Küçükçekmece Kızılay Şubesi, üniversiteli gençlerle bir araya geldiği Öğrenci Sofrası etkinliğinde, gönüllülük ve dayanışma ruhunu bir kez daha yaşattı. Küçükçekmece’de bulunan Sabahattin Zaim Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen akşam yemeğinde, öğrenciler hem sıcak bir yemek yedi hem de birlik ve beraberliğin önemine dair anlamlı bir sohbet gerçekleştirdi.
Programda konuşan Küçükçekmece Kızılay Şube Başkanı Avukat Mehmet Fatih Kerimoğlu, gençlerle birlikte çıktıkları bu gönüllülük yolculuğunun değerine dikkat çekerek, yardımlaşmanın ve güzel hikâyeler biriktirmenin önemini vurguladı. Kerimoğlu, üç ay önce başlayan bu hareketin, dayanışmanın en güzel örneklerini ortaya koyduğunu belirtti.
Kerimoğlu gençlere hitap ettiği konuşmasında şunları söyledi;
“GÖKYÜZÜNE GÜZEL HİKAYELER BIRAKALIM”
Aslında bu yolculuğa beraber çıktığımız, beraber bu güzel yolu yürüdüğümüz, Küçükçekmece’mize de hizmet ettiğimiz kıymetli genç kardeşlerim, Küçükçekmece Kızılay Şubemizin öğrenci sofrasına hepiniz hoş geldiniz, şeref verdiniz.
Evet, Sayın Valim, Sayın Rektörüm, kıymetli misafirlerimiz… Üç ay evvel başlayan Kızılay yolculuğumuz sizlerle birlikte devam ediyor. Hatırlarsanız, ilk günümüzde demiştik ki: “Hayat bir filmden ibaret. Eğer bu filmdeki rollerimizi, cüz’i ve küllî irade ayrımındaki kadar güzel oynayabilir ve rollerimizi hayatımızın sonuna kadar iyi hikâyelerle sürdürebilirsek; inşallah önce Yaratıcımıza, sonra dostumuza, eşimize, ahbabımıza ve en önemlisi de şu güzel gökyüzüne güzel hikâyeler bırakarak neticelendirmiş oluruz.” demiştik.
“HER ÇAĞRIYA CEVAP VERİRKEN BİRLİKTE OLDUK”
Ve o günden itibaren, Sayın Valim, çok güzel hikâyeler yazıldı. Bu hikâyelerin tamamı, şu salonda gördüğünüz genç kardeşlerimizle birlikte yazıldı. Çünkü biz, göreve başladığımız günden itibaren; bazen bir kütüphanenin önünde, akşam vaktinde bir kase çorba dağıtırken, bazen sabah erken saatlerde bir metrobüs durağında işçi kardeşlerimize bir bardak çay ikram ederken, bazen de “Şu anda kana ihtiyacım var, hemen ulaştırabilir miyiz?” diye bir telefon geldiğinde, o çağrıya cevap verirken, hep birlikteydik.
Bazen, “Kimse yok mu? Kapımı çalıp şu ihtiyacımı getirecek biri olur mu?” diyen bir büyüğümüzün sesine koşarken… Ve belki de en önemlisi; birlik, beraberlik, sevgi, kaynaşma ve dayanışma içerisinde olduk.
Bugün burada buluşmamızın en güzel tarafı da işte bu: Biz sadece yardımlaşmayı değil, birlikte yaşamayı, birlikte üretmeyi, birlikte büyümeyi de öğrendik. Çünkü biliyoruz ki bu şehrin geleceği siz genç kardeşlerimizin ellerinde. Ve bu şehirde ne zaman bir ihtiyaç doğsa, ne zaman bir yürek bir başka yüreğe ulaşmak istese, işte o köprü yine bizler olacağız.
“MUHABBETİMİZ İHTİYAÇ SAHİPLERİNİN EVLERİNE ULAŞSIN”
Önümüzde çok daha güzel projeler, çok daha anlamlı çalışmalar var. Bu sofrada başlayan muhabbetin, sokağa, meydanlara, ihtiyaç sahiplerinin evlerine taşmasını diliyorum. Birlikte nice güzel hikâyelere imza atmak dileğiyle… Hepinize katıldığınız için teşekkür ediyorum, iyi ki varsınız.