Geçtiğimiz günlerde Küçükçekmece Kanarya Mahallesi'ndeki bir hadise kamuoyunun gündemine düşmüştü. Bir polis memuru, hakkında yakalama kararı bulunan F. A. adlı şahsı gözaltına almak isterken, şahıs direnerek kaçmaya kalkışmıştı. Bunun üzerine polis memuru tabancası ile şahsı ayağından vurmuştu. Bu olayın ardından basında polis memurunun hadise nedeniyle gözaltına alındığı haberleri yer aldı.
RUTİN BİR İŞLEM
Bu haberlerin ardından Zafer Partisi'nden polise destek olacak bir açıklama geldi. Zafer Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi ve İç İşleri İzleme Komisyonu Başkanı, Emekli Emniyet Müdürü Nihat Kubuş, bu haberlerin polis camiasını inciteceğini belirterek tepki gösterdi. Kubuş ilgili polis memurunu takdir ettiğini ifade ettiği açıklamasında, polise açılan soruşturmanın mevzuat gereği rutin bir işlem olduğunu, silah kullanma yetkisinin doğru bir şekilde kullanılıp kullanılmadığının tespiti için yürütülmesi gereken bir işlem olduğunu belirtti.
POLİS CAMİASINI ÜZER
Kubuş, yanlış ve bilinçsiz ifadelerin polis camiasını üzeceğini kamuoyunun doğru bilgilenmesi gerektiğini ifade ederek polisin eyleminin yasada karşılığı olduğunu söyledi.
SAVCILIK SORUŞTURMASI
Olayın ardından Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığı bildirildi.
POLİSİN MÜDAHALESİNİN YASADA KARŞILIĞI VAR
Kubuş polisin eyleminin yasal olduğunu ifade ederek Sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nu hatırlattı.
Söz konusu yasada şu ifadeler yer alıyor;
14.07.1934 tarihinde yürürlüğe giren (Değişik: 2/6/2007-5681/4 md.) 2559 Sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun 16 maddesinde;
“Polis, görevini yaparken direnişle karşılaşması halinde, bu direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde zor kullanmaya yetkilidir.
Zor kullanma yetkisi kapsamında, direnmenin mahiyetine ve derecesine göre ve direnenleri etkisiz hale getirecek şekilde kademeli olarak artan nispette bedenî kuvvet, maddî güç ve kanunî şartları gerçekleştiğinde silah kullanılabilir.
İkinci fıkrada yer alan;
Zor kullanmadan önce, ilgililere direnmeye devam etmeleri halinde doğrudan doğruya zor kullanılacağı ihtarı yapılır. Ancak, direnmenin mahiyeti ve derecesi göz önünde bulundurularak, ihtar yapılmadan da zor kullanılabilir.
Polis, zor kullanma yetkisi kapsamında direnmeyi etkisiz kılmak amacıyla kullanacağı araç ve gereç ile kullanacağı zorun derecesini kendisi takdir ve tayin eder.
Polis, kendisine veya başkasına yönelik bir saldırı karşısında, zor kullanmaya ilişkin koşullara bağlı kalmaksızın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun meşru savunmaya ilişkin hükümleri çerçevesinde savunmada bulunur.
Polis;
a) Meşru savunma hakkının kullanılması kapsamında,
c) Hakkında tutuklama, gözaltına alma, zorla getirme kararı veya yakalama emri verilmiş olan kişilerin ya da suçüstü halinde şüphelinin yakalanmasını sağlamak amacıyla ve sağlayacak ölçüde, silah kullanmaya yetkilidir.
Polis, direnişi kırmak ya da yakalamak amacıyla zor veya silah kullanma yetkisini kullanırken, kendisine karşı silahla saldırıya teşebbüs edilmesi halinde, silahla saldırıya teşebbüs eden kişiye karşı saldırı tehlikesini etkisiz kılacak ölçüde duraksamadan silahla ateş edebilir.” denilmektedir.
KUBUŞ: POLİSİN RUTİN İŞLEMİNİ SUÇ GİBİ GÖSTERMEK TEŞKİLATI YIPRATIR
Kanunun ilgili maddelerinden de anlaşılacağı üzere ve yukarıdaki bilgiler ışığında;
Polisin olaya basiretli bir şekilde müdahale ettiği ve asayişin temini amacıyla yetkilerini aşamalı ve hukuka uygun şekilde kullandığı anlaşılmaktadır.
Olayın failleri Baba ve oğul F.A‘ların bulundukları mahallede polisin operasyon yapamayacağı şeklinde bir yargılarının olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum asayişin temini açısından çok önemli ve tehlikeli bir durumdur. O mahalle de ikamet eden kişilerin en azından bir kısmının bu şekilde düşünüyor olmaları şehrin güvenliği açısından büyük risk teşkil eder. Bu riskin uygun şekilde ortadan kaldırılması zorunluluktur.
Devletin asayiş ile ilgili öncelikli görevi olay olmadan tedbirler alıp olayın gerçekleşmesini engellemektir.
Olay gerçekleşmesi halinde ise en etkili şekilde müdahale ederek tekerrürünü engellemek ve faillerini adli makamların önüne çıkartmak sureti ile cezalandırılmalarını sağlamaktır.
Bu olay mahallede bulunan ve oraya polisin müdahale edemeyeceği inancını taşıyan kişilerin psikolojik direncinin kırılması noktasında da fayda sağlamıştır.
Olaya müdahale eden polis memuru kanunun kendisine verdiği yetkileri aşamalı ve doğru olarak kullanmış, herhangi bir can kaybı olmadan hakkında kesinleşmiş 21 yıl 50 ay 66 gün gün hapis cezası bulunan ve polise mukavemet suçunu işleyen kişiyi yakalayarak görevini tamamlamıştır.
Ayrıca bir kamu görevlisi, sorumluluğu ile kişinin sağlık yönünden ilk müdahalesini yaparak tedavi edilmek üzere ambulans ile hastane ye kaldırılmasını sağlamıştır.
Sorumluluklarının farkında olup yetkilerini doğru olarak kullanabilen, basiretli kamu görevlilerinin olduğunu görmek bizleri gururlandırmıştır.
İdare tarafından bu arkadaşımız taltif-takdir edilmelidir.
Polisin gözaltına alındığı ifadesi doğru bir ifade değildir. Polis teşkilatı mensuplarını incitir.
Bu olaya müdahale eden memurlar tarafından Olay Tutanağı hazırlandıktan sonra ifadelerine başvurulması adli evrakın düzenlenmesi konusunda bir zorunluluktur.
Polis Memuru hakkında açılmış olan soruşturma silah kullanma yetkisinin usulüne göre kullanılıp kullanılmadığını tetkik edip karara bağlamak üzere yapılan rutin bir işlemdir.