Yıl 1999,

Radyo programları yaptığım hareketli yıllar,

O büyük depremin yaşandığı ayın ertesi,

Radyomuza Yaşam Gazetesinde gelen konuklar vardı,

İlk tanışmamız,

Sanki kırk yılık dostluk havasında geçip

Ayrılırken kapı önünde,

“Artık bizim gazetede de yazarsın”, demişti,

Gazetenin genel yayın müdürü(*1),

O günden bu yana gazetenin sayfalarında hep yer aldım.

Doğru bildiğim değerlerle aynı çizgide olduğumdan

Her defasında siyasi ayrımcılığın içinde düşmeden gerçekten gazetecilik yaptıkları için,

Her sayıda yeni yeni düşünceler,

Ve her zaman doğru haberlerle,

Birçok ulusal basına örnek olabildiği için

Gazetemi hep sevdim.

*

Gazete çıkarmak,

Bir haber yapmak

Öyle sanıldığı kadar kolay değildir,

Yaptığınız şey, iç dünyanızda sizi büyütebilir, kendi kendinize gurur duygusunu hissettirebilir, 

Ya da tam tersi depresyona sebep olabilir,

Var olmayan bir bilgiyi vermek, olmayana var demek

İnsanı hasta yapabilir

Haber yazmak, ya da bir kişiden söz etmek

Bir haber yaparak, bir kişi ya da bir olay hakkında bir bilgi verirken

Çoğu zaman farkında olmadan karşı tarafa, okura, o kişinin bir fotoğrafını, bir özgeçmişini vermiş olursunuz.

Hiç tanımadığınız bir kişi hakkında bir yazıyı okurken artık o kişi hakkında o yazıya göre beyninizde bir kişilik canlanır.

Düşünceleriniz ve yorumlarınız artık ona göre şekillenir, ona göre empati kurarsınız.

“o yaramaz bir çocuktur” dendiğinde aklınızdaki diğer yaramaz çocukları hatırladığınız gibi…

Gazetemi seviyorum…

Yaptığı haberlerle hep doğrunun, haklının fotoğrafını çektiği için….

“Bu haber Yaşamda çıkmışsa, doğrudur”, dedirttiği için..

Nice bin sayılara…