Yurt dışında Çin’in kontrolünde olan bölgelerde Türklere karşı uygulanan orantısız güçle sindirilme politikası, yurt içinde ise yoğun sığınmacı göçüyle birlikte Türk kültürünün neredeyse azınlık olduğu zamanlardan geçerken Türklüğü hatırlatan çok önemli bir toplantı Maltepe’de organize edildi.

Eğer İstanbul Maltepe Etkinlik Alanı’nda 5-8 Ocak tarihleri arasında yapılan 1. Yörük Türkmen Çepni Kurultayı’nda bulunduysanız, yüksek ihtimalle kendinizi Orta Asya’nın steplerinde hissetmiş olabilirsiniz. Çepni Dernekleri Federasyonu (ÇEPFED) Başkanı Muhammet Arif Recep Genç, yurt içi ve yurt dışında bulunan Türkleri bir araya getiren bu önemli birlikteliğe imza atarken, hem zaten birçok farklı kültür tarafından iyi bilinen Türk kültürü; oyunları, edebiyatı, yöresel lezzetleri ve ürünleriyle bir kez daha sergilendi, ikinci olarak da belki de şu anda yaşanılan en acil sorunların başında gelen Çin’in kontrol altında tuttuğu Türk bölgelerinde devam eden trajedilerin sesine ses olundu.

GENÇ: TÜRK’ÜN ÖZ BE ÖZ OĞUZ BOYUNDAN

Maltepe’de kurultayın resmi açılışında kurulan sahnede konuşan Çepni Dernekleri Federasyonu Muhammet Arif Recep Genç,” Çepni Dernekleri Federasyonu adı altında birlik olmaya karar verdik. Çepniler Sarıkamış’ta zemheriye, Çanakkale’de dört mevsime, Milli Mücadelede ve her cephededirler. Karadeniz’de Çepni, Doğu’da Türkmen, Ege’de Tahtacı, Anadolu’da kimi zaman aşiret kimi zaman Kızılbaş kimi zaman da Alevi dediklerimiz, Türkün öz be öz Oğuz Boyu’ndan güzide insanlardır. Bu çatı altında toplantı ve etkinlikler yaptık. Gerçek bir kaynaşma yaşadık bu aşamadan sonra Yörük ve Türkmen sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya geldik. Böylece büyük bir birliktelik kendiliğinden hayata geçti.” dedi.

Organizasyonun temellerinin nasıl atıldığına değinen Genç, “Çalışmalarımız kısa sürede büyük heyecan yarattı. İstanbul Türk dünya buluşmamıza kardeş Türki Cumhuriyetler de dahil oldu. Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Bosna Hersek’ten gelen ekiplerine öncülük eden başkanlarımıza sonsuz teşekkürler ediyoruz. Türklerin çoğunlukla yaşadığı sıkıntıları her platformda dile getirdik. Çin’in Doğu Türkistan’da uyguladığı baskı, katliam ve tecavüzleri teyit eden programlara destek verdik. “ ifadelerini kullandı.

“ANADOLU’DAKİ DAĞINIKLIĞI TOPLADIK!”

Çepnililerin Anadolu’ya bin yıl önce gelip her yerine dağıldığını ifade eden Genç, “Biz bütün Türk Dünyasını bir araya getirmeyi başardık. Nasıl başardık? Biz bin sene önce Orta Asya’dan buraya, Anadolu’ya geldiğimizde, Anadolu’nun 39 vilayet 825 yerleşim yerine dağıldı Çepniler. Oğuz’un 24 soyundan biri olan Çepni Türklerini aşağı yukarı 10 seneden beri bir araya getirmeye çalıştık. En sonunda Çepni Dernekler Federasyonu adı altında onları birleştirdik. Ondan sonra bizi Yörük Türkmen Federasyonları çağırdı. Dediler ki: Karadeniz’de, böyle bir boşluğumuz var. Bundan sonra biz bütün Türkiye’deki Yörük Türkmen etkinliklerine gidip gelmeye başladık. Yani bir ucu Muğla’da bir ucu Diyarbakır’da bir ucu Ardahan’da bir ucu Edirne’de her yeri dolaştık. Her yere gittik. Acısıyla tatlısıyla, sevinciyle üzüntüsüyle, işte oyunuyla da. Dışarıda bakınız Alevilik anlatılıyor, orada oyun oynanıyor. Burada başka bir şey var. Biz önce bir araya geldik, yani burada onu amaçlamaya çalıştık. Onu amaçladık. O yüzden dedik ki İstanbul’da bir Yörük Türkmen topluluğu yapalım. Aslında çok anlamlı bir şey bu.” dedi.

AFGANİSTAN’DAN GELENLER ZULÜMDEN KAÇAN KARDEŞLERİMİZ”

Afganistan’dan gelenlerin aslında bin yıl önce Anadolu’ya gelen bizlerden farklı olmadığı ifade eden Genç, “Bizim bir abimiz bize dedi ki, ‘başkanım sizden bin sene sonra biz buralara geldik. Siz bin sene önce geldiniz ama bizim de sıkıntılarımız dertlerimiz var. Özellikle Afganistan’da yani Güney Türkmenistan’daki Türklerin sıkıntıları var. Onları oradan Taliban, bu tamamen benim düşüncemdir, orada peştun milliyetçiliği yapıyor. Aslında Taliban dinci gibi devlet gözükse de faşist bir yönetimdir. Burada kardeşlerimizin topraklarından kardeşlerimizi çıkarıyor. Oradan kardeşlerimiz buraya geliyor. Biz de konuyu bilmediğimiz için Afganistan’dan gelenler ‘Afgan’ deyip kestirip atıyoruz. Aslında Anadolu toprağına, bin yıldır oradan buraya geliyoruz. Kimlerle yaptık bu işi? Yörüklerle. Biz bilsek ki oradaki kardeşlerimiz, Türk kardeşlerimiz. Karşı çıkar mıyız? İşte bu dezanformasyonu da engellemiş oluyoruz. Yani o kardeşimin ne çektiğini bilmiyoruz. Gelsinler kendilerini anlatsınlar. Hiç önemli değil çünkü Afganistan’dan gelenler, aslında çoğu orada olan Türkler. Anlatabiliyor muyum?” dedi.

“HİÇBİR ŞEYDEN HABERİMİZ YOK”

Yaşatılan zulümden kimsenin haberinin olmadığını söyleyen Başkan Genç, “Sıkıntımızda bak tam karşıda Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz var. Biz gezerken tozarken tam bu arada bu kardeşlerimiz de hep beraber orada Taliban’ın karşısında. Elli tane genç kızımız şehit edildi. Hiç kimsenin haberi yok. Yine biz toplandık. Kimse gelmedi. Güney Türkistanlı Türklerle beraber toplandık. Üç gün sonra Doğu Türkistan’da 44 tane bizim kendi kardeşimiz vefat etti. Bizim onlardan da haberimiz yok.” dedi.

“DİN, MEZHEP ÖNEMLİ DEĞİL, BİZ TÜRKÜZ”

Türklük kimliğinin ötesine hiçbir şeyin geçemeyeceğini vurgulayan Muhammet Arif Recep Genç, “Bu işte biz böyle toyları aslında sevincimiz ve üzüntümüz ne ise biz bir araya geleceğiz. Bak ilk defa diyorum aslında çok şeyler umut ediyoruz ama şimdi sadece bir araya gelmeyi umut ediyoruz. Biz bir araya geldik, biz bu işi başardık bundan sonrada artık bir arada hareket etmeyi başaracağız. Bak bizim Alevimiz, Sunimiz, Gagavuzumuz… Hazara Türklerimiz, Zaza Türklerimiz, yani Yahudi Türklerimiz ne olursa olsun hep beraberiz, biz Türküz. Herkesin kendi dinine meshebine saygı duyuyoruz. Her şey ayrı olsa da biz Türküz ve biz Türkler din ve mezhep işlerini bir kenara bırakıyoruz.” dedi.

“HERKESE GİTTİK, HERKES BİLİYOR”

Tüm kapıların çalındığını söyleyen Genç, “Nerede mazlum Türk varsa onun yanında olacağız. Onların sıkıntılarını, dertlerini, onların foklorlarını, onların tarihçilerini dinleyeceğiz. Bugün de önemli siyasetçilerimiz geldi. Biz bütün siyasetçilere gittik. Herkes de biliyor gittiğimizi. Gelen geldi, gelmeyenin canı sağ olsun. Herkesi tekrardan bu organizasyonlara bekliyorum. Buraya gelen kardeşlerimiz Anadolu’nun dört bir tarafından gelen, Türk dünyasının dört bir tarafından gelen kardeşlerle birlikte tanışacak ve kaynaşacaklar.” dedi.

"30 YILDIR GÖRÜLMEDİ, ŞİMDİ SAHİP ÇIKANLAR BURADA"

Kültür birliğinin sağlanamamasını on yıllardır görmezlikten gelinmesine bağlayan ÇEPFED Başkanı Genç, “İstanbul’da bir ilk. Biz burada şimdi bazen birkaç aykırı ses de çıktı. Bu İstanbul’u 25-30 senedir yönetenler yapmadı. Şimdi biz burada yapmaya çalışınca aykırı sesler çıktı. Bu çok amatörce. Kardeşimiz oradan geldi, biz oradan geldik. Şöyle oldu böyle oldu, aykırı sesler çıkıyor ama bizim için fark etmez. Bizi öldürüyorlar, bizi yok ediyorlar, bizi dövüyorlar. Toplama kamplarında neler yapıyorlar, tecavüz ediyorlar. Bunlar bizi korkutmaz. Kendi kardeşlerimizin yapması bize eziyet ediyor. Bizim Türk dilinde de ona mankurtluk deniyor. Biz aslında dışarıdaki insandan çekmiyoruz. Bakın siyasetçiler bu işe sahip çıkmıyor. Sahip çıkan siyasetçilerimiz geldi. Öteki siyasetçilerimiz de umarım sesimizi duyar. Hep beraber olumsuzlukları gidermeye çalışacağız. Kardeşim de bu Hazara Türkleri’nin çektiği sıkıntıları anlatsın.” ifadelerine yer verdi.

“BİRKAÇ AY ÖNCE BAŞLAYAN YOLCULUĞUMUZ BÜYÜK HAREKETE DÖNÜŞTÜ”

Afganistan Hazara Türkleri Dernek Başkanı Muhammet Gül kurultayla ilgili duygu ve düşüncelerini anlatarak, “Öncelikle teşekkür ederim. Başkanımız iki üç ay önce tanıştığımızda Kadıköy meydanında bize gelerek destek verdi. Afganistan’da katledilen Hazara Türklerine karşı soykırımı durdurmak için Kadıköy meydanda toplanmıştık. Başkanım geldi bize destek verdi. Ve o gün ‘biz bunu büyük bir şekilde duyurmak istiyoruz.’ diyerek bizi davet etti. Biz de değerli başkanım hayhay neden omasın dedik. Derdimiz Afganistan’da katledilen, 130 yıldan beri sistematik bir şekilde katledilen Hazara Türkleri’nin katliamını, soykırımını durdurmak. Bunu herkese duyurmaya gayret gösteriyoruz. Ve bugün buradayız çok mutluyuz. Burada İran’dan, Azerbaycan’dan, Kırgızistan’dan kardeşlerimle tanıştım. Çin zulmüne hayır demeye gayret gösterirken, diğer tarafında islami gibi görünen fakat peştun milliyetçiliğinden, zulmünden, Taliban’ın zulmünden, kadınların eğitim görememesinden tutun insanların her türlü zulüm görmesine ve katledilmesine kadar hayır demek için buradayız.” diye konuştu. Fidan Uğur-Süleyman Çay-Fazıl Anıl Kılıçlı/KENT YAŞAM

Editör: Haber Merkezi