Beylikdüzü Belediyesi’nin çocuk yoksulluğuna karşı başlattığı Beslenme Saati uygulaması, İstanbul’da yayılıyor.

Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, uygulamanın geldiği noktayı değerlendirdiği Beslenme Saati Projesi 2024-2025 Yeni Dönem Lansmanı’nda anlattı.

Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney de lansmana katıldı. Çalık, çocukların en temel hakkı olan sağlıklı beslenme konusunda yerel yönetimlerin sorumluluğuna dikkat çekerken, Güney de Beyoğlu’ndaki çocuklar için benzer bir adımlar atılmaya başlandığını dile getirdi.

Lansmanda konuşan Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle;

GÜNEY: İYİ İNSANLARIN İZLEDİĞİ YOLU İZLEYİN

Konu, beslenme saati... Konu, çocukların açlığı... Konu, yoksulluk olunca ben de bir siyasetçi olarak değil, bir baba kimliğiyle, bir baba şefkatiyle, bir baba hissiyatıyla hareket ediyorum. Ben de üç kız babasıyım. Allah biliyor, canımızdan çok seviyoruz. Bütün babalar gibi, bütün anneler gibi...

Dolayısıyla öyle bir zamanda yaşıyoruz ki merhametsizliğin, adaletsizliğin kol gezdiği, bunun bedelini ise çocukların ödediği bir dönemden geçiyoruz. Böyle günlerle sınanıyoruz ve bu bedeli maalesef çocuklarımız ödüyor. Sayın Başkanımızın dediği gibi, açlık ve yoksulluk hiçbir çocuğun kaderi olamaz.

Sayın Belediye Başkanımız bunu sadece sözde bırakmamış, hayata geçirmiş, somut bir projeyle Beylikdüzü'nde çözüm üretmiş. Biz de şu şiarla hareket ettik:

Konfüçyüs’ün bir sözü vardır: “İyi insanların izlediği yolu izleyin, kötü insanların kusurlarını kendinizde arayın.”

Kartal Belediyesi’nden soruşturmaya ilişkin basın açıklaması Kartal Belediyesi’nden soruşturmaya ilişkin basın açıklaması

Sayın Başkanımız iyi bir belediye başkanı, iyi bir aile babası, iyi bir insan... Onun izlediği yolu biz de bu projeyle izledik. Çünkü parolamız aynı, bakış açımız aynı, dünya görüşümüz aynı.

O nedenle göreve gelir gelmez, Sayın Başkanımın projesini bildiğim için şu sözü vermiştim: Eğer belediyeyi kazanırsak, Beyoğlu’nda teneffüs zili çaldığında tek bir çocuğumuz dahi arkadaşının beslenmesi var, kendi beslenmesi yok diye sınıftan üzgün ayrılacaksa, o koltuklar bize haram olsun!

Ve geldiğimiz gün, okulun açıldığı ilk gün bu sorunu çözeceğimize söz verdik. Sayın Başkanımızı ziyaret ettik, projesini ve ekip arkadaşlarını tanıdık. Ben de eşimle birlikte geldim, Zehra Ablayla bizi misafir ettiler. Burada gerçekten nasıl titizlikle, hijyenle ve sevgiyle çalışıldığını, kendi evladına beslenme hazırlar gibi özenle bu projeye sahip çıkıldığını gördük.

Ve biz de aynı hissiyatla şu an Beyoğlu’nda bu hizmeti 2096 çocuğumuza sunuyoruz.

Ben huzurlarınızda, Beyoğlu’ndaki 2096 çocuğumuz adına, tüm Beyoğlu halkı adına ve şahsım adına Sayın Başkanımıza teşekkür ediyorum.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'in en önemli felsefesi, kimsesizlerin kimsesi olmaktır. Bizler, bu ülkede yoksulluğu ve açlığı tamamen ortadan kaldırana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.

Tek bir çocuk yatağa aç girmesin diye mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu topraklarda hak, hukuk ve adalet yer bulsun diye hep beraber çalışacağız.

