CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’in katılımıyla, CHP İstanbul Sosyal Politikalar ve Kent Yoksulluğu Komisyonu tarafından düzenlenen 24. Kent Yoksulluğu “Emek” Buluşması İstanbul Fatih’teki Ali Emiri Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdi. Buluşmaya CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, CHP İstanbul İl Sekreteri Soner Özimer, CHP Fatih İlçe Başkanı Yavuz Nazlıgül, DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, sendika ve dernek başkanları ve vatandaşlarda katılım sağladı Buluşmada halkı yoksullaştıran politikalara karşı mücadeleye dikkat çekildi, emeğin hakkının korunmasına vurgu yapıldı.
“EMEĞİN ONURUNU KORUYACAĞIZ”
CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Sinan Karaca Öztürk’ün selamlama konuşması ile başlayan toplantıda daha sonra Birleşik Kamu İş Sendikası İstanbul İl Başkanı Alkoç Turan Başgönül söz alan isim oldu. TÜİK rakamlarına dikkat çeken Başgönül, “Siyasi iktidarın pembe tablocusu Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı yüzde 44, 38’lik yıllık enflasyon rakamı ne market raflarında ne de pazar tezgâhlarında gerçeklerle asla örtüşmemektedir. Bizleri sefalet içinde yaşamaya mahkûm etmeye çalışanlara karşı susmayacak ve emeğimizin onurunu korumak için hep birlikte mücadele edeceğiz” dedi.
“KRİZDEN ÇIKIŞ BAŞKA BAHARA”
Hükûmet tarafından ekonomik krizden çıkışların hep ertelendiğine dikkat çeken KESK Kamu İşçiler Sendikası Basın Sözcüsü Barış Uluocak, “Ekonomik krizden çıkış söylemleri başka mevsimlere erteleniyor. Bizler bir önceki günden daha yoksul bir güne uyanıyoruz. Bunun en büyük sebebi hükûmetin bizleri yoksullaştıran politikalarının devam etmesidir. TÜİK vasıtası ile enflasyon arttırılmaya devam ediyor. Devlet yüzde 45 zam yaparken TÜİK rakamlarında dahi reva görmemiştir. Bizler bu yapılanlara isyan ettik” diye konuştu.
“5 BİN GÜN PRİM SÖZÜ TUTULMADI”
Emekli olamayanların EYT’nin eksik çıkarılması ile zor günler yaşadıklarını belirten EYT ve Emekliler Federasyonu Başkanı Arzu Lastikçi, “5 bin prim günü için bakan söz verdi. Ama insanlar emekli olma umuduyla yakınlarına kredi çektirerek borçlu ve işsiz ortada bırakıldı. 5 bin prim ve kısmi emeklilik hakkını söke söke alacağız. Bizler açlıkla boğuşan, enflasyon karşısında ezilen va ayakta kalmak için mücadele eden emeklileriz. Emekliler son 20 yılda alım gücü yaşadı. Emeklilik koşulları zorlaştırıldı” dedi.
“EMEĞİN SESİ İÇİN BURADAYIZ”
Emekli olamayanların sıkıntılarına değinen Emeklilikte Adalet Dermeği Başkanı Mihriban Uğurlu, “Bugün burada emeğin sesini daha gür çıkarmak için bir araya geldik. Emek verdik ama karşılığını alamadık. Bizler 1 gün için yıllarca beklemeye bırakılmış, haksızlığa uğramış bir nesiliz. Bugün burada sadece kendi haklarımız için değil. Emeğin değerinin karşılık bulması için buradayız. Devlet çalışanın hakkını korumak için vardır. Ama insanlar en temel haklarını bile alamıyor” diye konuştu.
ŞEHİT VE GAZİ AİLELERİNİN YANINDAYIZ
Şehit ve gazi ailelerinin de ekonomik sıkıntılar yaşadığına değinen ve onların yanında olaya devam edeceklerinin altını çizen Şehit ve İBB Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı Şehit ve Gazi Yakınları Müdür Yardımcısı Tuğba Eroğlu, “İstanbul’da 10 bin kadar şehit ve gazi ailemiz var. Bu süreçte onları dinledik. Onları nasıl topluma kazandırabiliriz dedik. Birçok ilde ailelerimizin ve çocuklarımızın yanında olduk. Babaları onların yanlarında değil ama biz onların yanındayız Onlara hizmet etmek en büyük onurumuzdur. Gazilerimizin sağlığı için de çalışıyoruz” dedi.
