra bekliyorlar;
YOL PARASINI BİLE KARŞILAMIYOR
Karaman, "Motorumu, katırımı neyim varsa satacağım borcumu ödeyeceğim. O da varsa. Yoksa neyi satayım kendimi mi satayım abi. Topladığım domates yol parasını ödemiyor. Dönümde 6 bin lira yol parası tutuyor. Bunun için kaç ton domates satmam lazım siz hesap edin. Ondan sonra çiftçi isyan etti mi, etti diyorlar. Ne yapalım, dökelim mi? Yola döküyoruz ceza yazıyorlar. Neymiş? Protesto ediyormuşuz. Ne kışkırtması abi yazık günah. 25-30 dönüm malım kaldı tarlada, amele bulamıyorum. Kamyon yok, motor yok, nereye koyacağım bu malı. Alan yok, satan yok. Adam yüzde 30 fire yazıyor" diye konuştu.