Çağdaş eğitimi yok…
Çağdaş üretimi yok..
Ekonomisi zorda… Huzur ve güveni zorda…
Sosyal barış uzakta…
Yurtta silah… Cihanda silah sesleriyle…
Şehitlere yakılan ağıt sesleri var ülkemde…
Peki, siyaset ne iş yapıyor ülkemde?
Onlar da sık sık gündem değiştirip…
Çok çok konuşuyorlar TV’lerde o kadar.
Ne iş ve aş konuşan var gerçek anlamda…
Ne de sosyal barışa uzanan var gerçek anlamda…
Dahası, bir de vatandaşın kafası karıştırılıyor;
Hem de doğrular tersyüz edilerek.
Hem de tarih sayfalarına rağmen…
Tarih yaşanılır… Tarih yazılır…
Tarih ders verir… Tarihten ders alınır.
Tarihsel değerlendirmeler siyasetlere göre değil;
Yaşanan olayların gerçekleriyle insanlığa yansır.
O yansımalar, ne devlet adamlarının özel yorumuyla yön değiştirir.
Ne de dışındaki gelişmelerden soyutlanır.
Ne diyelim?
Devlet adamları bin düşünüp, bir konuşmalı…
Birleştirici ve de milli değerlere saygılı olmalıdır elbette.
MHP’nin Grup Toplantısı’nı izlerken;
Devlet Bahçeli’nin gündeme oturan Lozan’a değinerek; Yavuz Sultan Selim ile Şah İsmail olayına dikkat çektiğini gördüm.
Geçmişi kaşımanın bu millete zarar vereceğini…
Kısacası sözü, bu milletin birlik ve beraberliğini bozacak işlerden uzak durmaya getirdi.
Aslında, çok doğru bir noktaya parmak basmıştı Bahçeli…
Çünkü Çaldıran Savaşı, iki Türk devletinin savaşıydı.
Bir yanda Osmanlı Devleti…
Öte yanda Türkmenlerden oluşan Safevi Devleti vardı.
Birinin Padişahı: Yavuz Sultan Selim…
Diğerinin Hükümdarı: Şah İsmail’di…
Elbette ki Orta Doğu aynı Orta Doğu…
Elbette ki hainlikler ve kalleşlikler aynı adrestendi.
ŞİA düşmanı Arapların oyununa gelen kardeşlerin…
Sizden-Bizden ayrışmasıyla dolduruşa geldiği…
Bir mezhepsel intikama dönüşen savaşıydı Çaldıran.
Sonunda Türklerin öldüğü…
Türklerin nice diyarlara sürüldüğü…
Aynı coğrafyada düşman olarak yaşadığı bir savaştı.
Evet, bu savaşta Osmanlı galip gelmiş,  Safeviler yenilmişti.
Yani Osmanlılar, Türkmen kardeşlerine galip gelmişti.
Yani bugünkü Azerbaycan’ın Atası olan Safeviler’e galip gelmişti.
Yetmemiş, nice aydınlarla nice eli iş tutanlar da sürgün edilmişti.
Bu coğrafyada bölük pörçük yaşayan tüm Türkmenler:
Tam da o günlerde yerinden yurdundan olan Türkmenlerdir.
Tam da Arap oyununa gelen bir Osmanlı mağdurudurlar…
 Irak ve Suriye’de yaşayan Türkmenlerin acı gerçekleri ortada.
Ne diyelim?
En iyisi tarihten ders almalı…
En iyisi ayrıştıran kaşımalardan uzak durmalı…
Dahası, tarihe altın harflerle yazılan zaferlerimize sahip çıkmalı…
Bu zaferlerden biri de: LOZAN ANLAŞMASIDIR.
TÜRKİYE, TAPUSUNU LOZAN ANLŞMASIYLA ALAN…
COĞRAFYASINA ÖRNEK OLAN BİR DEVLETTİR.
MUSTAFA KEMAL VE ARKADAŞLARININ KURDUĞU…
GELECEK NESİLLERE EMANET ETTİĞİ …
NİCE YANLIŞ SİYASETLER RAĞMEN HEP AYAKTA DİK DURAN…
BUNDAN SONRA DA HEP DİK DURACAK BİR DEVLETTİR…
TARİHE YANSIYAN NİCE YARALARI SARAN BİR MİLLETİN;
TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ…