ÖZEL HABER

Kemal Çebi: Tasarrufu israftan yapın

Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, İBB ve İETT’nin düzenlediği törende gazetemizin gündemle ilgili sorularını yanıtladı. Tasarruf Genelgesi, Sokak Hayvanları yasası ve Küçükçekmece’deki spor faaliyetlerindeki başarılara ilişkin sorularımızı yanıtlayan Çebi çarpıcı açıklamalara imza attı.

Abone Ol

İBB'nin Kardeş Şehir Odessa'ya Otobüs Desteği töreninde mikrofonumuza özel açıklamalar yapan Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, hükümetin uzlaşıdan uzak bir şekilde Tasarruf Genelgesi adı altında belediyeleri ve başkanları zora sokmaktan öteye gitmeyen tedbirlerine eleştiriler getirerek, "Belediyeler denetlensin ve kimin israf, kimin hizmet yaptığı ortaya çıksın. Eğer ben şov için para harcamışsam beni bu tedbirler kapsamında cezalandırabilirsiniz. Beni gündüz vakti havai fişek atan adamla bir tutma." dedi.

Çebi ayrıca Sokak Hayvanları Yasası ile ilgili de değerlendirmelerde bulunarak, “Biz Türkiye’nin en modern hayvan rehabilitasyon merkezini inşa ettik. Biz Küçükçekmece’de hayvanları öldürmeden sokak hayvanı sorunun çözüyoruz. Meclis’ten geçen yasa bu haliyle yanlış” açıklamasını yaptı.

Son olarak İstanbul Planlama Ajansı’nın İstanbul ilçeleri üzerinde yaptığı araştırmada “En çok spor yapan ilçe” seçilen Küçükçekmece için belediye yönetimi olarak spora verdikleri önemin meyvelerini topladığına vurgu yaptı ve sporu daha fazla yaygınlaştırmak için çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

“TASARRUF GENELGESİ HİZMETLERİ AKSATIYOR”

Başkan Çebi’nin konuşması şöyle;

“HİZMETİN ÖNÜ KESİLİR”

Tasarruf genelgesi ile ilgili belediyemizin özellikle personel alımı konusunda olumsuz etkilendiğimizi söyleyebilirim. Bir diğeri de tasarruf genelgesinin uzlaşmayla çıkartılması gereken bir genelge olduğudur. Belediye açısından sıkıntı yaratır mı? Yaratır. Hizmet vermemiz açısından yapmamız gereken bir takım şeyler var, onların önünün açılması gerekiyor. Her şeyin önünü kesemezsiniz çünkü o zaman da hizmette eksiklik yapmış oluruz.

“TASARRUF TÜM KAMU KURUMLARINDA VE SÜREKLİ YAPILMALIDIR”

Siyaset uzlaşma işidir. Muhalefetteki belediyelerle de oturup bir masanın etrafında uzmanların çalışarak bunu yapmış olsaydık çok daha iyi olurdu. Tasarruf sadece bir genelgeyle olacak bir iş değildir. Bütün kamu kurumlarının sürekli halde tasarruf etmesi gerekiyor. Dolayısıyla bizler toplumun, milletin vergileriyle oluşturduğumuz bütçeleri kullanıyoruz. Bu bütçelerin doğru ve tasarruf edilerek kullanılması birinci önceliğimizdir.

Tasarruf yapacağız deyip sonra har vurup harman savurmak olmaz. Özellikle devletin bütün kurumlarında, sadece belediyelerde değil, kamu kurumlarının tamamında tasarruf uygulanması gerekiyor. Olumlu tarafları da var ama belediye başkanlarını zorlayacak tarafları da var çünkü hizmetin önü kesiliyor.

“ŞOV YAPAN BELEDİYE BAŞKANIYLA BENİ BİR TUTMA”

Belediyeler denetlensin. Bu belediye ne yapmış, şu kadar para harcamış, şu kadar borçlanmış. SSK'ya, vergiye borçlanmış. Bu borçlanmalar gerçekten imkanlardan dolayı mı yoksa tasarruf etmediği için mi? Ortaya çıksın. Parayı havaya uçurmuş, şov için mi harcamış bunlara bakılması lazım. Tasarruf yaparak hizmet etmişim ama SSK borcumu ödeyememişim. Beni, gündüz saat 12'de havai fişek patlatan belediye ile aynı tutma. Şov yapan belediye başkanıyla beni aynı tutma. Televizyon ekranlarından restleşme ile bu iş olmaz, uzlaşma ile olur. Bunun geçmişte örnekleri var. Belediyelerin hizmet açısından sıkıntıya sokmadan bu borçların ödenmesi, tahsil edilmesi doğrudur. Ama belediyeyi sıkıntıya sokmadan yapılandırma yaparsın, faizini silersin ama bundan sonraki ödemelerinde devam edebilmesi için güncel olan borçlarını da ödeme kaydıyla dersin. Uzlaşma ile olur, yoksa "ben haciz edeceğim" öteki de "et bakalım" derse olmaz. Bunu asla doğru bulmuyorum. Devlet yönetmek uzlaşma işidir.”

“BİZ CANLARI ÖLDÜRMEDEN SORUNU ÇÖZÜYORUZ”

Hayvan haklarıyla ilgili çıkan yasada barınak yapma zorunluluğu getirildi. Kriterler var ama durumumuz nedir? Özellikle İstanbul'da bir sokak köpekleri ile ilgili bir sıkıntı var. İnsanlar şikayet ediyorlar, çocuklar korkuyor, onlar gruplar halinde geziyorlar ve bir sıkıntı doğuyor. Ancak bunun karşılığı, bunları öldürmekle veya ortadan kaldırmakla değildir. Avrupa'da bütün ülkeler bu sorunu çözmüşler. Rehabilitasyon merkezleri kurarak ve kısırlaştırarak çözmüşler.

“EN ÖNEMLİ AYAK KISIRLAŞTIRMADIR”

Bir köpeğin ömrü sokakta yaşıyorsa ortalama 8 yıl. Yerel yönetimler bir program uygulayarak, bunun da en önemli ayağı kısırlaştırmadır. Nüfusuna göre ilçenin yüz ölçümüne göre belirli rakamlar çıkar. İlçemizde 700 tane köpek olması lazım ama 1000-1200 tane var. Üç yıl içerisinde öldürmeden bu sayıyı 700'e, 500'e, 400'e düşürmemiz lazım. Sıkı bir kısırlaştırma yaparak, doğal ölümleriyle beraber sayı otomatikman azalacaktır.

“TÜRKİYE’NİN EN MODERN REHABİLİTASYON MERKEZİNİ KURDUK”

Ben 2019'da göreve geldiğimde ilk iş olarak Türkiye'nin en modern hayvan rehabilitasyon merkezini açtık. 8 dönüm üzerinde, içinde eczanesi, iki ameliyathanesi, röntgen cihazları ve MR gibi donanımları olan bir merkezdir. Bu, hayvanlara olan sevgimizden kaynaklanıyor. Bunlar bizim dostlarımızdır. Bunlarla birlikte yaşamak gibi bir zorunluluğumuz ve gönüllülüğümüz olması lazım. Sadece zorunluluktan olmaz, gönülden yapmak gerekiyor.

“YASA MEVCUT HALİYLE DOĞRU DEĞİL”

Yasanın mevcut haliyle doğru olmadığını düşünüyorum. Yasanın gevşetilmeden, siyaset işin içine girmeden bir uzlaşmayla düzeltilmesi ve bunun takip edilmesinden yanayım. Ancak bu şekilde temel şey olan kısırlaştırma tedbirini alabiliriz.

SPORUN ŞAMPİYONU KÜÇÜKÇEKMECE

“Spor çok önemli. Sporun birçok özelliği var; spor sadece insanların zayıfladığı bir şey değil. Spor yapacağız ve bu insanların hepsi sporcu olacak. Öyle bir durum yok. Önemli olan, sporla insanların sağlıklı yaşayabilmelerini sağlamaktır. Birincisi bu, ama ikincisi de çocuklarımızı bu spor alanlarına, spor kulüplerine, belediyenin spor alanlarına çekerek kötü alışkanlıklar edinmelerinin önüne geçmeye çalışıyoruz. Bu spor alanları kesin çözüm değil ama kısmen bunun önüne geçebiliriz.”

“SPOR SADECE FUTBOL VEYA BASKETBOL DEĞİL”

Sporun neden önemli olduğunu beş yıl önce fark ettim. Önemsiz dediğim birkaç şeyden bir tanesi de spordu. Mesela eğitimi önemsiyorum. Eğitimde, bizim bilgi evlerimizdeki başarı oranı %97'ye çıktı. Sporda da böyle. Bütün spor kulüpleriyle muhatap oluyorum, onların dertleriyle dertleşiyorum ve onlara yeni imkanlar sağlamaya çalışıyorum. Küçükçekmece'de birçok yeni spor sahası açtık. Bu sadece futbolla ilgili değil; bunun basketbolu, voleybolu, Uzakdoğu sporları var. Sporu bir bütün olarak düşündüğümüzde, imkan sağlandığında daha fazla insanı spor alanlarına çekersiniz.

“TESİSLER VE SAHALAR AÇTIK”

“Her yıl yaptığımız birkaç ay ara verdiğimiz bir etkinlikle, daha yaş almış insanları parklara, spor öğretmenleri nezaretinde sabahları davet ediyoruz ve orada sabah sporları yaptırıyoruz. Ya sadece spor salonlarında ve spor kulüplerine vermiş olduğumuz destek değil, ayrıca belediye olarak yeni kapalı spor alanları yapıyoruz. Örneğin, bir okula kapalı spor salonu yapıyoruz, sonra diyoruz ki, burayı belirli günlerde belirli saatlerde de dışarıdan getireceğimiz belediyenin kullanma protokolüne yazıyoruz ve orada insanlara spor yaptırıyoruz. Bu Yahya Kemal'de var, diğer okullarımızın önemli bir kısmında da var.

Açık alan olarak da biliyorsunuz, yaklaşık 10'a yakın yeni saha yaptık. Bazılarını bakım onarım yaptık, bazılarına şartların iyileşmesi için değişiklikler yaptık, yeni spor sahaları ve idman sahaları açtık ki çocuklarımız doğru, iyi, güzel ve sağlıklı ortamlarda spor yapsın diye. Bu, tabii bizi sürekli hale getirdiğimiz zaman anket ölçümlerinde Küçükçekmece'de birinci sıraya taşıyor. Daha çok insanın, %47,7 gibi, yani Küçükçekmece'de yaşayanların yaklaşık %50'sine spor yaptırabiliyoruz. “ Fazıl Anıl Kılıçlı