Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, belediye işçilerinin çalışma koşullarına dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Göreve geldikten sonra Adalık şantiyesini ziyaret eden Güney, işçilerin yıllardır sağlıksız ve insan onuruna yakışmayan şartlarda çalıştığını belirterek, “O ortamı görüp de sırtını dönüp bu makama kimsenin oturacağını sanmıyorum,” dedi. Kendisinin de bir belediye işçisi çocuğu olduğunu hatırlatan Güney, işçilerin insanca şartlarda çalışması ve sosyal alanlarda vakit geçirebilmesi için 'Emekçi Evi'ni hizmete açtıklarını söyledi. Güney, başkanlık konutundaki masaj koltuğunu bile işçilerin kullanımına sunduklarını belirterek, 'Emek verenin hakkı, emekçiye teslim edildi' mesajı verdi.
“EMEKÇİLERİMİZİ BARAKADAN KURTARDIK”
Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney yaptığı açıklamada şunları söyledi;
“Adalık şantiyesine girdim, gerçekten hayretler içinde kaldım. Eminim ki geçmiş dönemde üst yöneticilerden kimse oraya gidip onu görmemiştir. Çünkü o ortamı, işçilerin o durumunu görüp de sırtını dönüp tekrar gelip bu makamlara kimsenin oturacağına ben ihtimal vermiyorum. O nedenle ben gidip görmediklerini temenni ediyorum. Şimdi, her biri bir baba bu işçilerimizin, her biri birinin evladı, her biri birinin kardeşi, amcası, dayısı. Dolayısıyla Beyoğlu’nda yaşayan, her birinin kendi hayatı olan kıymetli işçi arkadaşlarımız. Bu arkadaşlarımız, ben gittiğimde, 30 kişilik bir barakadan dönme yerde maalesef 300 kişi durmaya çalışıyordu. "Sıcağın alnında dışarıdayız," diyordu. "Kışın soğuğunda dışarıdayız," diyordu. Dolayısıyla arkadaşlar, şunu hep gururla söyledim: Beni babam Beyoğlu Belediyesi’nden aldığı emekli maaşıyla büyüttü. Benim babam, Beyoğlu Belediyesi’nin emekli bir işçisiydi, emekçi bir işçisiydi. Beyoğlu Belediyesi bizi büyüttü. İşte bu babalar da bugün evlerinde belki yarının çocuklarını, yarının belediye başkanlarını, yarının savcılarını, hâkimlerini büyütüyorlar. Eğer bir çocuk, babasının iş yerine orada babasının konforlu, rahat çayını kahvesini içebileceği, yemeğini yiyebileceği, sosyalleşebileceği bir alanda olduğunu görürse, inanıyorum ki babasıyla ilgili çok daha güzel düşünceler besler. Ama geçmiş 5 yılda eğer bir çocuk götürseydi belediye işçimiz, emin olun o yanında götürdüğü çocuğun da ömür boyu o travma kalır. Ömür boyu babasının o çalışma şartlarını düşünür, kendinde eksiklik hisseder. Belki benim gibi, “Ben de buraya belediye başkanı olacağım.” derdi.”
“KOLTUKTA DAHA HUZURLU OTURMAYA BAŞLADIM”
Emekçi Evimizde işçi kardeşlerimiz sadece dinlenmiyor, sadece yemek yemiyor. Burada sosyalleşmeleri, kaliteli zaman geçirmeleri için de elimizden gelen imkânları sunduk. Burada masa tenisi oynayabiliyorlar. Şu ilk yapımındaki inşaat aşaması, şu masaj koltuğu da yine başkanlık konutunda bulunan ama bu dönem işçilerin kullanması gerektiğine inandığım, asıl emek verenlerin kullanması gerektiğine inandığım, sokakta ter dökenlerin alması gerektiğine inandığımdan dolayı başkanlık konutundaki masaj koltuğunu alıp işçilerimizin Emekçi Evi’nde onların hizmetine sunduk. Gayet keyifle kullanıyorlar. Ben de gördükçe onlar adına, kendim adına mutlu oluyorum. Emekçi Evimizi açtıktan sonra huzurla ben makam koltuğumda oturmaya başladım kıymetli arkadaşlarım. KENT YAŞAM HABER MERKEZİ