Ben bu duygularla tekrar Sayın Başkanımıza teşekkür ediyorum. Yolumuz uzun, yapacak çok işimiz var. Bugün belediyelerde, yarın ülke genelinde bu projeleri hayata geçireceğimiz günler çok yakındır.

Tabii Beylikdüzü topraklarından konuşunca, İstanbul'umuzun kıymetli Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’na da bir selam yollamak istiyorum.

Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık uzun bir konuşmaya imza atarak şu başlıklar altında mesajlarını verdi;

ÇALIK: ÇOCUĞUN BİR GÜLÜŞÜ, TOPLUMUN UMUDUDUR

Dünya çılgın bir yere doğru doludizgin gitmektedir. Yalanların hakikati bastırdığı zaman dilimlerinin içerisinden geçiyoruz.

"Yoksulluk bir çocuğun kaderi olamaz." diyerek 2021 yılında hayata geçirdiğimiz ve tam 4 yıldır aralıksız sürdürdüğümüz Beslenme Saati projemizin 2024-2025 dönemi lansmanına hepiniz hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.

Unutmayalım ki bir toplum, gücünü çocuklarına verdiği değer ve onların geleceğe güvenle bakmasını sağlayacak, geleceğini güvence altına alacak iradeyle koruyabilir. Beylikdüzü Belediyesi olarak bizler, belediyeciliği kanunlarla tanımlanmış görev ve sorumlulukların ötesinde bir iş olarak gördüğümüzü ifade etmek istiyorum. Toplumun her ferdine sahip çıkmayı, onların temel haklarını korumayı en büyük sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Beslenme Saati Projesi işte bu anlayışın bir ürünüdür.

Çocukların yarınına dokunan bu proje, vicdani bir duruş aynı zamanda. Çünkü bir çocuğun yüzündeki gülümseme, toplumun en büyük umududur. O umudu çoğaltmak da bizlerin, belediye başkanlarının ve yerel yöneticilerin görevidir. Biz bu görevi hem aklımızla hem de kalbimizle yapmaya devam edeceğiz. İlçemizde yaşayan her vatandaşımıza ve her çocuğumuza eşit, onurlu bir yaşam sürmesi için elimizden ne geliyorsa yapmaya hazır olduğumuzu buradan ifade etmek istiyorum.

“AKSAMASINA TAHAMMÜLÜMÜZ OLMAYAN PROJELERİMİZİN BAŞINDA GELİYOR”

Beylikdüzü halkının geleceğe olan güvenini tazeleyecek adımları atmak bizim ana hedefimiz. Değerli konuklar, başkanlık koltuğuna oturduğum ilk gün, "Biz çalıştıkça Beylikdüzü güzelleşecek, Beylikdüzü güzelleştikçe biz daha çok çalışacağız." demiştim. Yol arkadaşlarımla birlikte yağmur, çamur, gece, gündüz demeden, yorulma nedir bilmeden çalışıyoruz. Biz çalıştıkça ilçemiz güzelleşti, ilçemiz güzelleştikçe biz daha çok çalışmaya başladık.

Kısa vadeli çözümler üretmek yerine, uzun vadede kalıcı ve adil projeler geliştirmek için inanılmaz çaba sarf ediyoruz. Kaynaklarımızı en etkin şekilde kullanmaya gayret ediyoruz. Herkesin hayatına dokunacak işler yaptık. Asla pes etmedik, yılgınlığa da teslim olmadık. Şimdi gururla söyleyebilirim ki halkımızın ihtiyaç duyduğu sosyal belediyecilik hizmetlerini bir adım daha öteye taşıyarak sürdürülebilir belediyecilik anlayışıyla hizmet üretiyoruz.

Yaptığımız her projeyle şehre değer kattık. İşte bu projelerin en güzeli ve en anlamlısı da Beslenme Saati Projesi’dir. Az önce kıymetli başkanımın da altını çizdiği gibi, bu proje aslında bir sosyal adalet projesidir. Kıymetli konuklar, arkadaşlarım bilir, Beslenme Saati Projesi’nin bir gün dahi aksamasına tahammülüm olamaz. Yani Beylikdüzü'nde hangi proje aksamaz ve hangi projenin aksamasına tahammül edilmez dediğinizde, Beslenme Saati Projesi'ni söyleyebilirim.

Beylikdüzü'nde filizlenen bu projenin, Türkiye genelinde birçok belediyeye ilham veren bir harekete dönüşmesini de gururla izliyorum. Beylikdüzü'nde her çocuğumuzun yüzündeki gülümsemeyle okula gitmesi bizim birinci önceliğimizdir. Kamu idarelerinde görev yapan sorumluluk sahibi herkesin bunu öncelik haline getirmesi için çaba gösterdik.

Fakat Cumhuriyet Halk Partimizin ve diğer muhalefet partilerinin, mecliste sunduğu "bir öğün ücretsiz okul yemeği" önergesinin, iktidar partisinin milletvekillerinin oylarıyla reddedilmesini üzüntüyle izledik.

Değerli konuklar, Beslenme Saati Projesi'nin fikrinde ve ruhunda siyaset yapmak yoktur. Sadece çocuğun üstün yararı ilkesi gözetilmekte ve kesinlikle siyaset üstü bir proje olarak ele alınmaktadır. Çünkü bir çocuğun yatağa aç girmesinden hiçbir siyasi fikir fayda sağlayamaz. Bir çocuğun mutluluğundan ise tüm ülke, tüm millet fayda sağlar.

“7 MİLYON ÇOCUK YOKSULLUKLA BOĞUŞUYOR”

Bugün burada Beslenme Saati Projemizin yeni dönemini tanıtırken, neden bu projeyi hayata geçirdiğimizden de bahsetmek istiyorum. Evladının beslenme çantasına bir şey koyamayan bir annenin sırtında taşıdığı sorumluluğu bir düşünün. O annenin feryadını duyduk. Bugün Türkiye'de açlık sınırı 22.000 lira mertebesine dayanmış durumda. Gıdaya erişemeyen, çöp konteynerlerinden, pazar artıklarından yemek arayan ailelerimiz var.

2016 yılından beri Türkiye'de yoksul çocuk sayısı sürekli artıyor. 7 milyon çocuk, yanlış duymadınız, 7 milyon çocuk yoksullukla boğuşuyor. Çocuklarımızın %12’si yetersiz besleniyor. Okula aç giden çocuklarımız var. Çeşmeden doldurduğu bir pet şişeyi evladına beslenme diye veren bir annenin omuzlarında taşıdığı sorumluluğu düşünün.

Bu yükü hangi annenin yüreğine sığdırabilirsiniz? Çocuk yoksulluğu ve açlığı akut bir hal almıştır. İstanbul Büyükşehir Belediyemize bağlı İstanbul Planlama Ajansı’nın verilerini çok yakından takip ediyorum.

Kıymetli dostum Buğra Hocamız gerçekten muazzam verileri kamuoyuyla paylaşıyor. Her ay yayınladığı barometre ile aslında İstanbul'un nabzını ölçüyor. 2024 yılını kapatırken İstanbul'un en önemli gündemi yine ekonomi oldu.

İstanbul halkının %39.1’i kıt kanaat geçiniyor. Halkımız yıllardır büyük bir yaşam mücadelesi veriyor. Kasım ayı verilerinde de durumun vahameti net bir şekilde ortaya çıkıyor...

“KOMŞUSU AÇKEN TOK YATAN BİZDEN DEĞİL DİYENLER PORSİYONLARI KÜÇÜLTÜN DİYOR”

İstanbulluların %44,5’i yeterli gıdaya ulaşamadığı için porsiyonlarını küçültmüş durumda. Biliyorsunuz ya, hani o büyük büyük masalar kuranlar var ya… Hatta masalara öyle gıdalar koyuluyor ki, bir insanın sandalyesinden kalkıp uzanması mümkün değil. Ama oraya niye gıda koyuluyor biliyor musunuz? Gözler doysun diye! Gözleri doymayanlar, gözleri doysun diye o büyük masaları kuranlar, vatandaşa gelince "Porsiyonları küçültün" diyorlar.

Dolayısıyla emin olun, %16,3’ü maddi yetersizlikten dolayı bazı günler evde yiyecek bir şey bulamıyor. Bu, İstanbul Planlama Ajansı’nın verisi. %16,3 ne demek? 3 milyona yakın insan demek! Yani Antalya nüfusu demek! Bu kadar insanın aç kaldığı günler oluyor bu kentte. Hani diyorlar ya, "Komşusu açken tok yatan bizden değildir." Felsefesinden geliyoruz diyorlar ya, bugün ülkeyi yönetenler bunu söylüyorlar, değil mi? Her fırsatta! Ama sonra dönüp diyorlar ki: "Porsiyonları da biraz küçültün, ne olur!" Kaç çocuğun okula aç gittiğini, kıymetli gazeteci dostlarım, herhalde İstanbul Planlama Ajansı verilerine bakarak çıkaracaktır. Durumun ne kadar vahim, ne kadar acı olduğunu iyi bilenler var. Emin olun, sınıflarında açlıktan derslere odaklanamayan ve bayılan çocuklara tanıklık eden öğretmenlerimiz var.

RAKAMLARLA KONUŞTU

Bu vahim tabloda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın komik rakamlarla yaptığı Şartlı Eğitim Yardımı… Evet, ben bundan çok bahsettim! Bu komik rakamlardan çok bahsettim! Bugün buraya konuşmaya hazırlanırken "Acaba rakamlar güncellendi mi?" diye Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın internet sayfasına baktım. Geçmişte sorulara verilen yanıtlarda bir çocuğa aylık ne kadar verildiği görülebiliyordu. Şimdi kaldırılmış! Geçen yıl bir ihtiyaç sahibi ailenin çocuğuna aylık 100 TL veriliyordu. 100 TL! Hesabı siz yapacaksınız. Ayda 20 gün olduğunu düşünecek olursanız… Bunu gazetecilerin, o gazeteci onuruna bırakıyorum! Şartlı eğitim yardımını araştırmayı onlara bırakıyorum.

Açlık çekerek büyümüş bir neslin travmaları öyle kolay kolay kaybolmaz! Çocukların yeterli beslenmesini temin etmek, sosyal devletin sorumluluğudur. Ben, her gün sokakta halkımızı dinleyen belediye başkanları görüyorum. Kıymetli başkanım, sosyal medyadan da görüyorum, her gün vatandaşla iç içe, halkın dertleriyle dertleniyor. Sık sık okullara ziyarete gidiyoruz. Bugün bir simit 15-20 TL bandında! 20 TL olarak gördüm de, 15 demek istiyorum. Hani, 20 TL olarak gördüm simidi! Bugün İstanbul’da bir simit 20 TL! Okullarda bir tost ve ayran belki de 100 TL! Bir çocuk her gün sadece bir tost ve bir ayran ile beslense, her ay 2.500-3.000 TL paraya ihtiyacı var. Bu paranın içinde yeterli ve sağlıklı beslenmesini sağlayacak gıda yok! Kırtasiye ihtiyaçları yok! Ulaşım yok! Arkadaşlarıyla sosyalleşmek için gereken para da yok! Yok! Sadece bir tost, bir ayran var!

