İstanbul Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisi öğretim üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Marmara Denizi'nde gece saat 2 sularında gerçekleşen 3,1 büyüklüğündeki depremle ilgili sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu.

Depremin gerçekleştiği yerin önemine dikkat çeken Görür, "Arkadaşlar, dün gece Marmara Denizinde min. 7,2 deprem beklediğimiz Kumburgaz fay kolu üzerinde 3,1 deprem oldu. Küçük ama yeri bakımından önemli. Sevgiyle" ifadelerini kullandı.

Görür, daha önce yaptığı bir açıklamada, "İstanbul'da yaptığımız uyarı hala devam ediyor, uyardığımız deprem hala gelmedi. Marmara'da beklenen depremin 1999 yılından itibaren her an olmak kaydıyla 30 sene içerisinde olma olasılığını yüzde 64 olduğu bilimsel olarak açıklandı. 1999'dan bu yana 23 sene geçti, yüzde 64 olasılık 2029'a kadar olduğuna göre biz işin son evresine geldik. Yaptığımız çalışmalarda Marmara'nın altındaki Kuzey Anadolu'nun bir bölümü olan fay hattının kırıldığı takdirde minimum 7.2, maksimum 7.6 büyüklüğünde deprem üretir. Bu bayağı büyük bir deprem demektir. Bu deprem olduğu takdirde İstanbul'un Marmara kıyılarına yakın olan yerleri en az 9 şiddetinde, kıyılardan uzaklaştıkça da 8 şiddetinde depreme maruz kalır" demişti.

BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA OLABİLİR

"Kimi takipçilerim soruyor. Bu ay güneş tutulması olacak. 17 Ağustos 1999 depreminden önce de olmuştu. Endişeliyiz hocam ya tekrar olursa' diyorlar" diye sözlerine başlayan Prof. Görür, "Ay, Dünya ile Güneş arasına girdiğinde bu olay gerçekleşir. Bu olay sırasında üç gezegen de aynı sırada olduğu için Dünya üzerine daha fazla çekim uygularlar. Bu çekim hem hidrosferde hem de litosferde kabarmalara neden olur. Kimi zaman litosferdeki kabarma 25-30 cm varabilir" dedi.

Prof. Görür, "Normalde bu çekim kuvveti büyük depremlere neden olmaz. Ancak kimi yerlerdeki faylar aşırı stres biriktirmiş ve deprem üretmeye zaten hazır hale gelmiş ise o faylar üzerinde depreme neden olabilir. Yani bardağı taşıran son damla rolü oynayabilir" dedi.