Hava ısısının kısa sürede artması ya da düşmesi sağlığımızı kötü etkiler. Ortaya çıkan kısa süreli ısı değişimleri, vücudun adaptasyonunu zor duruma sokar. Isı değişimi ne kadar hızlı ise vücudun ayak uydurması da o kadar zor olabiliyor. Bu durum, vücudun strese girip savunma sisteminin zayıflamasına neden olup soğuk algınlığı hastalıklarını ortaya çıkarabiliyor.
SOĞUK ALGINLIĞI NEDİR
Soğuk algınlığı, nezle ya da bir diğer adıyla nazofarenjit, üst solunum yollarınızda (burun ve boğazınızda) meydana gelen viral bir enfeksiyondur. Yılın her mevsiminde görülebilen ve bütün dünyada yaygın olan bir hastalık türüdür. Enfeksiyon süreci büyük rahatsızlık verse dahi, genellikle zararsızdır. Genellikle mevsim geçişlerinde, ani sıcaklık değişimleri gündemde olduğu vakitlerde etkin olur. Soğuk algınlığı, insanlar arasında görülen en yaygın bulaşıcı hastalık türüdür. Hapşırık ve öksürük atakları ile havaya yayılmış olan virüsleri başka insanlar soluduğunda onlara da geçmiş olur. Virüs alındıktan 2-3 saat sonra, kırıklık, burun akıntısı, hafif ateş, öksürük, gözlerde kızarma ve yaşarma gibi semptomlarla kendini belli eder ve 7-10 günde kendiliğinden geçer.
SOĞUK ALGINLIĞI KİMLERDE GÖRÜLÜR?
Soğuk algınlığı riski en yüksek 6 yaşından küçük çocuklar arasında görülür. Bununla birlikte sağlıklı yetişkinler de yılda iki veya üç defa soğuk algınlığına yakalanabilir. Bir çocuk, yılda 6 ila 10 kere bu hastalıktan muzdarip olabilir ve çocuklarda yetişkinlere oranla daha uzun süre seyredebilir. Bebeklerde ise ilk 6 ay anneden geçen antikorlar nezleye karşı vücudu korur.
MUZ İLE BAL İKİLİSİ
Doktorlara göre boğaz ağrısı ve yutkunma sıkıntılarına karşı yeni bir yöntem öneriyor. ‘Muz ile balı karıştırsak ne olur?’ bu tarif kökünden sorunları çözüyor mu? Evet, doktorların yöntemine göre boğazda acı ve ağrı varsa ve yutkunmakta zorlanıyorsa bir muzu ezerek içine bir tatlı kaşığı balı karıştırıyoruz. Bu kürü içtikten sonra ağrı ve yutkunma geçiyor. SÜLEYMAN ÇAY