ARZU ÇERKEZOĞLU: YOKSULLUKTA EŞİTLENDİK
Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik bölüşüm sorununun yaşandığını dile getiren DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Yoksulluk işsizlikle ya da hiçbir geçim olanağı olmakla ilişkili bir durum. İktidarın hepimizi yoksullukta, asgaride eşitleyen politikaların sonucunda bu tabloyu yaşıyoruz. Biz olağanüstü kaynakları olan bir ülkeyiz. Yoksulluk, hayat pahalılığı gibi olayları konuşmamamız gerek bir ülkeyiz. Ama biz maalesef ülkeyi yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı politikalarının onların tercihlerinin sonucu olarak bugün Cumhuriyet tarihinin en büyük bölüşüm sorununu yaşıyoruz. Emekçilerin sendikalaşmasını önündeki engelleri kaldıracak bir iktidara ihtiyaç var. Bugünkü iktidar seçim kaybettikçe demokrasiden arta kalan ne varsa yok ederek gücünü korumaya çalışıyor” diye konuştu.
ÇELİK: “KENT YOKSULLUĞU ÖNEMLİ BİR SORUN”
Buluşma organizasyonunda emeği geçenlere teşekkür ederek konuşmasına başlayan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, ”Bir yıllık zaman dilimi içerisinde çok önemli olaylar çıktı karşımıza. Ama İstanbul’un en önemli sorunlarından bir tanesini hiç ihmal etmedik. Kent yoksulluğu buluşmalarımızın 24.’sünü gerçekleştiriyoruz. Bugün yaşadığımız meselelerin kökenleri 1980’ler sonrası dünyada ve Türkiye’de inşa edilen neoliberal politikalara dayanıyor. 19802den itibaren neoliberal politikalar zengini daha zengin yoksulu daha yoksul yaptı. Bu politikaları hayata geçirenler bu politikalar dünyaya barış ve zenginlik getirecek dediler ama sosyal yıkımla karşı karşıya kaldık. Türkiye’de ise o siyasetçilerin devamı olduğunu söyleyen anlayış 22 yıldır Türkiye’yi yönetiyor. 22 yılın sonunda rant ekonomisi ile muhtaçlaştırma politikası ile yöneten siyasi iktidar Türkiye’de orta direği zayıflatan zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir süreci ortaya çıkartmış durumda. Kur korumalı mevduatla enflasyon sorununu çözeceğiz dediler. Günün sonunda kur korumalı mevduatla fakir daha da zayıfladı” dedi.
“BİZ HALKTAN YANA POLİTİKA UYGULAYACAĞIZ”
Özgür Çelik konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Gelir adaletsizliği bakımından İPA verilerine göre Avrupa’nın en kötü durumdaki ülkesiyiz. En zengin yüzde 5’lik kesim her yüz liranın 24 lirasını alıyor. Her 100 liranın 24 lirası Türkiye’nin zengin kesiminin cebine gidiyor. Her 5 kişiden biri evinin ısınma ihtiyacını karşılayamıyor. Her üç vatandaştan biri iki günde bir sofrasına et koyamıyor. Gıda enflasyonunda Avrupa’da zirvede dünyada 4. Sıradayız. İktidar sadece yoksullaştırmakta kalmadı. Denetimsizliğin sonucunda insanlarımız canların yitirdi. Deprem, yangın, bebek çeteleri, katliamlar… işte bunun adı güvenlik krizidir. Hükûmet bu görevi yerine getiremez durumdadır. Adalet, sadece mahkeme koridorlarında ibaret değil. Vatandaş eğitimde, sağlıkta da adaletli yaşayabilmeli. Toplumun her kesimini bastırmaya çalışan bir siyasi iktidarla karşı karşıyayız. Bunun karşısında hep beraber mücadele etmeliyiz. CHP iktidarında daha çok çözümler üzerine konuşmamız gerekir. Toplum CHP’den çözüm bekliyor. Vatandaş zaten mutfaktaki yangını yaşıyor. Biz ilk önce şunu söylüyoruz. Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır. Onlar halkı kent yoksulluğuna sürüklüyor. Biz o vatandaşın yanında oluyoruz. Kent Lokantası, Anne Kart, sosyal desteklerle, öğrenci yurtları, burslar, askıda faturayla, emekli evleri ile onların yoksullaştırdığı vatandaşlarımızın yanında oluyoruz. Bugün bir seçim olsa CHP’li belediye başkanlarının hepsi oyunu arttırmış durumda. Biz halkçı bir politika uygulayacağız ve üreten bir Türkiye’yi harekete geçireceğiz. Kamucu eğitim ve sağlık sistemine geçilecek. Her şeyin piyasaya teslim edildiği bir ortamda devletin müdahalesi halktan yana uygulanacak. Biz sandık gelene kadar erken seçim diyeceğiz”
KENT YAŞAM GAZETESİ HABER MERKEZİ