İstanbul’da olası bir deprem senaryosunda milyonlarca vatandaşın güvenli bölgelere ulaşması her geçen gün daha da zorlaşıyor. İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) verilerine göre, İstanbul'daki 133 alışveriş merkezinin 95’i, geçmişte deprem toplanma alanı olarak belirlenen bölgeler üzerine inşa edilmiş durumda.

Halk TV’de paylaşılan grafik, bu durumun ne kadar vahim bir tabloya işaret ettiğini gözler önüne seriyor. Depremde toplanma alanı olarak kullanılabilecek geniş park ve açık alanlar, son 30 yılda birer birer ticari projelere dönüştürülmüş durumda.

Örnekler çarpıcı:

  • Akmerkez, Cumhuriyet Parkı'nın yerine yapıldı.
  • Cevahir AVM, bir otobüs garajının yerine inşa edildi.
  • Zorlu Center, eski Karayolları arazisine kuruldu.
  • Torun Center, bir zamanlar Ali Sami Yen Stadyumu’nun bulunduğu yere yapıldı.

Yapılan listeye göre, Kanyon AVM İETT garajının, City's Nişantaşı eski itfaiye meydanının, Akasya AVM ise bir fabrika arazisinin yerini almış durumda. Bu alanların ortak özelliği, daha önce ya boş ya da kamuya açık alanlar olması ve acil durumlarda toplanma noktası olarak değerlendirilebilecek nitelikler taşımasıydı.

“TOPLANACAK YERİMİZ YOK”

Şehir plancıları ve afet uzmanları yıllardır bu konuda uyarılarını yineliyor: İstanbul’un hızla artan yapılaşması, kentin afetlere karşı direncini düşürüyor. Olası bir büyük depremde halkın açık ve güvenli toplanma alanlarına ulaşamaması, ciddi insani krizlere yol açabilir.

“BETONLAŞMA CAN GÜVENLİĞİNİN ÖNÜNE GEÇTİ”

Sosyal medyada ve kamuoyunda artan tepkilerde, vatandaşlar “İstanbul'da artık nefes alacak alan kalmadı” diyerek yöneticilerin geçmişteki imar kararlarını sorguluyor. Özellikle 1999 Marmara Depremi sonrası alınması gereken derslerin rafa kaldırıldığı görüşü hâkim.

NE YAPILMALI?

Uzmanlara göre İstanbul’un yeniden bir afet master planına ihtiyacı var. Bu plan dahilinde:

İstanbullular Dikkat! Bu Hafta Sonu Hava Tersine Dönecek İstanbullular Dikkat! Bu Hafta Sonu Hava Tersine Dönecek
  • Mevcut AVM’lerin bazıları kısmen dönüştürülmeli.
  • Yeni yapılaşmalarda toplanma alanları şart koşulmalı.
  • Mahalle bazlı açık alanlar acilen belirlenip donatılmalı.

DEPREM GERÇEĞİ UNUTULMAMALI

6 Şubat depremlerinde yaşanan acı deneyim, toplanma alanlarının önemini bir kez daha hatırlattı. İstanbul gibi büyük metropollerde bu alanların korunması sadece bir şehircilik meselesi değil, aynı zamanda bir yaşam hakkı meselesi.