“İNANIYORUM BESLENME SAATİ İLÇELERE VE İLLERE YAYILACAK”

Değerli konuklar, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız sevgili Ekrem İmamoğlu’nun öncülüğünde, İstanbul’da köklü bir değişim yaşandı. 2019 yılında pek çok sosyal proje hayata geçirildi. Sosyal politikalar alanında çok ciddi atılımlar yapıldı. Tüm bunlar, aynı sosyal adalet anlayışının bir ürünüdür. Biz, bu uğurda mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz! İşte bu yüzden "Beslenme Saati" bizim için alelade bir proje değildir! Hatta projenin ötesinde, sosyal devlet ilkesini hayata geçiren kalıcı bir modeldir! "Beslenme Saati" bizim ahlaki ve vicdani sorumluluğumuzdur! Çocuklarımızın eşit şartlarda büyüdüğü bir düzen için attığımız somut bir adımdır!

2021’den bugüne, 10 mahallemizde yaklaşık 4.500 çocuğumuza toplam 600.000 gıda paketi ulaştırdık. Çantaların üzerinde herhangi bir belediye logosu ya da belediye başkanı adı yazmaz! Çünkü burada tek amacımız var: Çocukların hayatındaki bir eksikliği kapatmak! Bundan başka hiçbir amacımız yok! Çocuklarımız, bu desteği kendilerine bahşedilen bir yardım olarak değil, hak ettikleri temel insani bir hak olarak görmeliler!

Bu vesileyle, Beylikdüzü’nde başlatmış olduğumuz "Beslenme Saati" uygulamasını kendi ilçesinde yapan belediye başkanlarımıza yürekten teşekkür ediyorum! Beyoğlu Belediye Başkanım, kıymetli dostum İnan Başkan’a; Ataşehir Belediye Başkanımız Sayın Onursal Adıgüzel’e; Çatalca Belediye Başkanımız Sayın Erhan Güzel’e; Tuzla Belediye Başkanımız Sayın Eren Ali Bingöl’e; Beşiktaş Belediye Başkanımız, kıymetli kardeşim, dostum Akif Gür’e teşekkür ediyorum.

İnancım odur ki, bu projeyi uygulayan ilçelerin ve illerin sayısı artacaktır. Ama esas arzum, beslenme çantası verebileceğimiz ihtiyaç sahibi aile sayısının mümkün olduğunca azalmasıdır! Her ailenin kendi evladına yetebilecek ekonomik düzene kavuşmasını istiyoruz!

Beslenme Saati Projesi ile amacımız, çocuklarımızın hayatına dokunmak! Onları açlık döngüsünden çıkararak sadece öğrenmeye odaklanmalarını sağlamak! Yeni dönemde, iyi beslenme konusunda çalışmalarıyla tanınan fonksiyonel beslenme ve bütünsel sağlık uzmanı Aslan Kaya’nın rehberliğinden faydalandık. Kendisine, çocuklarımızın beslenme çantalarını hem fiziksel hem de gelişimlerini destekleyecek şekilde hazırlamasına katkı sağladığı için yürekten teşekkür ediyorum!

Açlık duygusunun bir çocuğun hayatını şekillendirmesine asla müsaade etmeyeceğiz! Hiçbir çocuğun yoksullukla büyümediği, kendini yalnız ve terk edilmiş hissetmediği bir düzeni tesis etmek en büyük idealimizdir!

“BESLENME SAATİ BAŞLANGIÇ; HİÇBİR ÇOCUK AÇ KALMAYACAK”

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e göre, memleketimizi aydınlıkla donatacak olan çocuklarımızdır! Her adımda, Atatürk’ün bu millet için yaptıklarından ilham aldığımızı buradan ifade etmek istiyorum!

Bugün, yeni dönemde sizlerle paylaştığım "Beslenme Saati" bir başlangıçtır! Bu topraklarda hiçbir çocuğun açlıkla mücadele etmediği bir düzeni inşa etme yolunda emin adımlarla ilerliyoruz!

Hep söylüyorum, tekrar söyleyeceğim! Esas olan, partisi, kökeni, dünya görüşü ne olursa olsun, yönetim erkini elinde tutan her yöneticinin sosyal devlet anlayışıyla hareket etmesi gerekir!