Silivri TOKİ Cumhuriyet Anadolu Lisesi’nde 7 Ekim Pazartesi günü yapılan etkinlikte, Milliyetçi Hareket Partisi’nin yapılanması olan Ülkü Ocakları’nın İstanbul ve Silivri temsilciliklerinden görevli kişiler öğrencileri ziyarete geldi. Etkinlikte öğrenciler okul bahçesine iki sıra halinde dizilerek bozkurt selamı verdiler. Ülkü Ocakları temsilcileri okulun içine ve hatta sınıflara da girerek öğrencilere çeşitli broşür ile dergiler dağıttılar.
Yaşanan bu görüntülerin ardından Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) İstanbul 3 No’lu Şubesi bir basın açıklaması düzenledi. Başkan Oğuz Akkaş’ın okuduğu basın bildirisinde eğitime yapılan bu siyasi müdahalelerin eğitim kalitesini düşürdüğü ve öğrenciler arasında bir kutuplaşmaya zemin hazırlayacağı görüşü dile getirildi. Akkaş aynı zamanda söz konusu okul müdürünün görevden alınması için çağrı yaptı.
Basın açıklaması şöyle;
Silivri halkına seslenmek istiyoruz. Vakıf ve dernek adı altında siyasi partilerin uzantıları okullara sızıyor, derslere bile giriyor. İstanbul Ülkü Ocakları, Silivri Ülkü Ocakları tarafından TOKİ Cumhuriyet Anadolu Lisesi’ne etkinlik adı altında bir ziyaret yapılmıştır. Bazı öğrenciler okul giriş kapısına dizilip ülkücü selamıyla karşılama töreninde kullanılmıştır. Heyet ders ortasında sınıflara bile girmiş, okul müdürü tarafından bir müdahale edilmemiştir.
“BAKAN TEKİN’İN AÇIKLAMASI HAVADA KALDI”
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in “okullar ilim irfan öğretmemiz, fikri hür vicdanı hür nesiller yetiştirmemiz gereken yerlerdir” açıklamasına rağmen söz konusu okulun müdürü nasıl böyle bir etkinliğe izin verebiliyor? İktidara yakınsanız eğitim kurumlarına istediğinizi yapabilir misin? Bir sendika okulda öğretmenlerle öğrencilerle görüşmek istese izin çıkar mı? Çıkmaz. Çıkmamalıdır da. Demek ki burada partizanlık var. İktidara yakınsanız girebilirsiniz, değilseniz giremezsiniz. Bu okul yönetimleri tarafından görmezden geliniyor.
Toplumsal ayrışmanın zirve yaptığı noktada bu ziyarete yetkililerden hangisinin izni vardır? Ziyaret için herhangi bir izin alınmış mıdır?
“ÖĞRENCİLER ARASINDAKİ KUTUPLAŞMAYA ZEMİN HAZIRLIYOR”
Siyasi ziyaret hem etik hem de yasal açıdan ciddi bir sorun teşkil ediyor. Kamuya ait kurumların siyasi propaganda için kullanılması kaliteli bir eğitimi engeller. Öğrencilerin politik tercihlerini de etkiler bu tür etkinlikler ve demokratik bir toplum yaratma çabamız da hayal olarak kalır. Bu bağlamda eğitim kurumlarının siyaset dışı kalmasını sağlamak, toplumsal barış ve demokrasi adına çok önemlidir. Bir siyasi partinin gençlik yapılanması okullarda propaganda yapması öğrenciler arasındaki kutuplaşmayı derinleştirir. Bu tür bir uygulama devletin laik ve demokratik yapısına da zarar verir. Eğitimde tarafsızlık her koşulda korunmalıdır. 1980 öncesinde okullarda yaşanan manzaralar Silivri’de ortaya çıkmıştır.
“OKUL MÜDÜRÜ GÖREVDEN ALINMALI”
Gençlerimizi eleştirel, özgür düşünceyle yetiştirmemiz gerekirken eğitime ideoloji katmak genç beyinlerimize yapılacak en büyük kötülüktür. Eğitim politik düşüncelerin savaş alanı olmamalıdır. Herkes kendi fikrini söyleyebilmeli ve bu farklılıklarla zengin bir kültürel yapı oluşturmamız gerekir.
Eğitime verilen bu zararlara karşı birlik olarak tepki gösterilmesi için çağrı yapıyoruz. Bunu asla kabul etmiyoruz. Okullarımız tarafsız kurumlar olup sadece eğitimi savunan yerler olmalıdır.
Çağrılarımız; bu sorumsuzca davranan okul müdürünün derhal görevden alınması, eğitim kurumlarının dernek ve vakıflarla ilişiği kesilmeli, sözleşmeleri feshedilmelidir. Siyasi ve dini yapıların eli eğitimden derhal çekilmelidir. Tayfun Ercan