Gut, eklemlerde biriken ürik asit kristallerinin, eklemlerde iltihaplanma oluşturmasıyla karakterize olan romatizmal bir hastalıktır.

Vücudumuzdaki atık maddeler (özellikle proteinler), ürik aside dönüştürülerek vücuttan atılır. Kandaki ürik asit seviyesi çok fazlaysa, yani üretimi çok fazla ya da atılımı çok az ise bu ürik asit; doku aralıklarından sızarak eklemlerde ya da kaslarda ürik asit kristalleri şeklinde birikebilir. Bu biriken kristaller eklemde iltihaplanma oluşturarak, Gut hastalığına yol açarlar. Bu fazla olan ürik asit eğer böbreklerde birikirse, o zaman da böbrek taşlarına neden olurlar.

Gut hastalığının daha çok erkeklerde görülmekle birlikte kadınlarda da özellikle menopoz sonrası daha çok rastlandığını kaydeden Therapy Sport Center Fizik Tedavi Merkezinden Uzman Fizyoterapist Leyla Altıntaş, hastalığın belirtilerine dair şunları söyledi:

“Hastalığın belirtileri arasında ağrı, şişlik, kızarıklık, ısı artışı ve hareket kabiliyetinde azalma vardır. Özellikle, gece sabaha doğru başlayan şiddetli ağrı, hastayı uykusundan uyandıracak derecededir. Ağrılı olan eklemde hassasiyet çok fazladır ve sadece o bölgeye parmak ucuyla dokunma bile ciddi ağrı oluşturur. Gut hastalığında sıklıkla ayak baş parmak eklemi tutulumu görülürken, bilek, diz, dirsek, el parmak eklemleri tutulumuna da rastlanmaktadır.” dedi.

Erdoğan Mardin'de konuştu; 'CHP Kürt düşmanıdır' Erdoğan Mardin'de konuştu; 'CHP Kürt düşmanıdır'

NEDENLERİ NELERDİR?

Gut hastalığının nedenleri hakkında bilgiler veren Uzman Fizyoterapist Leyla Altıntaş, şunları anlattı:

“Hastalığın en yaygın nedenleri arasında aşırı et tüketimi ve alkol tüketimi (özellikle mayalı içecekler) vardır. Fakat bunların yanı sıra, genetik faktörler, geçirilen sistemik hastalıklar, cerrahi operasyonlar, metabolik hastalıklar, kullanılan bazı ilaçlar, ekleme alınan travmalar, aşırı kilolu olmak da risk faktörleri arasında sayılabilir. Gut Hastalığı tanısı çok kolay konulabilen bir hastalık değildir, diğer eklem artritleriyle karıştırılabilir. Detaylı muayene ve anamnez alınması önemlidir. Ayırıcı tanı için bazı kan tahlilleri, eklem ve kas ultrasonografisi ve MR gibi yöntemlere başvurulabilir. Tam teşhis konulabilmesi için etkilenen eklemden sinovyal sıvı alınır ve bunun mikroskobik incelemesi yapılarak içerisindeki ürik asit kristalleri araştırılır. Gut hastalığı akut ataklarla seyredebildiği gibi bu atakların arasındaki süre azalır ve hastalık tedavi edilmezse eklemlerde kalıcı hasarların oluştuğu kronik evreye geçiş olabilir. Eklemlerin etrafında kalıcı şişlikler (Tofüs) oluşabilir. Bu gibi durumlar, kişinin hem sürekli olarak ağrı çekmesine, hem de günlük yaşamda yaşam kalitesinin düşmesine yol açabilmektedir.” diye konuştu.  

NASIL TEDAVİ OLUR?

Gut hastalığının tedavisinde öncelikli olarak hastanın beslenmesinin büyük önem taşıdığının altını çizen Uzman Fizyoterapist Leyla Altıntaş, konuşmasına şöyle devam etti:

“Günlük tüketilen protein seviyesi mutlaka kontrol altında olmalı, alkollü ve mayalı içeceklerden uzak durulmalıdır. Bu konuda diyetisyen desteği çok önemlidir. Akut alevlenme dönemlerinde mutlaka etkilenen eklem istirahate alınmalı ve gerekli antienflamatuar tedavi düzenlenmelidir. Kandaki yüksek olan ürik asit seviyesini düşüren ilaçlar, romatoloji uzmanları tarafından hastaya reçete edilir. Bu ilaçların da düzenli bir şekilde kullanımı önemlidir. Bol su tüketimi, bu hastalıkta önemli rol oynamaktadır. Akut atakların geçtiği süreçte, hafif egzersizlerle kişiler yaşam kalitesini artırmaya çalışmalıdır. Akut dönemde fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamalarından elektroterapi ve soğuk uygulamaları ile ağrı ve ödem kontrol altına alınabilmekte ve oluşan şişliklerin ve hareket kısıtlılıklarının kalıcı olması önlenebilmektedir. Akut dönem geçtikten sonra ise, önce basit egzersizlerle daha sonrasında kademeli artan egzersizlerle eklem hareket kabiliyeti ve kas gücü arttırılabilir. Her zaman olduğu gibi yaralanma olduktan sonra tedavi etmekle uğraşmak yerine, sağlıklı olduğumuz dönemde koruma yöntemlerine başvurursak, yaşam kalitemizi bozmadan hayatımıza devam edebiliriz. Doğru beslenme ve doğru egzersiz programı yaşam kalitemizi arttıracaktır.” şeklinde konuştu.

Editör: Editör Yazar